Muhtar tasdiği ile çıkış mercine iade” şeklindeki ifadeler ile iade edildiğini, bu tebligatın da usulsüz olduğunu, yapılan usuli eksiklikler sebebiyle müvekkilinin mernis adresine 24/01/2019 tarihinde gönderilen bu tebligatın Tebligat Kanununa ve Yönetmeliğine aykırı yapılmış, usulsüz bir tebligat olduğunu, usuli eksiklikler giderilmeden bu kez müvekkilinin mernis adresine TK 21/2. maddeye göre tebligat yapılması aşamasına geçilemeyeceğini, bu nedenle TK.21/2. maddesine göre çıkartılan tebligatın da usulsüz olduğunu, 24/01/2019 tarihli Örnek No:7 ödeme emri tebligatı usulüne uygun olmadığından dolayı davalı tarafça TK 21/2. maddesine göre mernis şerhli olarak gönderilen 11/02/2019 tarihli ödeme emri tebligatının da haliyle usulsüz olduğunu, müvekkilinin mernis adresine çıkartılan 11/02/2019 tarihli tebligatta tebliğ memuru tarafından Tebligat Kanunu Yönetmeliği’nin 31. maddesinde düzenlenen bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, Tebligat Kanunu Yönetmeliği’nin 79. maddesinde; (...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, şikayetçinin terditli birinci talebi olan ödeme emrinin iptaline ilişkin talebinin reddine, terditli ikinci talebi olan usulsüz tebligat iddiasına dayalı şikayetinin kabulü ile; Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2021/10421 Esas sayılı takip dosyasında şikayetçi borçlu Taibe Güzel adına yapılan 21/12/2021 tarihli ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun tespitine, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, ödeme emri tebliğ tarihinin 06/01/2022 tarihi olduğunun kabul ve tespitine karar verilmiştir....
İcra Dairesinin 2019/40997 esas sayılı dosyasında davacının usulsüz tebliğ şikayeti yetkiye - borca itiraz ve takibin iptali taleplerinin ayrı ayrı reddine, Davacının 25/03/2021 tarihli hastane ruhsatı ihalesinin tedbiren durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. A-DAVACININ ÖDEME EMRİNİN USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
Somut olayda usulsüz olduğu iddia edilen tebliğ işlemi İİK.nun 135/2.maddesi gereğince ihaleden satın alınan yerin tahliyesi için çıkarılan tahliye emri ile ilgilidir. Tahliye emrine ilişkin 11.02.2015 tarihli tebliğ işlemi, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorularak tespit edilmemiştir. Bunun yanısıra haber verilen ... 'nın imzası alınmadığı gibi imzadan imtina durumu da saptanmamıştır. Bu hali ile tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür. Öte yandan şikayetçi borçlu başvurusunda, tahliye emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş olmasına rağmen, adı geçenin İİK.nun 135/2.maddesine yönelik esasla ilgili bir iddiası bulunmadığı tesbit edilmiştir....
Çıkış mercine iade'' şeklinde şerh düşülerek iade edildiği, bu kez davalı alacaklı vekilinin talebi üzerine Ticaret Sicil Adresi olan aynı adrese TK 35'e göre tebligat yapıldığı, TK 35/4'e göre, daha önce tebligat yapılmamış olsa bile tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır hükmü gereği TK 35'e göre tebligat yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı ve bila tebliğ iade olunan ilk tebligat, tebliğ olmadığından bu tebligatın usulsüzlüğünün ileri sürülemeyeceği anlaşılmakla usulsüz tebligat şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir....
in 02.04.2012 tarihinde usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetçiye yapılan tebligatın usulsüz olduğu tespit edildikten sonra, icra dosyasında şikayetçinin süresinde borca itiraz etmiş olması sebebi ile usulsüz tebligat şikayetini ileri sürmekte hukuki yararı olmadığından davanın reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında örnek 7 ilamsız takip yapılmış, ödeme emri borçlu adresinde "tebliğ için adrese gelindi, adreste muhatap bulunamadı, adreste bulunan...imzadan imtina ettiğinden tebligat mah. muhtarı ...'e bırakıldı, kapıya 2 nolu haber kağıdı yapıştırılarak komşusu ...konudan haberdar edildi" şerhi ile 02.05.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlunun icra mahkemesine tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin yaptığı şikayeti mahkemece reddolunmuştur....
Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 22/03/2019 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebligat şikayeti yasal süresindedir. Somut olayda, davacının "Güvendik Mah., 194 Sok., No:6, İç Kapı No:1, Urla/İzmir" adresine çıkarılan ödeme emri tebligatı "adresin kapalı olması nedeniyle en yakın komşu Fikret Güniada'dan sorulmuş, muhatabın İzmir'e gittiği sözlü beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir. Tebligat mahalle muhtarı Gökhan Balıkçıoğlu imzasına teslim edilmiş, 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca en yakın komşu/kapıcı/yöneticiye haber verilmiştir" şerhi ile 13/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacının adresten sürekli mi geçici mi ayrıldığı, tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceği ve haber verilen komşunun kim olduğunun belirtilmediği anlaşıldığından, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Yönetmeliğin 30/1. maddeleri gereğince, anılan tebliğ işlemi usulsüzdür....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2019/8904 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü yol ile yapılan takip olduğu, ödeme emrinin 27/06/2019 tarihinde, 103 davetiyesinin ise 04/02/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddesi hükümleri uyarınca yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeni araştırılarak komşu, kapıcı, yönetici beyanının alınması, beyanda bulunan kişinin mutlaka adı ve soyadı ile sıfatının (komşu, kapıcı, yönetici) tebligat parçasına yazılması gerekir. Aksi halde yapılan tebliğ işlemi geçersiz olur. Somut olayda, ödeme emri davacı borçluya 27/06/2019 tarihinde "adreste muhatap veya yakınlarından kimse bulunmadı....