Maddelerine uygun olduğu, borca itirazların ise icra müdürlüğüne yapılması gerektiği gerekçesiyle, şikayetin ve itirazın reddine dair 2021/101 E 2021/326 K sayılı karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık deliline dayanmış olmalarına rağmen mahkemece tanıklarının dinlenmediğini, kaldırma kararının aksine delillerinin toplanmadığını, tebliğ işleminin usulsüz olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı şikayeti ile birlikte borca itiraz nedeniyle takibin iptali taleplidir. Borca itirazların reddine ilişkin karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır. İstinaf incelemesi usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin yapılacaktır. T.K.'...
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanca Müvekkiline karşı başlatılan takipte ödeme emrinin Tebligat Kanununun 21. maddesi hükümlerine aykırı tebliğ edildiği, tebligatın usulsüz olduğunu, Müvekkilinin icra takibinden 06/08/2019 tarihinde haberdar olduğu, , öte yandan borca ve yetkiye itiraz ettiklerini bildirerek, tebliğ tarihinin 06/08/2019 olarak düzeltilmesini; borca ve yetkiye itirazları doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde; Tebligat Kanununun 21. maddesi gereği tebliğ edilmiş olup, usulüne uygun yapıldığı, davanın T1 tarafından açıldığı, diğer borçlu yönünden açılmış bir dava söz konusu olmadığı bu nedenle davacının, diğer borçlu yönünden her hangi istemde bulunamayacağı, ileri sürerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 04/10/2019 gün 2019/876 E. 2019/891 K....
Bu durumda mahkemece; HMK'nın 297. maddesi uyarınca öncelikle davacının ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti bakımından değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü halinde ise kambiyo takibine yönelik borca, faize ve fer'ilerine itirazın da yasal 5 günlük süresinde olduğunun anlaşılması durumunda bu itirazların esasının incelenmesi gerekirken, davacının usulsüz tebliğ şikayeti bakımından hiçbir değerlendirme yapılmadan, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden doğduran borca itiraz bakımından karar verilmesi yerinde olmamıştır. Mahkemenin kabulüne göre de; davacının borca itirazı reddedildiği halde faize yönelik itirazları bakımından da bir değerelendirme yapılmaması yerinde olmamıştır....
Dolayısı ile, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun (kısmen) kabulü ile, HMK'nun 355. ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; davanın kısmen kabulü ile, takipten sonra işleyecek faiz türünün kanuni faiz olarak belirlenmesine, ödeme emrinin bu şekilde düzeltilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile borca kısmi itirazının süre aşımından reddine, davacı tarafın sair istinaf isteminin reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....
Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez (Yargıtay 12.HD'nin 16/06/2020 tarihli, 2019/8587 Esas, 2020/4815 Karar sayılı içtihadı) Somut olayda, davacı borçluya 7 örnek ödeme emri 21/06/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve buna yönelik olarak usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmüştür. Davacı vekili her ne kadar takipten 10/09/2019 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 12/09/2019 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, davacı taraf 07/08/2019 tarihinde bizzat tebliğ edilen kıymet takdiri üzerine takipten haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 12/09/2019 tarihinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/519 KARAR NO : 2022/893 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2022 NUMARASI : 2021/829 ESAS, 2022/68 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ, YETKİYE VE BORCA KARAR : Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/829 Esas, 2022/68 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebligat şikayetinin reddi ve yetki itirazının kabulü kararına karşı, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, Manisa 4....
Dava, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2265 KARAR NO : 2022/1072 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2021/132 ESAS, 2021/312 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ- GECİKMİŞ İTİRAZ KARAR : Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/132 Esas, 2021/312 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Bodrum 2....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı banka tarafından davacı T1 ve dava dışı borçlular aleyhine banka alacağı nedeniyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacının usulsüz tebligat ve borca itiraz istemli iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Davacının aleyhine düzenlenen ödeme emrinde davacı T1 (Biçer)'nun takibe dayanak kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer aldığı, kredi sözleşmesinin asıl borçlusunun O.K.H. Biçer İnş... Ltd....
, tebligatın usulsüz olduğunu belirterek İİK.nın 65.maddesine göre gecikmeli yaptıkları itirazın kabulüne, itirazın süresinde yapılmış sayılmasına, borca ve ferilerine itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....