GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı şikayeti ile birlikte borca itiraz nedeniyle takibin iptali taleplidir. Borca itirazların reddine ilişkin karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır. İstinaf incelemesi usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin yapılacaktır. T.K.'nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir (Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m.30/1)....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanca Müvekkiline karşı başlatılan takipte ödeme emrinin Tebligat Kanununun 21. maddesi hükümlerine aykırı tebliğ edildiği, tebligatın usulsüz olduğunu, Müvekkilinin icra takibinden 06/08/2019 tarihinde haberdar olduğu, , öte yandan borca ve yetkiye itiraz ettiklerini bildirerek, tebliğ tarihinin 06/08/2019 olarak düzeltilmesini; borca ve yetkiye itirazları doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde; Tebligat Kanununun 21. maddesi gereği tebliğ edilmiş olup, usulüne uygun yapıldığı, davanın T1 tarafından açıldığı, diğer borçlu yönünden açılmış bir dava söz konusu olmadığı bu nedenle davacının, diğer borçlu yönünden her hangi istemde bulunamayacağı, ileri sürerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 04/10/2019 gün 2019/876 E. 2019/891 K....
nin banka hesabına ödendiğini, bu nedenle borcun tamamına itiraz ettiklerini, alacaklı görünen şirkete borçlarının bulunmadığını, alacaklının, takip dayanağı bonoların tamamının lehdara ödemesi sonrası bedelsiz kalan bonolara dayanarak kötüniyetli olarak takip başlattığını, icra takibinde faiz talep edilmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini, talep edilen faizin de sözleşmeye aykırı ve fahiş olduğunu, müvekkilinin tüketici sıfatına haiz olduğunu, avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptali ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 25/12/2019 olarak düzeltilmesine, borca, faize ve fer'ilerine yönelik itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Tebligatın aynı adrese TK. 21/2 'e göre tebligatın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin icra emrinden haberdar olmuş olsa idi borcunu ödeyeceğini, muhatabın bilinen son adresine tebligat çıkarılması, eğer muhatap bulunamıyor , tebligat yapılamıyor ise TK. 21 maddesinin uygulanmasının gerektiğini, ayrıca ödeme emrinde ilam vekalet ücreti olarak 755 TL tutarına itiraz ettiklerini, mahkeme kararında bulunmayan meblağın eklenmiş olduğunu, faize ilişkin olarak oranın belirsiz oluşunun ve hangi faiz oranının uygulanacağının belirlenmemesinin takibin iptalini gerektirdiğini, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 06/09/2021 tarihi olarak belirlenmesini, 755 TL olarak eklenen ilam vekalet ücreti itirazının kabulüne, tüm usuli işlemlerin, ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez (Yargıtay 12.HD'nin 16/06/2020 tarihli, 2019/8587 Esas, 2020/4815 Karar sayılı içtihadı) Somut olayda, davacı borçluya 7 örnek ödeme emri 21/06/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve buna yönelik olarak usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmüştür. Davacı vekili her ne kadar takipten 10/09/2019 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 12/09/2019 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, davacı taraf 07/08/2019 tarihinde bizzat tebliğ edilen kıymet takdiri üzerine takipten haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 12/09/2019 tarihinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/519 KARAR NO : 2022/893 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2022 NUMARASI : 2021/829 ESAS, 2022/68 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ, YETKİYE VE BORCA KARAR : Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/829 Esas, 2022/68 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebligat şikayetinin reddi ve yetki itirazının kabulü kararına karşı, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, Manisa 4....
itirazın süresinde olduğunun tespitine, yetki itirazının ve borca ve ferilerine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2265 KARAR NO : 2022/1072 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2021/132 ESAS, 2021/312 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ- GECİKMİŞ İTİRAZ KARAR : Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/132 Esas, 2021/312 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Bodrum 2....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı banka tarafından davacı T1 ve dava dışı borçlular aleyhine banka alacağı nedeniyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacının usulsüz tebligat ve borca itiraz istemli iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Davacının aleyhine düzenlenen ödeme emrinde davacı T1 (Biçer)'nun takibe dayanak kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer aldığı, kredi sözleşmesinin asıl borçlusunun O.K.H. Biçer İnş... Ltd....
, tebligatın usulsüz olduğunu belirterek İİK.nın 65.maddesine göre gecikmeli yaptıkları itirazın kabulüne, itirazın süresinde yapılmış sayılmasına, borca ve ferilerine itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....