Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; ödeme emrine ilişkin usulsüz tebligat şikayeti ile beraber İİK'nın 58. maddesine dayalı şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 16., 58., Tebligat Kanunu md. 21/1., 21/2., 3....

    O halde mahkemece şikayetin usulsüz tebligat şikayeti olarak tavsifi ve ödeme emri tebliğ tarihinin aksi ispatlanamayan davacı tarafça beyan edilen tarih olarak düzeltilmesi ve davaya karşı koyup reddini talep eden davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalının istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

    Ne var ki asile ve vekiline çıkarılan tebligatlarda haczi bildirilen taşınmazların farklı olduğu, şikayete konu 8 no’lu bağımsız bölümün haczine ilişkin 27.05.2014 tarihli 22 örnek davet kâğıdının vekile tebliğ edilmediği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, haczedilemezliği öne sürülen 8 No’lu bağımsız bölümün haczine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesinin uygulama yeri yoktur. Bu itibarla, borçlu vekilinin vekaletnamesini ibrazından sonra 22 örnek davet kağıdının borçlu asile gönderilmesi yasaya aykırıdır. Borçlunun vekili varken asile yapılan tebligat yok hükmünde olup sonuç doğurmaz; bu tebligat ile yasal itiraz ve şikayet süreleri işlemeye başlamaz....

      edildiği gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin ve süre aşımı nedeni ile meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir. 11/01/2011 tarihinde 6099 sayılı Kanun'un 3. maddesiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen 2. fıkraya göre; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır''....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İtiraz eden borçluların murisi ...'ya ölümünden önce 29.01.2013 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği ve adı geçenin usulsüz tebligat şikayeti ya da borca itirazda bulunmadığı, ancak borçlu mirasçılarının borçlu murise yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, senet üzerindeki parmak izlerinin murise ait olmadığını, kime ait olduğunun anlaşılamadığını, murisin okuma yazma bilmediğini, borçlandırıcı işlemin noter kanalıyla yapılmaması nedeniyle geçerli olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istedikleri anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile icra takibinde ödeme emri, borçluya 20/04/2015 tarihinde, tebliğ edilmiş, borçlu ödeme emrine 18/05/2015 tarihinde muttali olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayeti ve yetki itirazında bulunmuştur....

          Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve sair itirazlarda bulunduğu, mahkemece; usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olarak değerlendirmede bulunulmasına rağmen bu konuda herhangi bir hükme yer verilmediği, tahrifat iddiasının ise bilirkişi incelemesine başvurulmaksızın kabul edilerek, takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Oysa ki, yukarıda yer verilen hükümler doğrultusunda mahkemece, şikayet/itiraz dilekçesindeki nedenler tartışılarak her bir talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....

            Somut olayda, borçlu vekilinin icra müdürlüğüne 14.12.2015 tarihinde sunduğu dilekçe ile usulsüz ödeme emri tebliğinden 08.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu belirterek ödeme emrine, borca ve ferilerine itirazda bulunması üzerine, tebligat usulsüzlüğü itirazının icra müdürlüğünce değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle 24.12.2015 tarihinde itirazın reddine karar verildiği, yine borçlu vekilinin icra mahkemesine 25.12.2015 tarihinde yaptığı başvuruda da usulsüz tebligattan 08.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu belirttiği görülmüştür. Bu durumda, borçlu vekilinin icra mahkemesine 25.12.2015 tarihinde yaptığı usulsüz tebliğ şikayetinin 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin ve dolayısıyla borca itirazın bu gerekçe ile süreden reddi gerekirken, esası incelenerek yazılı gerekçe ile reddi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

              İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/741 ESAS- 2022/179 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ -ZAMANAŞIMI İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 14 . İcra Müdürlüğünün 2019/16552 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, ödeme emrinin 17/05/2019 tarihinde "Aydınlı Mah. Dere Sok. No: 34/4 Tuzla/İSTANBUL" adresinde borçlunun yengesi Leyla Oğuz isimli şahsın imzasına tebliğ edildiğini, tebligatın TK 16. maddesine uygun olmadığını, tebliğ mazbatasından tebligatın iş yerinde mi yoksa konutta mı yapıldığının belli olmadığını, tebligat sorgusunda ise aynı konutta yakınına teslim edildiğinin belirtildiğini, diğer yandan müvekkilin tebligat yapılan adreste yaşamadığı gibi Leyla Oğuz isminde bir yengesi ve aynı konutta yaşayan akrabasının da bulunmadığını, merniste kayıtlı adresinin "Aydınlı Mah....

              DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin pandemi nedeniyle kısmi faaliyette bulunduğunu, belirli saat aralıklarında kısmi personelle çalıştığını, tebliğ mazbatasında hatalı olarak sürekli kapalı olduğu ve yakın komşularından tanıyan olmadığı gerekçesi ile tebligatın iade edildiğini, bunun üzerine 01/07/2021 tarihinden TK 35/4'e göre tebliğ yapıldığını, bila dönen 08/06/2021 tarihindeki tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 27/07/2021 tarihi olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu