DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava İİK'nun 16,21 ve TK'nun 24.maddesi uyarınca açılmış usulsüz tebliğ şikayeti davasıdır....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda, 89/3 haciz ihbarnamesinin şikayetçinin adresine 26.08.2015 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
Şikayetçi vekili her ne kadar usulsüz tebliğ işleminden 19.08.2015 tarihinde haberdar olduklarını belirtip aynı tarihte mahkemeye başvurmuş ise de, şikayetçiye gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinde "...ikinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde sayılmıştır..." açıklaması yer almakla artık 89/2 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup, şikayetçi taraf 09.02.2015 tarihinde tebliğ edilen 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 89/2 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 19.08.2015 tarihinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esası incelenerek kabul kararı verilmesi isabetsizdir....
a haber bırakıldığı açıklaması ile tebligat işleminin yapıldığı görülmekte olup söz konusu tebligatta, borçlunun çarşıda olduğuna ilişkin beyanda bulunan komşunun ad ve soyadının tevsik edilmediği anlaşılmakla tebliğ işlemi, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür. O halde, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, öğrenme tarihine göre düzeltilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye ve imzaya itiraza ilişkindir....
DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrendikleri tarih olan 28.06.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini ve usulsüz olarak gönderildiği iddia olunan tebligatın gönderilmemiş sayılmasına, usulsüz yapılan tebligat nedeniyle takip henüz kesinleşmediğinden, icra dairesinde yapılan hacizlerin tensiben kaldırılmasına ve takibin tedbiren durdurulmasına, kambiyo senedi vasfını yitirdiği iddia olunan belgelere dayanak yapılarak başlatılan takibin yasal koşulları bulunmadığından zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline, takibe konu evrakların dolandırıcılık suretiyle elde edildiğini, yetkili icra müdürlüğünün ... İcra Daireleri olmadığı, borçlunun ikamet adresinin bulunduğu ... Mahkemesinin ve icra dairelerinin olduğunu, yetki yönünden ve esas yönünden takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket adına şirket çalışanı olmayan Gülhan Acar'a usulsüz tebliğ yapıldığını, tebligattan 26/11/2019 tarihinde haberdar olduklarını, müvekkillerden T2 yapılan tebligatın Gülhan Acar adına yapıldığını, müvekkilin Gülhan Acar adında bir çalışanının bulunmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, takipten 26/11/2019 tarihinde haberdar olduğunu, takip talebinde müvekkilden 1.057.331,56 TL masraf alacağı talep edildiğini, müvekkilin böyle bir masraf borcu bulunmadığını, takip alacaklısının kötü niyetli olduğunu belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 26/11/2019 tarihi olarak belirlenmesine, takibin iptaline, %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçluların temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular hakkında bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlulardan ... 23.01.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz etmiş, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti kabul...
İCRA HUKUK MAHK TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2020/786 ESAS- 2021/129 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle; icra dosyasından düzenlenen ödeme emrinin tarafına usulsüz tebliğ edildiğini, Uyap vatandaş portaldan icra dosyasında tarafına tek bir tebligat bulunduğunu gördüğünü, evlenmeden önce ailesinin yaşadığı, yılın belli dönemlerinde oturdukları adrese tebligat çıkarıldığını, doğrudan muhtara tebliğ yapıldığını, tebligatın yapıldığı tarihteki adresin tebliğ adresi olmamasına rağmen doğrudan muhtara yapılan tebligattan haberdar olmadığını, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihini 20/11/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini ve icra dosyasına yaptığı itirazının süresinde olduğunun tespitine, borca, faize, faiz oranına, vekalet ücretine ve tüm tutarlara itirazının kabulüne, 657 Sayılı Kanuna tabi kamu kurumunda çalışması nedeniyle hakkında disiplin...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; öncelikle asıl dosyada davacı tarafın ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği şikayeti bakımından yapılan incelemede; davacıya çıkarılan ilk tebligatın iade gelmesi üzerine davacının adresinin yurt dışı adresi olması nedeniyle alacaklı vekili tarafından 11/12/2018 tarihli dilekçe ile Tebligat Kanun'un 25. maddesine göre davacıya tebligat yapılmasının talep edildiği, icra müdürlüğü tarafından 17/01/2019 tarihinde ödeme emrinin tebliği için Lyon Başkonsolosluğu'na TK 25/a maddesi uyarınca yazı yazıldığı, Lyon Başkonsolosluğu tarafından 26/04/2019 tarihinde yazı ile ilgili tebligatın "mahalli posta idaresince adresi doğru olduğu halde ilgilisi tarafından teslim alınmadı" şerhi ile yasal bekleme süresi bitiminde (30 gün) Başkonsolosluklarına iade edildiği şeklinde cevap verildiği, Tebligat Kanun'un 25/a maddesinde "Yabancı ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimse Türk vatandaşı olduğu takdirde tebliğ o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu...