Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketinin ticaret sicil adresi olduğu, tüzel kişiye ait adreste borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 28.09.2015 olarak tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Taşınmazların ilamsız icra yolu ile tebliğine ilişkin takipte borca itirazların icra dairesine yapılması gerekirken, icra mahkemesine yapılması usulsüz olup mahkemece borca itirazların bu nedenle reddi yerine, süreden reddi doğru değil ise de bu istem sonuçta reddedildiği için bozma sebebi yapılmamıştır....

    Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; hesap kat ihtarı tebligatının usulsüz olduğu ileri sürülerek takibin iptalinin talep edildiği, ayrıca faiz oranı ve faiz başlangıç tarihine itiraz edildiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya yapılan hesap kat ihtarına ilişkin tebligatta, muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden komşunun ismine de yer verilmediğinden yapılan tebligatın Tebligat Kanunu’nun 21/2 ve Tebligat Yönetmeliği...

      Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile usulsüz tebligat şikayeti olduğundan, mahkemece yalnızca tebligatın usulsüzlüğü ile TK. 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, gecikmiş itirazda bulunulması halinde incelenebilecek olan borca itirazın reddine ilişkin karar verilmiş olması isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, genel haciz yolu ile başlatılan (örnek 7 nolu) takipte İİK'nın 16. maddesine dayalı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2021/800 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine 7 örnek ilamsız icra takibi başlatıldığı ,ödeme emrinin davacı borçluya 18/01/2021 tarihinde TK 21/2 maddesine göre tebliğ edildiği, iş bu tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi 28/01/2021 tarihi olarak belirtilmiştir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayeti ve ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir. İzmir 24. İcra Müdürlüğünün 2021/4203 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinde belirtilen adrese çıkartılan ilk tebligatın 20/04/2021 tarihinde iade edildiği, bunun üzerine davacının mernis adresine çıkarılan tebligatın 24/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 16/06/2021 tarihinde takibe itiraz ettiği, bu itirazının süresinde olmadığı gerekçesiyle icra müdürlüğünce reddedildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi ve Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa, bilinen en son adresinde yapılır....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/417 esas sayılı dosyasına tahliye davası açıldığını ve yine davacının öncelikle Arpaçbahşiş adresine tebligat yapıldığını, Menderes Mahallesi adresine de tebligat çıkartılarak mazbata döndükten sonra kesinleşme yapıldığını, başından beri usulsüz tebligatlar nedeniyle takipten haberdar olmadıklarını, icra dosyasına ilişkin Erdemli İcra Müdürlüğünden tahliye işlemleri için Erdemli adresine gidildiğinde bu vesile ile takipten 25/08/2020 tarihinde haberdar olduklarını, Erdemli İcra Müdürlüğünce davacı müvekkiline tahliye hususunda 20 günlük süre verildiğini, gerek takibin gerekse tahliye davası kapsamında davacıya yapılan tebligatların usulsüz olduğunu beyan ederek, takibin öncelikle teminatsız olarak durdurulması ile gecikmiş itirazın kabülü ile öğrenme tarihinin 25/08/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, Mersin 2....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin süre aşımından reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365/1. maddesi gereğince; istinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir....

          Maddesi ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesine gereğince bilgisi alınan kişinin komşu, yönetici yada kapıcı olup olmadığı tespit edilmeksizin yapıldığı için bu hali ile tebligat işlemi usulsüz olduğu anlaşılmakla usulsüz tebligat şikayetinin kabülü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ tarihinin 21.01.2021 olarak düzeltilmesine, düzeltilen tebliğ tarihine göre takip kesinleşmeden icra müdürlüğünce şikayet eden borçlunun banka hesaplarına konulmuş hacizler olduğu anlaşılmakla 21.01.2021 tarihinden önce takip dosyasında konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı/ borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, sair itirazları ile birlikte, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz yapıldığını, ikamet adresinin ... olması nedeniyle ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetkiye ve borca itirazın reddine karar verildiği görülmektedir....

              Sayılı dosyasından başlatılan takip usulsüz tebligat şikayeti, ödeme emri işleminin iptali istemine ilişkindir. Adana 6. İcra Dairesinin 2020/9711 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı T2 tarafından borçlu T1 hakkında adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takipte ödeme emri yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin 18.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 29.12.2020 tarihinde borca itiraz edildiği, icra dairesince süresinde olmayan itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. "Bilinen en son adreste tebligat" başlığını taşıyan 10 maddesinde aynen "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.Şu kadar ki, kendisine tebligat yapılacak şahsın müracaat veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir."hükmü yer almaktadır....

              UYAP Entegrasyonu