WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ŞİKAYET Şikayetçi/Borçlu, takibe konu tebliğ ile ilgili olarak, PTT veri tabanı tebligat sorgulamasında tebliğ yapılamadığından bahisle 19.01.2018 tarihinde Tebligat Kanunu’na aykırı olarak tebligatın muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiği, 63 KC 727 plakalı aracının üzerinde yakalama şerhi bulunduğu, aracın 09.11.2019 günü memurlar tarafından haczedildiği sırada öğrenildiği, sonrasında 12.11.2019 tarihinde icra müdürlüğünden dosya ayrıntıları öğrenilerek icra müdürlüğü dosyasına borca itiraz talebi sunulduğu, ödeme emrinin 19.01.2018 tarihinde «usulsüz olarak» borçludan ayrı oturan annesinin adresine tebliğ edilmiş olduğu ve tebligatın muhtara teslim edildiğinin öğrenildiği, dosyada ödeme emri tebliğ mazbatasının mevcut olmadığı ve UYAP sistemine de taranarak eklenmediğinin görüldüğü şikayeti ile anılan tebligatın usulsüz olduğu ve tebliği öğrenme tarihi olan 09.11.2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazın süresi içerisinde yapıldığının...

    Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti, hacizlerin kaldırılması, borca ve yetkiye itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; Metin Önal yönünden yapılan değerlendirmede; davacı tarafça tebligatın usulsüz tebliğ edildiği zira tebligatın yapıldığı şahsın annesi olduğu ve annesinin temyiz kudretinin olmadığı beyan edildiği, mahkemece davacıya annesinin temyiz kudretinden yoksun olduğuna dair bilgi, belge ve hastane kayıtlarının dosyaya sunulması için ihtaratlı tebliğ çıkartılmış ise de; davacı tarafça yasal süre içerisinde bir bilgi ve belge sunulmadığı, bu haliyle davacının usulsüz tebliğ iddiasını ispat edemediği kanaatiyle şikayetin reddine karar verilmiş, davacının usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmemekle icra dosyasında yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu kanaatine varıldığı, bu haliyle davacıya tebligatın 22/10/2021 tarihinde yapıldığı, kambiyo senetlerine özgü takip yolunda imzaya ve borca itiraz talebinin yasal beş günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerektiği ancak davacının yasal beş günlük süreden sonra 01/11/2021 tarihinde dava açtığı görülmekle...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2265 KARAR NO : 2022/1072 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2021/132 ESAS, 2021/312 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ- GECİKMİŞ İTİRAZ KARAR : Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/132 Esas, 2021/312 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Bodrum 2....

      Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, takibin iptali talebinin reddine, davalının tazminat isteminin reddine dair karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Somut olayda, başvuru usulsüz tebliğ şikayetinin yanında yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez....

      Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu aleyhine davalı alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin başlatıldığı, davacı borçluya örnek no 10 ödeme emrinin 25/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının borca ve imzaya itirazına ilişkin iş bu davayı 20/01/2021 tarihinde açtığı, İİK'nun 168/3 maddesi uyarınca her türlü itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içerisinde yapması gerektiğinden bu süre geçtikten sonra itiraz edildiği, ayrıca tahrifat ve kambiyo senedi vasfında olmadığına ilişkin itirazında yine ödeme emrinin tebliğinden itibarene 5 gün içerisinde itiraz edilmesi gerektiğinden bu süreden sonra davacın tarafından açılan davanın süreden reddine ilişkin kararının yerinde olduğu usulsüz tebligat şikayetinin yargılama sırasında iddia edilmediği, istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir...

      No:7/14 Konyaaltı/Antalya adresinde muhatabın adreste olamaması nedeniyle daire:12'den sorulduğu, muhatap çarşıya gittiğinden mahalle muhtarına tebliğ yapıldığı ve daire:12 ye haber verilerek tebliğ işleminin tamamlandığı, beyanına başvurulanın kim olduğu tespit edilemediğinden yapılan tebligatın usulsüz olduğu, borca ve imzaya itiraz bu nedenle süresinde olduğundan bilirkişilerden rapor aldırılmış, bilirkişiler raporlarında, söz konusu imzanın davacının eli ürünü olduğunu beyan etmişlerdir. Davacının borcunun bulunmadığına ilişkin itirazını İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerle ispat edemediği anlaşıldığından bilirkişi raporu da gözetilerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili borçlarının olmadığını ve yeniden rapor alınması gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığından bahisle dava açma süresi geçtiğinden davanın süre aşımından reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, yoklukla malul bir işlemin hükümsüz kılınması için herhangi bir beyanda bulunulmasına veya bir dava açılmasına gerek olmadığını, çünkü zaten ortada var olmayan bir hukuki işlem söz konusu olduğunu, yok hükmünde olan bir tebligat ile ilgili usulsüz tebligat şikayeti yapılmasında da hukuki yarar bulunmadığı gibi usul ekonomisine de aykırı olduğunu, tebligatın yokluğu hususunun taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiğini, somut olayda; Yerel Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığı ve netice-i talepte usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığından davanın süre aşımından reddi kararı hukuka aykırı olduğunu, yukarıda açıklamış oldukları üzere ortada usulsüz bir tebligat değil yok hükmünde olan bir tebligat mevcut olduğunu, yok hükümünde olan bir...

      O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazları süre yönünden reddedilen borçluların yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı şekilde tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekirken doğrudan onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 04/05/2016 tarih ve 2016/7180 E. - 13103 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.12.2015 tarih ve 2015/288 E.-312 K. sayılı kararının hüküm bölümünün %20 tazminata ilişkin “2” nolu bendinin tamamının karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        SAYILI DAVADA; DAVACILAR : 1-T2 2-T3 3- T4 () ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA; DAVALI : T5 () VEKİLİ : Av. T6 - [16945- 49989- 10142] UETS ASIL DAVA : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ - İMZAYA İTİRAZ BİRLEŞEN DAVA : İMZAYA İTİRAZ KARAR TARİHİ : 23/05/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2023 İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/850 Esas, 2022/516 Karar sayılı dosyasında verilen imzaya ve borca itirazın reddi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; keşidecisi Talat Bedeş, alacaklısı Fatih Murat Kara olan 05/07/2018 tanzim, 05/09/2018 vade tarihli 600.000,00 Euro meblağlı senedin Fatih Murat Kara tarafından Mesut Şahin'e ciro edildiğini ve İzmir 6....

          UYAP Entegrasyonu