Somut olayda, borçlu şikayet dilekçesinde, tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin yanı sıra ödeme emrinde belirtilen 30 günlük ödeme süresi dolmadan araçların kaydına konulan hacizlerin usulsüz olduğunu, bu nedenle haczin kaldırılmasını ve takibin iptalini talep ettiği halde, mahkemece bu yöndeki şikayetlerin değerlendirilmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti dışında kalan itiraz ve şikayetleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki usulsüz tebligat ve hacizlerin kaldırılması şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine, haczin kaldırılması şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu ve davalı alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. Yine, usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmiş olduğundan, davacının kesinleşen takipte takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılması talebi de yerinde olmadığından ve kötü niyet tazminatı şartları da oluşmadığından bu yöndeki taleplerin reddedilmesinde de hukuka aykırılık yoktur. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....
DAVA Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde; müvekkili hakkında başlatılan takipte ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi nedeniyle 02.09.2020 tarihinde takipten haberdar olduklarını, aynı gün borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, Eskişehir 3.İcra Hukuk Mahkemesine ödeme emri tebligatının iptali için dava açtıklarını, Eskişehir 3.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/361 E.-2021/240 K.sayılı ilamı ile 02.09.2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verildiğini, usulsüz kesinleşen takipten dolayı müvekkilinin malvarlığına hacizler konulduğunu, haciz isteme hakkı doğmadan, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, usulsüz hacizlerin kaldırılması için yaptıkları talebin 22.11.2021 tarihli icra müdürlüğü kararı ile reddedildiğini belirterek söz konusu müdürlük kararının iptali ile usulsüz olarak konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
2020/473 Esas, 2020/457 Karar sayılı ilamı ile itirazın kabul edildiğini ve takibin durdurulduğunu, anılan dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, öğrenme tarihindeki değişikliğe ilişkin kararın kesinleşmediğini belirterek, icra memurunun haczin kaldırılması ve takibin durdurulmasına yönelik 25/12/2020 tarihli kararının kaldırılmasına ve hacizlerin devamına karar verilmesini istemiştir....
/02/2022 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkiline icra dosyasından yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebligat nedeni ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10/02/2022 tarihi olarak kabulü ile tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ve usulsüz tebligat şikayetleri ve borca itirazların reddi ancak T1 yönünden kesinleşme tarihi olan 15/01/2018 tarihinden önce yapılan hacizlerin kaldırılması gerektiğinin tespitine " dair karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının borçlu hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlu tarafın, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ödeme emri tebligatının iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/372 Esas sayısında açılan mirasın hükmen reddi davasına ilişkin olarak düzenlenen 08/11/2019 tarihli dava dilekçesinde her ne kadar müvekkilinin murisi Yılmaz Ovalı hakkında başlatılan dava konusu icra takip dosyasından bahsedilmiş ise de bu tarihte henüz müvekkiline takibin yöneltilmediği ve her hangi bir tebligat yokken bu tebligatın usulsüz olduğu ileri sürmelerinin ya da bu tebligattan haberdar olmalarının fiilen mümkün olmadığını, nitekim usulsüz tebliğ tarihinin mirasın reddi davası açılmasından sonraya 13/12/2019 tarihine tekabül ettiğini, ilk derece mahkemesinin gerekçesinin hatalı ve dosya kapsamına aykırı olduğunu, istinaf kaldırma kararında dahi bu husus belirtilmiş iken mahkemece yeniden verilen usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddi kararının isabetsiz olduğunu, yine taşkın hacze ilişkin şikayetin konusu kalmamakla birlikte yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden haklılık durumunun tespiti için keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle ödeme emri tebliğ tarihinin davacının usulsüz tebliğ işlemine muttali olduğu 05.07.2022 tarih olarak tespitine ve icra takibine yapılan itirazın süresinde olduğuna karar vermesi gerekirken, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme tarafından tebligatın usulsüzlüğüne ve itirazın süresinde olduğuna karar verilmesi halinde varsa hacizlerin kaldırılması ve takibin durdurulması işleminin icra dairesi tarafından yapılacak işlemler olduğunu, ayrıca şikayet konusu olmamasına rağmen mahkemenin re'sen takibin iptaline karar vermesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine vekalet ücretine karar verilmesinin de hatalı olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....