nin 21. maddesinde ise tüzel kişilerin memur ve müstahdemlerine tebligat hükümlerinin düzenlendiğini, davacının hükmi şahıs - tüzel kişi olmayıp somut olayda TK'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinin uygulanmasında hukuka uyarlılık bulunmadığını, uygulanması gerekenin TK'nun 16. maddesi ile Tebligat Yönetmeliğinin 25. maddesinin olduğunun izahtan vareste olduğunu, davacının tebliğ tarihinde tebligat adresinde oturmadığına veya tebligat yapılan kişileri tanımadığına yönelik herhangi bir beyanı ve itirazının da söz konusu olmadığını, davacı tarafça usulsüz tebliğe ilişkin düzenlemeler kullanılarak ve bunun süresiz şikayete tabi olduğu belirtilerek taşınmazın ihalesinin düşürülmesinin amaçlandığı izahtan vareste olup kötü niyetli iş bu davada TMK'nun 2. maddesi gereği hakkın korunmayacağının açık olduğunu, ilk derece mahkemesince müvekkili banka aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş olup, davanın memur muamelesini şikayet niteliğinde olması...
İcra Müdürlüğünün 2018/12096 Esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti yönünden; davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün tespitine, TK'nun 32. maddesi gereği ödeme emrinin tebliğ tarihinin 08/02/2019 olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; takibin şekli farketmeksizin ödeme emrinin vekile tebliği gerektiğini, asile ödeme emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu, lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Başvuru, ödeme emrinin vekil varken asile tebliğ edilmesi nedeniyle iptali talebi, bu talebin kabul edilmemesi/aksi kanaatte olunması halinde ise usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....
Somut olayda, borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borçlu muris Şemsettin Suruç'un borca batık olarak vefat etmiş olması nedeniyle, TMK'nun 605/2. maddesi uyarınca mirası reddetmiş sayıldığını, mirasın reddedildiğinin tespiti için Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/153 Esas sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddinin istendiğini, davanın derdest olduğunu, bekletici mesele yapılmasını, kendisine ödeme emri gönderilmesinin hatalı olduğunu, muhtıra gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek, ödeme emrinin ve takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....
Maddesi uyarınca yapıldığı, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulların araştırılması gerekir ve TK 21/1. Madde uyarınca tebligat yapılması halinde tebliğ memurunun tebliğ evrakını tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekir eldeki tebliğ mazbatalarının incelenmesinde bu şekilde usulünce bir kayıt olmadığı görülmektedir dolayısıyla İİK'nın 89/1,89/2 ve 89/3 hükümleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri tebliğlerinin usulsüz olduğu anlaşılmakla Tebligat Kanunun 32....
Bu hali ile tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür.O halde mahkemece Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olduğuna karar verildikten sonra, bu durumda da şikayetin İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen (7) günlük yasal sürede olduğunun kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken, tebligat usulüne uygun kabul edilerek istemin süresinde olmadığından reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kira alacağına dayalı olarak başlatılan takipte, borçlunun, örnek 13 nolu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece gerçek kişi olan borçlunun ev adresi yerine iş adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun gerçek kişilere işyerinde tebliğe ilişkin 17. maddesinde; "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ aynı yerdeki daimi...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; ödeme emrine ilişkin usulsüz tebligat şikayeti ile beraber İİK'nın 58. maddesine dayalı şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 16., 58., Tebligat Kanunu md. 21/1., 21/2., 3....
Sayılı dosyasından da 01/11/2019 tarihli kararının iptalinin talep edildiğini ve mahkemece itirazın ancak dava yolu ile yapılabileceğinden bahisle işlemin iptal edildiğini, akabinde müvekkil şirketin mal varlıklarına haciz konulduğunu, usulsüz tebligat işlemine ilişkin kararların kesinleşmesinin arandığından haciz işleminin hukuka aykırı olduğunu belirterek, İzmir 27. İcra Müdürlüğü'nün 2019/12403 E. sayılı dosyasından müvekkil şirkete yapılan usulsüz ödeme emri tebliğ işleminin ve ödeme emrinin iptalini, müdürlükçe konulan haksız hacizlerin kaldırılmasını, takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin REDDİNE, usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden takibe konu borca faize ve ferilerine ve yetkiye itiraz davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ ve borca itiraza ilişkindir....
Ne var ki asile ve vekiline çıkarılan tebligatlarda haczi bildirilen taşınmazların farklı olduğu, şikayete konu 8 no’lu bağımsız bölümün haczine ilişkin 27.05.2014 tarihli 22 örnek davet kâğıdının vekile tebliğ edilmediği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, haczedilemezliği öne sürülen 8 No’lu bağımsız bölümün haczine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesinin uygulama yeri yoktur. Bu itibarla, borçlu vekilinin vekaletnamesini ibrazından sonra 22 örnek davet kağıdının borçlu asile gönderilmesi yasaya aykırıdır. Borçlunun vekili varken asile yapılan tebligat yok hükmünde olup sonuç doğurmaz; bu tebligat ile yasal itiraz ve şikayet süreleri işlemeye başlamaz....