Somut olayda davacıya gönderilen birinci haciz ihbarnamesi, tebliğ evrakındaki posta memuru kaşesine göre, bilinen en son adrese tebliğ yapılmaksızın doğrudan Teb.K.21/2. Maddesine göre mernis adresine yapılmış olup bu tebliğin usulsüz olduğu açıktır. Ancak; ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi ise 14.11.2018 olup, her ne kadar davacı tarafça 21.11.2018 tarihinde usulüne aykırı tebligatları muhtarlıktan alarak ihbarnamelerden haberdar olduğu ve bu tarihte itiraz ettiği beyan edilmiş ise de dosya kapsamında bu itiraza rastlanılmadığı, üçüncü haciz ihbarnamesine 10.12.2018 tarihli itirazının bulunduğu gibi davacının usulsüzlüğünü iddia ettiği ihbarname tebliğlerinin iptali yönünde usulsüz tebliğleri öğrendiğini beyan ettiği 21.11.2018 tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye yapılmış bir şikayeti de mevcut değildir. Dolayısı ile birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik olarak, usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılan 2....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/380 E.2021/533 K. sayılı ilamı ile kabulüne karar verildiğini, verilmiş olan karara istinaden borçlu tarafından icra müdürlüğüne hacizlerin kaldırılması talebinde bulunulduğunu, ve icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırıldığını ancak usulsüz tebliğ şikayetine yönelik dosyanın taraflarınca istinaf edildiğini ve henüz kesinleşmediğini bu sebeple usulsüz tebliğ şikayeti kesinleşmeksizin hacizlerin kaldırılamayacağını beyanla davanın kabulü ile usule aykırı verilmiş müdürlük kararının kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın açmış olduğu davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, hacizlerin İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/380E. 2021/533 K. sayılı ilamı üzerine kaldırıldığını, Yargıtay'ın yeni tarihli tüm içtihatlarında davanın kesinleşmesine gerek olmadığını, davanın haksızlığı ilgili kanunlar ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda açıkça ortada olduğunu belirterek açılan davanın reddini istemiştir....
Somut olayda; ödeme emrinin yukarıda sözü edilen açıklamalar dikkate alındığında yöntemince tebliğ edilmediği ve bu suretle borçlunun itiraz hakkının kısıtlandığı anlaşılmakla, borçlu tarafından usulsüz tebligatın öğrenilme tarihinin ıttıla tarihi olarak kabulü ve tebliğ tarihinin 18.07.2014 tarihi olarak düzeltilmesi gerekli iken, mahkemece yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar vermesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın temyiz itirazlarına gelince; Genel haciz yolu ile yapılan takipte borçluların usulsüz tebligat şikayeti ve icra dairesinin yetkili olmadığını iddia ederek gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını, ödeme emrinin iptalini talep ettikleri mahkemece borçluların takipten 09.07.2015 tarihli haciz tutanağıyla bu tarihte haberdar oldukları ve öğrenme tarihine göre usulsüz tebligat şikayetinin yedi günlük sürede ileri sürülmemiş olması gerekçesiyle diğer itirazların bu aşamada incelenmesine yer olmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2501 KARAR NO : 2023/1596 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2022 NUMARASI : 2022/73 ESAS, 2022/217 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : Aydın 2....
İcra Hukuk Mh. 2016/801 esas sayılı dosyasında görülen davada tebligatın usulsüz olduğu yönünde şikayet kabul edilerek dava sonunda talebe uygun olarak ödeme emri tebliğ tarihi 22/09/2016 olarak tespit edildiğini, Mahkemece borçlu şirket kötü niyetli kabul edilip, kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi; usulsüz tebligat nedeniyle dosyada yer alan hacizlerin haksız olup-olmadığına göre değil, icra takibinin açılışı sırasında çekin arka yüzünde bulunan ödeme yasağı şerhi nedeniyle "kötü niyetli olarak suça konu çeki icra takibine konu etmesi" nedeniyle verildiğini, Bakırköy 8.İcra Hukuk Mh.'nin 2019/370esas sayılı davanın görülmesi sırasında Bakırköy 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 05/02/2019 tarihli 2016/801 esas sayılı ilamının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının; borçlu hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
İcra Müdürlüğünün 2020/5178 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin davacıya tebliği işleminin usulsüz olduğunu, komşu, kapıcı ya da yöneticiye haber verilmediğini, davacının takipten 10/03/2021 tarihinde haberdar olduğunu, yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini bildirerek usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emri ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin davacıya Tebligat Kanununu 21/2. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız takipte usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 sayılı Kanunun 32. ve benzer düzenlemenin yer aldığı Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Bu durumda, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur....
Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emirlerinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkin ise de; usulsüz tebligat şikayetleri nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmesi ile açıklık kazanacaktır. Bu durumda, mahkemece usulsüz tebligat şikayetine konu olan aynı mahkemenin 2015/159 E. - 2015/213 K. sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, borçluların karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmiştir. SONUÇ : Borçluların karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.03.2017 tarih ve 2016/12825 E. - 2017/4168 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....