Takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak 7 günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK'nın 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. İcra müdürünün, borçluya çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğini tespit yönünde bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Somut olayda; borçlu vekilinin 04/03/2020 tarihinde takip dosyasına vekaletname ve müvekkiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle iptali talepli dilekçe sunduğu görülmüştür....
Borçlu vekili, şikayet dilekçesinde müvekkilinin takipten 10/02/2020 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ise de, tebligatın bizzat borçlunun eşi imzasına 16/01/2020 tarihinde yapıldığı ve böylelikle borçlu Perihan'ın takipten haberdar olduğu " gerekçesiyle "şikayetin (usulsüz tebligata yönelik memur işlemini şikayet) reddine;" şeklinde karar verilmiştir....
ise de şikayetçi T1 usulsüz tebliğ işlemini icra dosyasında kendisine gönderilen 15/04/2021 tarihinde 3. haciz haciz ihbarnamesi tebliği işlemi ile öğrendiğinden bu beyana itibar edilemeyeceği, hak düşürücü süreye ilişkin bu şartın HMK'nın 114/2 maddesince atfen İİK'nın 16/1 maddesine göre dava şartlarından olup mahkemece resen nazara alınması gerektiği, HMK'nın 115/1- 2 maddeleri gereğince bu durumda giderilemeyen dava şartı eksiği nedeniyle davacının davasının usulden reddi gerektiği gerekçesiyle davacının usulsüz tebliğe ilişkin davasının HMK'nın 114/2 maddesince atfen İİK'nın 16/1 maddesine göre dava şartlarında olan davanın davacının usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği 15/04/2021 tarihinden itibaren 7 günlük yasal hakdüşürücü sürede açılmaması nedeniyle HMK'nın 115/1- 2. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hakaret, tehdit HÜKÜMLER : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Soruşturma aşamasında şikayetçi olduğunu belirten müştekiye duruşma gününü bildiren davetiyenin, soruşturma aşamasında bildirdiği adres yerine doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğe çıkarıldığı bu nedenle tebliğin usulsüz olduğu, CMK'nın 234. maddesi uyarınca şikayet ve katılma iradesi yönünden kovuşturma evresinde beyanının alınmadığı, gerekçeli kararın da yöntemince tebliğ edilmediği, Anlaşıldığından, sanık ...’in tebliğnameye aykırı olarak, temyiz davası istemi hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA, dosyanın müştekiye gerekçeli karar tebliğ işlemi gerçekleştirildikten sonra temyiz dilekçesi verildiği takdirde, ek tebliğname düzenlenerek Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE...
ın CMK'nın 234. maddesi uyarınca şikayet ve katılma iradesi yönünden mahkemede beyanının alınamadığı, yokluğunda verilen gerekçeli kararın adı geçen müştekiye, soruşturma aşamasında bildirdiği adrese doğrudan mernis şerhli tebliğe çıkartıldığı ve ayrıca sanığın geçici olarak ikamette olmama nedeni sorulan komşunun da adının belirtilmediği bu nedenle yapılan tebliğin usulsüz olduğu, Anlaşıldığından, katılan ... vekilinin temyiz davası isteği hakkında şimdilik bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, Müşteki Makbule Say'a tebliğ işlemleri gerçekleştirildikten ve verilmesi halinde temyiz dilekçesi eklendikten, gerekirse ek tebliğname düzenlendikten sonra Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 22/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıda yapılan açıklamalar göstermektedir ki, adi iflas yoluyla takipte, icra dairesi iflas ödeme emrinin düzenlenmesinde ve bunun borçluya tebliğe gönderilmesinde kanuna aykırı bir işlemde bulunmuşsa, bu halde, borçlunun başvuracağı yol (itiraz değil) ödeme emrine karşı icra mahkemesine şikayet yoludur (İİK. m.16). Zira, İİK'nun 155. maddesinde sadece, itirazın icra dairesine yapılacağı belirtilmiş, şikayet için de icra dairesine gidileceği yönünde bir hükme yer verilmemiştir. Şu durumda, iflas yoluyla adi takipte, icra dairesi, iflas ödeme emrinin düzenlenmesinde ve bunun borçluya tebliğe gönderilmesinde kanuna aykırı bir işlemde bulunmuşsa, bu halde, borçlunun genel hükümler uyarınca (İİK. m.16) başvuracağı yol ödeme emrine karşı şikayet olup; anılan şikayet başvurusunun da, icra mahkemesine yapılması gerekir. (HGK 05.10.2012 tarih 2012/12- 30 esas 2012/653 karar, Yargıtay 12....
Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı Yasanın 16/l. maddesi gereğince bu şikayetini işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur. Somut olayda, borçlu 31.12.2013 harç, 26.12.2013 havale tarihli icra mahkemesine başvurusunda icra takibinden 12.11.2013 tarihinde haberdar olarak itiraz ettiğini, itirazının ise 19.11.2013 tarihinde reddedildiğini öğrendiğini beyan etmiştir....
Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı Yasanın 16/l. maddesi gereğince bu şikayetini işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur. Somut olayda, borçlu 20.02.2015 harç ve havale tarihli icra mahkemesine başvurusunda icra takibinden 05.08.2014 tarihinde haberdar olarak itiraz ettiğini, itirazının reddedildiğini, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiştir....
Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yapılan itirazın süresinde olması nedeniyle takibin durdurulması için icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Borçlu vekili, öğrenme tarihi olarak 26.09.2012 tarihini bildirdiğine göre 29.09.2014 tarihinde yedi günlük şikayet süresi geçirildikten sonra mahkemeye başvurulduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....
Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya ödeme emri tebligatı dışında 103 davetiyesi de tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmakla bu tebliğin usule uygun olup olmadığının incelenmesine gerek bulunmamaktadır. Buna göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince borçlunun ödeme emrinden en geç 103 davetiyesi tebliğ edildiği 29.12.2020 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmelidir....