Davacı vekili dava dilekçesinde, diğer şikayetleri, yetki ve borca itirazı yanında, taşkın haciz şikayetinde de bulunmuş, kararın gerekçesinde sadece usulsüz tebligat, meskeniyet şikayetleri ile yetki ve borca itiraz yönünden değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş, davacının taşkın haciz şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olup, davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine başvurarak, borca ve zamanaşımı itirazlarının yanı sıra ödeme emrinin usulsüz tebliğini belirterek ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetini incelemeden, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe göre, İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca, davanın 5 günlük süre içinde açılmadığından bahisle istemin süre aşımından reddine karar verildiği görülmektedir....
Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nde başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine alacaklının yetki itirazının kabulü nedeniyle dosyanın ...İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, yetkili icra dairesince çıkarılan örnek 7 ödeme emrinin 22/01/2015 günü tebliğ edildiği, borçlunun 04/02/2015 tarihli itirazının süresinde yapılmadığı gerekçesiyle icra müdürlüğünce 06/02/2015 tarihli kararla reddedildiği, borçlunun red kararının iptali ve tebligat usulsüzlüğü şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. Alacaklı tarafça başlatılan ilamsız takipte borçlu yetki itirazında bulunmuş, dosya yetkili icra dairesine gönderilmiştir. Yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlunun yetkisiz dairede yaptığı borca itiraz yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağından mahkemenin ......
Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda mahkemece, boçluların takibi öğrendiklerini beyan ettikleri tarihten daha önceki bir tarihte haberdar oldukları tespit edilmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve bunun sonucu olarak da borca itirazın süresinde olmadığı görülmektedir....
Davacı tarafından dava dilekçesinde usulsüz tebligat iddiasınında bulunmadığı, davacı tarafından borca itirazlarını en geç 06/07/2021 tarihinde kadar yapması gerektiği halde davanın 20/09/2021 tarihinde açıldığı, bu durumda borçlunun itirazlarının süresinde olmadığı anlaşıldığından dava yasal sürede açılmadığından yetkiye ve borca itirazının süre aşımından reddine karar verilmiş, Davacı vekilinin icra inkar tazminat taleplerinin takip tedbiren durdurulmadığından reddine " karar verildiği anlaşılmıştır....
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacının kambiyo vasfına yönelik şikayeti ile yetkiye ve borca itirazının süreden reddine oy birliğiyle karar verilmiştir....
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....
Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti, hacizlerin kaldırılması, borca ve yetkiye itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Uyuşmazlık; Usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; İstinafa konu gerekçeli kararda Hakim sicilinin bulunduğu bölümde katip sicilinin yer aldığı, katibin sicilinin bulunduğu kısımda ise kararı yazan katibin sicili bulunmayıp karar duruşmasına katılan katibin sicilinin yer aldığı görülmüş ise de, Uyap sisteminden yapılan incelemede gerekçeli kararın karar başlığında belirtilen ilgili hakim ve katip tarafından e-imza ile imzalandığı anlaşıldığından belirtilen bu yanlışlık maddi hata olarak değerlendirilmiş olup, yapılan incelemede; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Bilinen Adreste Tebligat" başlığını taşıyan 10. maddesinde; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....