Borçlu mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş olarak yapılan itiraz deyimini kullanmış ise de, aynı dilekçede "... tarafına tebligat yolu ile harç makbuzu gönderildiğini, tebligatın da 18/03/2019 tarihinde eski oturduğu adresinde uzaktan akrabası olan ve görüşmediğini beyan ettiği Birgül Uyar'a yapıldığını" beyanla ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürmüşlerdir. Bu durumda HMK.nun 33.maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime ait olup, başvuru bu hali ile gecikmiş itiraz değil, usulsüz tebligat şikayetidir (HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas 1991/344 karar sayılı kararı). Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Hakim, her somut olayın özelliğini, cereyan şeklini, gerçekleşen maddi olguları en ufak ayrıntılarına kadar gözönünde bulundurup iddiayı tahkik etmelidir....
Borçlu adresinde bulunamadığı için ödeme emri onun adına tebligatı kabule yetkili bir kimseye (örneğin, borçlunun eşine) tebliğ edilmiş ve borçlu bir seyahatte olduğu için eşi yedi gün içinde ödeme emrini borçluya verememişse borçlu, seyahatten döndükten sonra ödeme emrini öğrenince (üç gün içinde) gecikmiş itirazda bulunabilir. Buna karşılık, ödeme emri tebliği usulsüz ise örneğin ödeme emri borçlunun komşusuna tebliğ edilmiş ise, bu hâlde borçlunun gecikmiş itiraz yoluna gitmesine gerek yoktur. Borçlunun gideceği yol normal itiraz yoludur. Çünkü usulsüz tebliğde ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve borçlu için yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar (Baki Kuru, İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, Ankara, İkinci Baskı, 2013, s.241-242, Arslan vd., s.206-207). 7. Gecikmiş itiraz yazılı veya sözlü olarak icra mahkemesine yapılır....
Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (HGK'nun 05/10/2001 tarih ve 2001/12-258 esas, 20018344 sayılı kararı). 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 sayılı kararı)....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2020 NUMARASI : 2020/188 ESAS- 2020/187 KARAR DAVA KONUSU : İTİRAZ (İCRA TAKİBİNE GECİKMİŞ İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;İstanbul Anadolu 6....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı alacaklıların Uşak 3....
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/830 KARAR NO : 2021/2400 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HATAY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/01/2020 NUMARASI : 2019/114 ESAS 2020/12 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Hatay İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09/01/2020 tarih 2019/114 esas 2020/12 karar sayılı mahkeme kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Hatay İcra Dairesinin 2019/1498 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edildiğini, müvekkilinin takipten 15/02/2019 tarihli İİK. 103 davetiyesi neticesinde haberdar olduğunu, müvekkilinin bunun üzerine 18/02/2019 tarihinde borca itiraz ettiğini ve itirazının Hatay İcra Dairesince reddedildiğini belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihi olan 15/02/...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/323 Esas - 2022/599 Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirme bakımından usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin usulsüz tebligat şikayeti, borca ve imzaya itiraz yönünden istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2- Taşkın haciz şikayeti yönünden kararın kesin nitelikte olması nedeniyle İİK'nın 363/1, 365/son maddeleri gereğince istinaf başvurusu dilekçesinin REDDİNE, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubuna bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, Kararın taraflara tebliğine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde, usulsüz tebligat şikayeti, borca ve imzaya...
Yukarıda ayrıntılarıyla arz ve izah edilen ve re'sen nazara alınan nedenlerle, fazlaya ilişkin her tür talep dava ve haklarımız saklı kalmak kaydıyla, Şikayetin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.'' demiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: ".... davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından ödeme emri tebligatından 03/09/2021 tarihinde öğrenildiğinden bahisle usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğu görülmüştür. 03/09/2021 tarihinde öğrenildiği iddiası ile İİK madde 16 gereğince 09/09/2021 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinin süresinde yapıldığı anlaşılmıştır....
hacizlerin kaldırılmasını ve müvekkile teslimine karar verilmesini talep ettiklerini, Gecikmiş İtiraz: İİK 65.maddesi gereği yapılan ilamsız takibe gecikmiş itirazda bulunduklarını, müvekkili aleyhine yapılan takip dosyasına ilişkin ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, tebligat parçası incelendiğinde Mustafa Tulgar isimli kişi yazılı olup, bu kişinin ikametgahının müvekkili ile aynı evde olmayıp, Ulukışla Toki Konutlarında oturduğunu, postacının kar olması ve yolların çamurlu olması nedeniyle tebligatı davacıya bırakmadığını, şehir merkezinde olan Mustafa Tulgar'a verdiğini, Mustafa Tulgar'ın ise iş bu tebligatı davacıya vermediğini, müvekkiline tebligat yapılmadığını, müvekkilinin 14 Şubat 2022 tarihinde e-devletinden icra takibi ve hacizleri öğrendiğini, yapılan tebligatın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca borca itiraz ettiklerini, müvekkilinin davalı bankaya borcu olmadığını, müvekkilinin kefil olduğu limitin 40.000 TL olup, kefalet sözleşmesinden sonra diğer borçlulara...