Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda; Şikayetçi borçlunun mernis adresine çıkartılan tebligatın bila dönmesi üzerine aynı adrese Tebligat Kanunun 21/2 maddesindeki şerhi içeren tebligat çıkartılmış olup, tebligatın yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı,usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olmadığı tespiti üzerine;"...Ancak, dava dilekçesinde terditli olarak gecikmiş itiraz talebinde de bulunulmuştur...davacı Türkiye'den 16.11.2019 tarihinde çıkış yapmış olup, tebligatın yapıldığı 31.12.2019 tarihinde yurtdışındadır. 26.03.2021 tarihi itibariyle Türkiye'ye giriş yapmıştır. Şikayetin yapıldığı 30.01.2020 tarihi itibariyle davacı yurtdışında olup, dava dilekçesindeki beyanına göre, tebligattan yan binada oturan oğlunun tesadüfen muhtarlığa gitmesi ile 27.01.2020 tarihinde haberdar olmuştur. Bu beyanın aksine davacının tebligattan daha önce haberdar olduğuna dair bir delil dosyaya sunulmamıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2021 NUMARASI : 2018/1155 ESAS, 2021/1488 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2021 NUMARASI : 2020/408 ESAS - 2021/210 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhinde Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2020/11526 Esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile icra takibine başlanıldığını, ödeme emrinin Tebligat Kanunu ve ilgili yasal düzenlemelere açıkça aykırı olarak müvekkilinin hasta olduğu ve evde olmadığı süreçte, müvekkilinin okuma yazma bilmeyen eşi Kınalı Akın'a usule aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek, usulsüz şekilde yapılan tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10/09/2020 olarak düzeltilmesini, gecikmiş itirazlarının kabul edilmesi ile takibe konu evraka, takibe konu alacağa, işlemiş ve işleyecek faize ve borca itirazları...
Uyuşmazlığın tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte ödeme emrinin ve takibin iptali talebine ilişkin olduğu görüldü. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/197133 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 Ltd. Şti hakkında sözleşmeye istinaden 450.000,00 TL asıl alacağa ilişkin olarak 12/08/2020 tarihinde ilamsız takibe geçildiği, ödeme emrinin 14/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra müdürlüğüne 04/05/2021 tarihinde yapmış olduğu itirazında tebligatın usulsüz yapıldığı iddiasının yanı sıra yetkiye, borca ve ferilerine de itirazda bulunulması üzerine icra müdürlüğünün 06/05/2021 tarihli karar tensip tutanağı ile itirazın İİK'nun 62 maddesi gereğince 7 günlük yasal sürede olmadığı, usulsüz tebligat iddiasının ise yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddine karar verildiği görülmüştür....
gerekçesiyle reddedildiğini belirterek usulsüz yapılan tebligat nedeniyle müvekkilinin tebliği öğrenme tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine, icra müdürlüğünce verilen red kararının kaldırılarak icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Dairemize yapılan değerlendirmede; davacı her ne kadar gecikmiş itiraz nedeniyle iş bu davayı açmış ise de, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi dava dilekçesi içeriğinden davanın usulsüz tebligat şikayetine yönelik olduğu anlaşılmış olup, yapılan incelemede; takip dosyasında borçlunun bilinen adresine ilk tebligatın yapıldığı, iade gelmesi üzerine davacının aynı adresine mernis adresi olması nedeniyle TK'nun 21/2 maddesi uyarınca mernis şerhli olarak tebligatın çıkarıldığı ve tebliğ edildiği, Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesinde düzenlendiği üzere TK'nun 21/2 maddesi gereğince yapılan tebliğ işlemlerinde tebliğ memurunun komşuya haber verme yükümlülüğünün bulunmadığı, davacının tebligat mazbatasının kapıya yapıştırılmadığı iddiasının da tebliğ evrakında bu hususun şerh düşülmesi nedeniyle yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 57. maddesi gereğince ticaret siciline bildirilen adrese TK'nun 35. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için söz konusu adrese öncelikle normal usullere göre tebligat çıkartılıp bilâ tebliğ dönmesi halinde 35. maddedeki tebliğ prosedürünün işletilmesi gerekir (Yargıtay 12. HD'nin 08.06.2018 tarihli, 2017/2864 E, 2018/6097 K. sayılı içtihadı). 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca; daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur. TK'nun 35. maddesine göre, borçlu şirketin ticaret sicili adresine tebligat yapılabilmesi için, bu adrese daha önce bir tebligatın çıkarılması, ancak tebligatın yapılamamış olması yeterlidir....
Tebligat şeklen 7201 sayılı Kanun'un 16.maddesine uygun ise de; HGK'nın 07/04/1982 tarih ve 1979/10- 1377 Esas - 1982/237 Karar sayılı kararı gereğince tebliğ belgesindeki kayıtların aksi her türlü delille kanıtlanabilir. Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde, HMK'nın 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından, borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın, tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK'nın 05/06/1991 tarih ve 1991/12- 258 E.-1991/344 K)....
İİK'nın 65. maddesi gereğince gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için tebligatın usule uygun yapılması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması ve gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösteren delillerle birlikte esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Davacıya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı belirlendiğinden, davacının gecikmiş itiraz isteminde bulunması gerekmez. Davacı 07/01/2021 tarihinde takip dosyasında borca itiraz etmiş olup, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemekte hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin bu konudaki istinaf nedeni de yerinde değildir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında davalı tarafından Cihanbeyli İcra Müdürlüğünün 2019/485 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, müvekkilinin hakkındaki icra takibinden tesadüfen haberdar olduğunu, icra dosyasına itiraz dilekçesi sunduklarını, icra mahkemesinde tebligat usulsüzlüğü şikayeti davası açtıklarını, şikayetlerinin reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin şikayetin reddine ilişkin kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER :Cihanbeyli İcra Müdürlüğünün 2019/485 Esas sayılı dosyası. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: İstinaf konusu, örnek no 7 ilamsız takipte, takip borçlusu tarafından açılan gecikmiş itiraz talebine ilişkindir....