WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2022/15280 sayılı dosyasından borçluya yapılan ödeme emri tebliğ tarihinin 09/08/2022 olarak düzeltilmesini, süresinde yapmış oldukları borca itiraz sebebiyle takibin durdurulmasını istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "....davacı borçluya gönderilen ve 30/05/2022 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri tebliğ mazbatasının incelenmesinde; bilgi alınan yöneticinin ve haber bırakılan yöneticinin kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Söz konusu tebligat bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüzdür....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169. maddesine dayalı yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2021/9736 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı vekili tarafından davacı borçlu T1 ve diğer borçlu Ali Seliz aleyhine 30/09/2020 vade tarihli senet 16/07/2020 tanzim tarihli, 40.816,33 TL bedelli senet dayanak gösterilerek kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçlu T1'e 22/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Ödeme emri tebliğ mazbatası incelendiğinde, aynı çatı altında yaşayan yeğeni Selim Seliz imzasına Yeniköy/Kale/Denizli adresinde tebliğ edildiği görülmüştür....

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Süresinde takibe itiraz ettiklerini, usulsüz de olsa ödeme emri tebliğ edilmiş gözüktüğünden icra dairesine itiraz dilekçesi verilmesinin sonucu değiştirmeyeceğini, bu nedenle, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte itirazlarını mahkemeye yaptıklarını belirterek kararın borca itirazın reddine ilişkin kısmı yönünden kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Takibin durdurulması talebinin kanuna aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, takibin durdurulması talebine ilişkindir. Adana 12....

    İcra Dairesince borçlu T1 vekili olan ve icra dosyasında yetkiye- borca itiraz eden Av....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yetki itirazı konusunda inceleme yapılmadan esasa ilişkin olarak karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazları nedeniyle yeni bir bilirkişi raporu alınmadığını ayrıca müvekkil tarafından yapılan şikayetin incelendiği Bakırköy CBS şikayeti ile 2022/35419 Sor. Sayılı dosyasının incelenmediğini, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 50/2. maddesi gereğince; yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kat'i surette karara raptolunur. Dava dilekçesinde borçlu davacı, yetkiye itirazla birlikte imzaya itirazını ileri sürmüş ise de, mahkemece yetkiye itiraz hakkında öncelikle karar verilmesi gerekirken, yetkiye itiraz konusunda hiçbir değerlendirme yapılmadan esas hakkında karar verilmiştir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu şirket aleyhine davalı alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin başlatıldığı, davacı borçluya örnek no 10 ödeme emrinin 25/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının yetkiye, borca ve imzaya itirazına ilişkin iş bu davayı 23/10/2020 tarihinde açtığı, İİK'nun 168/3 maddesi uyarınca her türlü itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içerisinde yapılması gerektiğinden bu süreden sonra davacı tarafından açılan davanın süreden reddine ilişkin verilen kararda isabetsizlik bulunmayıp, usulsüz tebligat şikayetinin dava dilekçesinde ileri sürülmediği de dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanısına varılmıştır....

    İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi usulsüz tebligat şikayetinde şikayet süresi 7 gün olduğundan, davacının usulsüz tebligatı öğrendikten sonra 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunmamış olması nedeni ile mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Sonuç olarak, ilk derece mahkeme kararında da açıklandığı gibi, davacılardan T6 tebliğ zaptındaki imzaya itiraz ettiğinden, mahkemece alınan ve ayrıntılı, gerekçeli, hüküm kurmaya elverişli olduğu için dairemizce de itibar edilen grafolog bilirkişi raporuna göre, tebligat parçasındaki imzanın T6'un eli ürünü olmadığı, diğer davacılardan T5 ve T3 yönünden ise , tebligatta davacıların çarşıda olduklarından bahisle daimi çalışana tebligat yapılmış ise de, yapılan zabıta araştırmasına göre, davacıların belirtilen adresle bir bağlantılarının olmadığı, adreste faaliyet gösteren şirket yetkilisinin davacıları tanımadığını belirttiği, bu durumda daimi çalışana tebligat yapıldığı şeklindeki tebligatın fiili durumu yansıtmadığı, tebligatların usulsüz olduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ayrıca bir öğrenme tarihi bildirilmediği için, şikayet tarihi öğrenme tarihi olduğundan, tebliğ tarihi olarak kabulüne, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinde...

    İcra Dairesi'ndeki teminata ihtiyati tedbir kararı talep edildiği, mahkemece bu hususta talebin kabul edildiği, davalı yan ise icra takibindeki borca itirazlarının kabul gördüğünü, dolayısıyla borca itiraz ile icra işlemlerinin durduğu, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle dosyaya sunulan teminat mektubu üzerine mahkemece tedbir uygulanmasının mağduriyete yol açtığından bahisle karara itiraz edildiği ve itirazın mahkemece reddedildiği anlaşılmıştır. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle sınırlı ve kamu düzeniyle ilgili olarak resen yapılmıştır. Geçici hukuki koruma türlerinden olan İhtiyati Tedbir 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; Tebligatta, muhatabın geçici olarak adresinde bulunmadığına dair bilgisine başvurulan yan komşusunun denetime elverişli şekilde adı ve soyadının tespit edildiği, diğer unsurlar bakımından da 20/03/2020 tarihinde davacıya yapılan ödeme emri tebligatının yukarıda izah edilen şekil şartlarının havi olduğu, bu durumda yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, ilamsız takipte borca, yetkiye, imzaya itiraz bakımından ilamsız takipte itiraz merciinin icra müdürlüğü olması nedeni ile borca, yetkiye ve imzaya itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, bu talepler bakımından icra mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle de davanın reddine, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu