Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin mavi zarf yerine beyaz zarfla tebliğ edilmesi, zarf üzerinde memurun, ad ,soyad ve imzasının bulunmaması, kapıya 2 nolu haber kağıdının yapıştırılmaması nedeniyle tebliğin usulsüz olduğunu, Mahkemece tebliğin usulsüz olduğunun kabul edilerek imzaya ve borca yönelik itirazlarının incelenmesi gerekirken usulsüz tebliğ şikayeti reddedilerek imzaya ve borca itirazları incelenmeden davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 7201 sayılı Kanunun 23. maddesinde, tebliğ mazbatasında yer alması gereken hususlar sayılmış olup, mazbatada tebliği çıkaran mercinin imzasının bulunması koşuluna yer verilmemiştir....

Dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına da dayanılmış olup, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davanın usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın reddine ilişkin icra memur işlemini şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir. Somut olayda, şikayete konu tebliğ işleminin, "Muhatap adresinin kapalı olması sebebiyle kapıcıdan sorulmuş, muhatabın yazlığa gittiği sözlü/imzalı beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir. Tebligat mahalle muhtarı imzasına teslim edilmiş olup 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca kapıcıya haber verilmiştir" şerhi ile gerçekleştirildiği görülmektedir....

İcra Müdürlüğü'nün 2019/13783 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 02/12/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, davacının yetkiye ve borca yaptığı itirazın İİK'nun 62. maddesi düzenlemesi gereğince reddine, davacının yerinde görülmeyen diğer şikayetlerinin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlu şirkete Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebligat yapıldığından davacı lehine, davacının yetkiye ve borca yaptığı itirazlar reddedildiğinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile; Bakırköy 15....

DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ortaca İcra Müdürlüğü'nün 2022/1905 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin müvekkili bankaya 27.04.2022 tarihinde fiziken tebliğ edildiğini, oysa 7201 sayılı Tebligat Kanununun Elektronik Tebligat başlıklı 7/A maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. maddesi uyarınca elektronik tebligat adresi bulunan müvekkili T1 ödeme emrinin elektronik tebligatla (UETS 35057- 67509- 05185) gönderilmesinin zorunlu olduğunu, dolayısıyla müvekkili bankaya fiziken gönderilen ödeme emri tebligatının usule aykırı olduğunu, ödeme emrinin müvekkili bankaya usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle yasal sürede müvekkili bankaca borca itiraz edilemediğini, icra dosyasının alacaklı vekilinin iletişimiyle haricen 10.05.2022 tarihinde öğrenilmiş olduğunu, aynı gün dosyaya...

İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ve yetkiye ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile şikayete konu takip dosyasında davacı adına çıkarılan ödeme emri tebligatının iptali ile tebliğ tarihinin 28.06.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, davacı tarafın yetki itirazının kabulü ile; şikayete konu takip dosyasında ... İcra Dairelerinin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın yetkili ve görevli ... Nöbetçi İcra Müdürlüklerine gönderilmesine ve davacı tarafın diğer itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

    /02/2022 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkiline icra dosyasından yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebligat nedeni ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10/02/2022 tarihi olarak kabulü ile tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2022/974 esas sayılı dosyasının usulsüz tebligatla kesinleştirildiğini, davacının takipten 14/04/2022 tarihinde haberdar olduğunu, davacının tebligatta belirtilen Ayhan Yaman isminde bir çalışanının bulunmadığını, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, yetkili icra müdürlüklerinin Gümüşhane İcra Müdürlükleri olduğunu, davacının davalıya borcunun da bulunmadığını, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek tebliğ tarihinin 14/04/2022 olarak tespitine, yetkiye ve borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı ... Bankası vekili tarafından 28.08.2015 tarihli takip talebi ile 30.07.2015 vade tarihli senede dayalı olarak, borçlu ... ve diğer borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı ve adı geçen borçluya örnek 10 nolu ödeme emrinin 04.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek 14.09.2015 tarihinde icra mahkemesine yetkiye, borca ve faize itirazda bulunduğu, mahkemece itirazın süre aşımı sebebiyle reddine karar verildiği görülmektedir....

      O halde, her bir talep hakkında Mahkemece karar verilmesi zorunluluğu göz önünden bulundurularak, duruşma açılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti incelenip tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi sorularak, usulsüz tebligat şikayetinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa borçlunun itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile evrak üzerinde inceleme yapılarak şikayetle ilgisi bulunmayan takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....

        DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanca Müvekkiline karşı başlatılan takipte ödeme emrinin Tebligat Kanununun 21. maddesi hükümlerine aykırı tebliğ edildiği, tebligatın usulsüz olduğunu, Müvekkilinin icra takibinden 06/08/2019 tarihinde haberdar olduğu, , öte yandan borca ve yetkiye itiraz ettiklerini bildirerek, tebliğ tarihinin 06/08/2019 olarak düzeltilmesini; borca ve yetkiye itirazları doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde; Tebligat Kanununun 21. maddesi gereği tebliğ edilmiş olup, usulüne uygun yapıldığı, davanın T1 tarafından açıldığı, diğer borçlu yönünden açılmış bir dava söz konusu olmadığı bu nedenle davacının, diğer borçlu yönünden her hangi istemde bulunamayacağı, ileri sürerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 04/10/2019 gün 2019/876 E. 2019/891 K....

        UYAP Entegrasyonu