128.246,90 TL ve 125.666,14TL olduğu şeklinde iki ayrı rakam belirtildiğini, haciz ihbarnamelerinin İİK yönetmeliğinin 42/2., 43/1. ve 44. maddelerine aykırı olarak düzenlendiğini belirterek müvekkiline tebliğ edilen haciz ihbarnamelerinin iptaline, haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin 06/08/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, müvekkili yönünden yapılan haciz işlemlerinin iptaline, borçlu kaydının silinmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, borçlu şirkete gönderilen 1.haciz ihbarnamesinin tebliğ işlemi sırasında, tebligatı alan şahsın şirket yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak almaya yetkilendirilmiş, evrak müdürü gibi bir çalışan olup olmadığı tespit ve şerh edilmeden ve yine bu işlerle görevlendirilmiş başka bir çalışan olup olmadığı araştırılmadan doğrudan tebligat yapıldığı, buna göre Tebligat Kanunu'nun 12. maddesi ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde belirtilen sıra nazara alındığında anılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. (benzer mahiyette Yargıtay 12. HD'nin 25/11/2021 tarih ve 2021/10819 E. - 2021/10655 K. sayılı kararı) Aynı gerekçelerle 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliği da usulsüzdür....
tebligat zarfının renginin de mavi olmadığı, bu sebeple 2. haciz ihbarnamesinin TK'nun 21/2 maddesine göre tebliğinin de usulsüz olduğu, yine 3. haciz ihbarnamesinin 1. haciz ihbarnamesi gibi ilk çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade gelmesi üzerine bu defa mernis adresine tebliğe çıkartıldığı ancak bu tebliğe ilişkin tebligat parçası incelendiğinde de mernis şerhinin yer almadığı ve tebligat zarfının renginin de mavi olmadığı, bu sebeple 3. haciz ihbarnamesinin TK'nun 21/2 maddesine göre tebliğinin de usulsüz olduğu anlaşılmış olup, buna göre şikayetin kabulü ile davacının öğrenme tarihine göre 1. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 14/03/2020 olarak düzeltilmesine ve buna bağlı olarak 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderilmesi şartları oluşmadığından, bu haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, 3. haciz ihbarnamesi tebliğinin usulüne uygun kabul edilerek şikayetin süreden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı vekili tarafından müvekkiline gönderilen 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilerek iptalinin talep edildiği, ayrıca haciz ihbarnameleri gönderilirken müvekkilinin cevap vermesi için posta masrafının gönderilmemiş olması sebebi ile de haciz ihbarnamelerinin gönderilmesinin usulsüz olduğunun iddia edildiği, icra dosyası incelendiğinde davacı 3. kişiye 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin önce bilinen adresine tebliğe çıkartıldığı, bilinen adrese çıkartılan tebligatların bila tebliğ iade edilmesi üzerine tebligat çıkartılan adresin davacı 3. kişinin aynı zamanda güncel mernis adresi olması sebebiyle mernis adresi olduğuna ilişkin şerh verilmek suretiyle yeniden tebliğe çıkartıldığı ve üç tebligatın da TK'nun 21/2 maddesine göre usulüne uygun davacıya tebliğ edildiği, bu sebeple davacının usulsüz...
Mahkemece yapılan tebligatlar usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile davacı 3. kişi T1 adına yapılan 1. haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin iptali ile 1. haciz ihbarnamesinin tebliğ ve öğrenme tarihinin 08/04/2019 olarak düzeltilmesine, 1. haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet kabul edildiğinden davacı hakkında düzenlenen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerekirken her üç haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihini 08/04/2019 olarak kabul edip haciz ihbarnamelerinin tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık 3. kişinin haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile öğrenme tarihinin düzeltilmesine ve haciz ihbarnamelerinin iptaline yönelik şikayettir. Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2021/103405 esas sayılı dosyasında davacı üçüncü kişiye bildirilen "Akpınar Mah. Nimetullah Sok....
İcra müdürlüğünde bir taraf kaydının bulunmadığı anlaşılmakla şikayetçi T1 çıkarılan haciz ihbarnamelerinin usul ve yasaya uygun tebliğ edilmesi nedeniyle usulsüz tebliğ şikayeti yerinde olmadığından reddine dair karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin REDDİNE," karar verildiği görülmüştür....
İcra Dairesi'nin 2019/2108 E sayılı dosyasında bilinen adresi var iken davacının oturmadığı mernis adresine tebligatların yapıldığı, iade gelmesi üzerine de TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapıldığını, üstelik tebligat zarfının da beyaz renkli olduğunu ve yönetmeliğe aykırı olduğunu, davacının takipten 01/07/2021 tarihinde haberdar olduğunu ve 02/07/2021 tarihinde de itirazlarını icra dosyasına sunduğunu, bu nedenlerle haciz ihbarnamelerinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasının gerektiğini, aksi durumda ise gecikmiş itirazda bulundukları kabul edilerek hacizlerin kaldırılmasının gerektiğini beyan etmiş, haciz ihbarnamelerinin ve 103 davet kağıdının tebliğine ilişkin şikayetin kabulüne, haciz ihbarnamelerinin iptaline, süresinde yapılmış olan itirazın kabulü ile davacının borçlu sıfatının silinmesine ve davacı hakkındaki hacizlerin kaldırılmasına bu talepler kabul edilmez ise gecikmiş itirazın kabulü ile haciz ihbarnamelerinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini...
Haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edilmediğinden borçlu olarak dosyaya kaydedildiği ve borçlunun mal varlığına haciz konulduğu, şirketin icra takip dosyasına 08/05/2019 tarihli dilekçesi ile haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğu nedeniyle hesaplar üzerine konulan hacizlerin kaldırılması ve borçlu sıfatının kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce itirazın süresinde yapılmadığından reddine karar verildiği, davacı tarafından 17/06/2019 tarihinde usulsüz tebliğ ve haciz ihbarnamelerinin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesinin ... esasında görülen davada da haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliği hususundaki davanın icra memur muamelesini şikayete ilişkin olduğu ve haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği anlaşılmakla, davanın açılmasında davalı bankanın kusur ve sorumluluğu bulunmadığından HMK 312/2 gereği davacı şirket lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti tayinine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....