WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine göre "taşınmaz ipotek alacaklısı yetkili veya taşınmazın bulunduğu yer icra dairesinden.... " demek suretiyle yetki konusunu düzenlemiştir. Dosya içerisinde bulunan resmi senette Bayburt icra mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkisini taraflarca düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacı tarafın usulsüz tebligat iddiasının incelenmesinde; Bayburt İcra Müdürlüğü'nün 2020/153 E. Sayılı takip dosyasında davacı - borçluya "Caferağa Mah. Ertüzün Sok....

mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi'' başlıklı Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesinin (f) bendinde ise ''30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hüküm altına alındığı görülmüştür....

İcra Müdürlüğünün 2019/265 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yapılan yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü ve gönderme talebi üzerine takip dosyasının Anadolu İcra Müdürlüklerine gönderildiğini, ardından aynı alacağa ilişkin Foça İcra Müdürlüğünün 2019/167 ve Menemen İcra Müdürlüğünün 2019/343 Esas sayılı dosyaları ile de takipler yapıldığını, ayrıca Menemen İcra Müdürlüğünün 2019/343 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takipten 29/07/2019 tarihinde haberdar olunduğunu beyanla, öncelikle Menemen İcra Müdürlüğünün 2019/343 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin iptaline, bu talepleri kabul edilmediği takdirde usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 29/07/2019 tarihi olarak kabulüne karar verilmesini istemiştir. YANIT :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, İzmir 16....

Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. O halde mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...

    Somut olayda, usulsüz tebligata ilişkin şikayete konu icra dosyasından davacı borçlu T1 14.12.2019 tarihinde kıymet takdirinin, 14.10.2020 tarihinde de satış ilanının tebliğ edildiği, borçlunun 19.12.2020 tarihinde ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayette bulunduğu, şikayetinde kıymet takdiri ve satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Usulsüz tebligat şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır (Yargıtay 12. HD'nin 31.05.2021 tarihli, 2021/1917 E, 2021/5694 K. sayılı içtihadı)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Usulsüz tebligata itiraz K A R A R İnceleme konusu karar usulsüz tebligat şikayeti olup, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı ve davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE 2- Dosya kapsamı, delil durumu ve takip dosyası içeriğine göre KAHRAMANMARAŞ İCRA HUKUK MAHKEMESİ 2018/939 E, 2020/406 K. sayılı kararının HMK'nun 353/1(b)-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, A-Yetki itirazının feragat nedeniyle REDDİNE, B- Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile Kahramanmaraş İcra Müdürlüğünün 2018/61613 esas sayılı dosyasında davacı borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun ve takipten ıttılasının 11/12/2018 olduğunun tespitine, Takip dosyası üzerinden borçlu aleyhine uygulanan hacizlerin KALDIRILMASINA, C-İmzaya itirazın kabulü ile Kahramanmaraş icra Müdürlüğünün 2018/61613 Esas sayılı dosyasındaki takibin İİK'nun 170/3 maddesi gereğince davacı borçlu yönünden DURDURULMASINA, -Şartlar oluşmadığından davalı aleyhine icra inkar tazminatı ve para cezası verilmesine yer olmadığına, -Davacı tarafından dava açılırken yatırılan (peşin harç 35,90 TL)...

      Tebligat usulsüzlüğü iddiası ise İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olmakla ıttıla tarihinden itibaren aynı sürede icra mahkemesine bildirilmesi gerekmektedir. Öte yandan HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca taleplerin herbiri hakkında hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda; örnek 13 nolu ödeme emrinin şikayetçi borçluya 30.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun tebligattan 09.05.2015 günü haberdar olduğunu beyan ederek yasal yedi günlük sürede tebligat usulsüzlüğü şikayetini ileri sürdüğüne göre mahkemece söz konusu şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karara bağlanması yetki itirazının ise icra müdürlüğüne yapılması gerektiği dikkate alınarak İİK'nun 62. maddesi uyarınca reddi gerekir iken tebligat usulsüzlüğü şikayeti hakkında gerekli inceleme yapılmaksızın bir karar verilmemiş olması ve yetki itirazının kabulü isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/241 Esas ve 2020/88 Karar sayılı kararı ile usulsüz tebligat işleminin tespit edilmiş olduğu, icra dairesince buna rağmen talebin reddine karar verildiği, yaptıkları şikayetin istinaf incelemesi sonucunda usulsüz tebligat yönünden kesinleştiği, ıttıla tarihi ve usülsüz tebligat şikayetinin kesinleşmekle şikayete konu hacizlerin tebliğinden önce işlenmiş olduğu ve usulsüz olarak konulmuş hacizlerin kaldırılmasının gerektiği, yetki itirazının kabulü kararı ile yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan tüm işlemlerin usulsüz ve geçersiz olduğu, takip kesinleşmeden konulan hacizler nedeniyle borçlunun maaşından kesinti yapılan miktarların icra dosyasına iadesinin istenmesi gerektiği ileri sürülerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir....

        Davacı dava dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında yetkiye ve borca itiraz ettiği halde, Mahkemece HMK'nın 297/2.maddesine aykırı olarak davacının usulsüz tebliğe yönelik şikayeti değerlendirilmeden, süresinde ileri sürülüp sürülmediği dikkate alınmadan doğrudan yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Kaldı ki Mahkemece 28.04.2021 tarihli tensip zaptının 15 nolu ara kararında '' Senete keşide yeri İstanbul olduğundan yetki itirazının reddine'' dair karar tesis edildiği, bu ara karardan dönülmeden nihai kararda yetkisizlik kararı verilmesi de kendi içerisinde çelişki yaratmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu