Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sonuç olarak, ilk derece mahkeme kararında da açıklandığı gibi, davacılardan T6 tebliğ zaptındaki imzaya itiraz ettiğinden, mahkemece alınan ve ayrıntılı, gerekçeli, hüküm kurmaya elverişli olduğu için dairemizce de itibar edilen grafolog bilirkişi raporuna göre, tebligat parçasındaki imzanın T6'un eli ürünü olmadığı, diğer davacılardan T5 ve T3 yönünden ise , tebligatta davacıların çarşıda olduklarından bahisle daimi çalışana tebligat yapılmış ise de, yapılan zabıta araştırmasına göre, davacıların belirtilen adresle bir bağlantılarının olmadığı, adreste faaliyet gösteren şirket yetkilisinin davacıları tanımadığını belirttiği, bu durumda daimi çalışana tebligat yapıldığı şeklindeki tebligatın fiili durumu yansıtmadığı, tebligatların usulsüz olduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ayrıca bir öğrenme tarihi bildirilmediği için, şikayet tarihi öğrenme tarihi olduğundan, tebliğ tarihi olarak kabulüne, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinde...

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yetki itirazı konusunda inceleme yapılmadan esasa ilişkin olarak karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazları nedeniyle yeni bir bilirkişi raporu alınmadığını ayrıca müvekkil tarafından yapılan şikayetin incelendiği Bakırköy CBS şikayeti ile 2022/35419 Sor. Sayılı dosyasının incelenmediğini, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 50/2. maddesi gereğince; yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kat'i surette karara raptolunur. Dava dilekçesinde borçlu davacı, yetkiye itirazla birlikte imzaya itirazını ileri sürmüş ise de, mahkemece yetkiye itiraz hakkında öncelikle karar verilmesi gerekirken, yetkiye itiraz konusunda hiçbir değerlendirme yapılmadan esas hakkında karar verilmiştir....

Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu şirket aleyhine davalı alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin başlatıldığı, davacı borçluya örnek no 10 ödeme emrinin 25/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının yetkiye, borca ve imzaya itirazına ilişkin iş bu davayı 23/10/2020 tarihinde açtığı, İİK'nun 168/3 maddesi uyarınca her türlü itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içerisinde yapılması gerektiğinden bu süreden sonra davacı tarafından açılan davanın süreden reddine ilişkin verilen kararda isabetsizlik bulunmayıp, usulsüz tebligat şikayetinin dava dilekçesinde ileri sürülmediği de dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanısına varılmıştır....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; Tebligatta, muhatabın geçici olarak adresinde bulunmadığına dair bilgisine başvurulan yan komşusunun denetime elverişli şekilde adı ve soyadının tespit edildiği, diğer unsurlar bakımından da 20/03/2020 tarihinde davacıya yapılan ödeme emri tebligatının yukarıda izah edilen şekil şartlarının havi olduğu, bu durumda yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, ilamsız takipte borca, yetkiye, imzaya itiraz bakımından ilamsız takipte itiraz merciinin icra müdürlüğü olması nedeni ile borca, yetkiye ve imzaya itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, bu talepler bakımından icra mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle de davanın reddine, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçluların icra mahkemesine yaptıkları başvuruda usulsüz tebligat şikayeti yanında hacze yönelik icra müdürlüğü işleminin de iptalini talep ettikleri, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin incelenerek süresinde yapılmadığından bahisle reddedildiği ancak hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talepler yönünden olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. 6100 sayılı HMK.'...

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğinin 7201 sayılı Tebligat Kanunun 21/1 maddesine aykırı olması sebebiyle usulsüz olmasına, davacı şirketin usulsüz tebliğinden ve icra takibinden 01/12/2017 tarihinde haberdar olduğunu bildirmesine, hükme esas alınan bilirkişi raporunun oluşa, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmasına göre ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın, 30.12.2021 tarihinde vekaletnamesini Biga İcra Müdürlüğünün 2021/3674 Esas sayılı dosyasına sunduğunu, söz konusu vekaletnamenin Biga İcra Müdürlüğü tarafından 31.12.2021 tarihinde onaylandığını ve davacının borca itiraz dilekçesinin reddedildiğini, İİK Madde 168/5 gereği borca ve yetkiye itiraz süresi 5 gün olduğundan ve vekaletnamesinin de onaylanma tarihi 31.12.2021 tarihi olduğu dikkate alındığında davacının iş bu davayı 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 10.01.2022 tarihinde açtığını, davacı tarafın süresinden sonra yaptığı yetkiye ve borca itiraz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir....

    Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkilinin e-devlet üzerinden takipten 14/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ise de icra dosyası arasına alınan tebligat mazbatasından borçlu T1 bizzat kendisine 08/06/2020 tarihinde tebliğ yapıldığı, yapılan tebliğin usul ve yasaya uygun olduğu, Mahkememizin işbu dosyasında açılan imzaya itiraz davasının dava tarihinin 15/08/2020 olduğu, davanın süresinde açılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, davanın süre yönünden reddine" karar verildiği görülmüştür....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin delil avansının yatırılması hususunda kendisine yapılan ihtarattan, vekilinin istifasından ve de mahkemenin kararından haberdar olmadığını, delil avansının yatırması için yapılan tebligatın aynı çatı altında ikamet ettiği belirtilen oğlu Hasan Emre Demir'e tebliğ edildiği, oğlunun henüz 16 yaşında olduğunu, tebligatın usulsüz olduğunu, ihtarattan kararın tebliği ile haberdar olduğunu, bu sebeple davayı takip edemediğini, delil avansını yatıramadığını ve kararı öğrenemediğini, her ne kadar mahkemenin ara kararı ve vekillikten istifa dilekçesinin 12/10/2020 tarihinde tebliğ olunduğu belirtilmişse de söz konusu tebligatın usulsüz tebliğ edildiğini belirterek usulsüz tebligat nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2022 NUMARASI : 2021/609 ESAS 2022/166 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti - İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı asil dava dilekçesinde özetle; Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2018/1670 Esas sayılı dosyasıyla aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine girişildiğini, başlatılan takipte borç bilgisi ile alaka tarafına hiçbir tebligatın gönderilmediğini, takibe konu senetlerin üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, durumu iş yerine gelen haciz yazısı ile öğrendiğini, itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    UYAP Entegrasyonu