Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket adına şirket çalışanı olmayan Gülhan Acar'a usulsüz tebliğ yapıldığını, tebligattan 26/11/2019 tarihinde haberdar olduklarını, müvekkillerden T2 yapılan tebligatın Gülhan Acar adına yapıldığını, müvekkilin Gülhan Acar adında bir çalışanının bulunmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, takipten 26/11/2019 tarihinde haberdar olduğunu, takip talebinde müvekkilden 1.057.331,56 TL masraf alacağı talep edildiğini, müvekkilin böyle bir masraf borcu bulunmadığını, takip alacaklısının kötü niyetli olduğunu belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 26/11/2019 tarihi olarak belirlenmesine, takibin iptaline, %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrendikleri tarih olan 28.06.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini ve usulsüz olarak gönderildiği iddia olunan tebligatın gönderilmemiş sayılmasına, usulsüz yapılan tebligat nedeniyle takip henüz kesinleşmediğinden, icra dairesinde yapılan hacizlerin tensiben kaldırılmasına ve takibin tedbiren durdurulmasına, kambiyo senedi vasfını yitirdiği iddia olunan belgelere dayanak yapılarak başlatılan takibin yasal koşulları bulunmadığından zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline, takibe konu evrakların dolandırıcılık suretiyle elde edildiğini, yetkili icra müdürlüğünün ... İcra Daireleri olmadığı, borçlunun ikamet adresinin bulunduğu ... Mahkemesinin ve icra dairelerinin olduğunu, yetki yönünden ve esas yönünden takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

    Dava kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye ve imzaya itiraza ilişkindir....

    İCRA HUKUK MAHK TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2020/786 ESAS- 2021/129 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle; icra dosyasından düzenlenen ödeme emrinin tarafına usulsüz tebliğ edildiğini, Uyap vatandaş portaldan icra dosyasında tarafına tek bir tebligat bulunduğunu gördüğünü, evlenmeden önce ailesinin yaşadığı, yılın belli dönemlerinde oturdukları adrese tebligat çıkarıldığını, doğrudan muhtara tebliğ yapıldığını, tebligatın yapıldığı tarihteki adresin tebliğ adresi olmamasına rağmen doğrudan muhtara yapılan tebligattan haberdar olmadığını, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihini 20/11/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini ve icra dosyasına yaptığı itirazının süresinde olduğunun tespitine, borca, faize, faiz oranına, vekalet ücretine ve tüm tutarlara itirazının kabulüne, 657 Sayılı Kanuna tabi kamu kurumunda çalışması nedeniyle hakkında disiplin...

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; öncelikle asıl dosyada davacı tarafın ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği şikayeti bakımından yapılan incelemede; davacıya çıkarılan ilk tebligatın iade gelmesi üzerine davacının adresinin yurt dışı adresi olması nedeniyle alacaklı vekili tarafından 11/12/2018 tarihli dilekçe ile Tebligat Kanun'un 25. maddesine göre davacıya tebligat yapılmasının talep edildiği, icra müdürlüğü tarafından 17/01/2019 tarihinde ödeme emrinin tebliği için Lyon Başkonsolosluğu'na TK 25/a maddesi uyarınca yazı yazıldığı, Lyon Başkonsolosluğu tarafından 26/04/2019 tarihinde yazı ile ilgili tebligatın "mahalli posta idaresince adresi doğru olduğu halde ilgilisi tarafından teslim alınmadı" şerhi ile yasal bekleme süresi bitiminde (30 gün) Başkonsolosluklarına iade edildiği şeklinde cevap verildiği, Tebligat Kanun'un 25/a maddesinde "Yabancı ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimse Türk vatandaşı olduğu takdirde tebliğ o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu...

    İlk derece Mahkemesi dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; davacının usulsüz tebliğ şikayeti yönünden tebliğ tarihi olan 21/12/2021 tarihinden itibaren 5 gün içinde itirazların sunulması gerektiği 5. günün 26/12/2021 pazar gününe geldiği, davacının 27/12/2021 tarihi itibariyle davayı süresinde açtığı, bu nedenle usulsüz tebliği şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, yetki itirazı yönünden senet üzerinde İstanbul da yazılı olduğu, ayrıca davacının İstanbul adresine tebligat yapıldığı, bu sebeple yetkisizlik talebinin reddine karar verilerek, kambiyo vasfı yönünden yapılan itirazın incelenmesine geçildiği, bonoda düzenleme yerinin hüküm altına alındığı TTK m. 776/1- f bendinde kullanılan "yerini" ibaresinin tekil olması, düzenleme yerinin birden fazla gösterilmesine engel teşkil ettiği, nitekim bonoda birden fazla düzenleme yerinin gösterilmesinin TTK m. 777/4 hükmünün öngörülme mantığıyla tezat teşkil ettiği, bu yüzden, düzenleyicisi tek olan...

    Davacı istinafa başvuru dilekçesinde özetle; haciz işleminden Aydın İcra Müdürlüğü'nün 2017/32547 Esas sayılı dosyası üzerinden gönderilen ve tarafına 13/02/2020 tarihinde tebliğ edilen bilirkişi raporuyla haberdar olduğunu, tarafına daha önce tebliğ edilmiş bir tebligat varsa da usulsüz olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK 82/12 maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetidir. Bu dava İİK 16/1 maddesi anlamında şikayet niteliğindedir ve ileri sürme süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. Somut olayda davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi 21/12/2017 tarihidir. Davacının dava dilekçesinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiası da bulunmadığına göre meskeniyet şikayeti için başvuru süresi 103 davetiyesinin tebliği ile başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 18/02/2020 tarihidir....

    Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; tebliğ mazbatasının üzerindeki imzanın Suzan Kazımcevat’a ait olmadığını, kendisinin haberi dahi olmadığını, imza incelenmesi talep edilerek masraflarının karşılanmak istenmesine rağmen mahkemenin delile ulaşmalarını engellediğini, aşamalardaki adres araştırmasına göre sözkonusu adreste Suzan Kazımcevat’ın oturduğunun tespit edildiğini, usulsüz tebligat sebebiyle bu adreste haciz yapıldığını ve bu yolla müvekkilinin taciz edildiğini, aksi ihtimalde müvekkili adreste oturuyor ise kayınvalidesi aynı konutta oturan olmadığından tebligatın usulsüz olacağını, oturmuyor ise de zaten oturmadığı adrese yapılan tebligatın usulsüz olacağını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....

    Sayılı dosyasında 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ şikayeti incelendiğinde; Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır ” hükmü yer almaktadır. Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır....

    Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince davacı vekili tarafından ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği belirtilerek açılan davanın süreden reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesinde ödeme emri tebligatının müvekkiline yapılmadığının açıkça belirtildiği, yine ilk derece mahkemesince 26/01/2021 tarihli celsede davacı vekilinin usulsüz tebligat şikayeti olup olmadığı yönünde davasını açıklamak üzere gelecek celseye kadar süre verilmesine karar verildiği ve bu ara karar uyarınca davacı vekilinin 09/02/2021 tarihli beyan dilekçesi sunarak bu dilekçesinde müvekkili ile kendisine ödeme emri tebliğ edilen oğlu Veysel Keleşoğlu'nun aynı adreste ikamet etmediğinin ve aralarında husumet bulunduğunun iddia edildiği, bu şekilde davacı tarafça ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun şikayet konusu yapıldığı anlaşılmakla, usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin iddialar araştırılmadan ve bu hususta değerlendirme yapılıp karar verilmeden...

    UYAP Entegrasyonu