No:13/2 Zeytinburnu adresine gönderilip adreste bulunmaması nedeniyle tebligatın yapılamadığını, sonrasında direkt mernis adresine ihtaratlı tebliğ yapıldığını, oysaki öncelikle normal tebligat yapılması ve sonrasında mernis adresine 21/2 tebliğ yapılması gerekirken usulsüz şekilde tebliğ yapılmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, sonrasında da usulsüz tebliğ işlemlerine devam edildiğini, 89/2 haciz ihbarnamesininde usulsüz tebliğ edildiğini, 07.11.2019 tarihinde 89/3 haciz ihbarnamesine muttali olunduğunu, lk derece mahkemesi kararının özensiz ve dikkatsiz inceleme neticesinde karar verildiğini celse açılmasına rağmen sanki celse açılmamış gibi karar yazıldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği hususlar ve icra emri tebligatının usulsüz olduğu iddialarının doğru olmadığını, ilk tebligatın bila tebliğ dönmesi sonrası haricen tespit ettikleri adrese tebligat çıkartılmasının önünde engel bulunmadığını, tebligatın 21. maddeye göre yapılmadığını ve usule uygun olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda davacı borçlu usulsüz tebligatı 06/11/2020 tarihinde öğrendiğini beyan etmekle icra emrinin tebliğ tarihi 06/11/2020 olarak kabul edilmiştir. Dava dilekçesinin talep sonucu kısmında yer almayan ancak konu kısmında yer alan takibin iptali talebi kabul edilmemiştir zira takibin iptalini gerektirecek herhangi bir neden ileri sürülmemiş, delil gösterilmemiştir ve salt usulsüz tebligat takibin iptali nedeni değildir....
İlk derece mahkemesi tarafından; ''...Her ne kadar satış ilanının ilgililere hiç tebliğ edilmemiş veya usulsüz tebliğ edilmiş olması başlı başına ihalenin feshi sebebi teşkil etse de satış ilanının tebliğ edilmediğini veya usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ilgili kişinin kendisinin ihalenin feshini talep edebileceği, bir başka deyişle satış ilanı kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilen kişinin, diğer ilgili 3. kişilere satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ihalenin feshini talep edemeyeceği, somut olayda ; davacı T1'ı vekil sıfatıyla temsil eden Av. T2 satış ilanının 21/04/2021 tarihinde e-tebliğ edildiği, satış ilanının davacı vekiline tebliğ edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, takip borçlusu Se-fa Teknik Ltd....
Sözlü haber bırakılmış olup komşusundan imza vermekten kaçması nedeniyle imzası alınamamıştır'' şerhi ile TK'nın 21. maddesine göre 18/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, muhatabın adreste bulunmama sebebi, adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı ve tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği belirtilmediği gibi beyanına başvurulan isim ve imzadan imtina eden kişinin ad ve soyadı belirtilmediği, bu durumda borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının TK'nın 21/1. ve Yönetmeliğin 30. maddesi gereğince usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nın 05/06/1991 tarih, 1991/12- 258 Esas-1991/344 Karar sayılı kararı)....
Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
Bu durum karşısında şikayetçinin şikayete konu İİK'nın 89/1, 89/2 ve 89/3 maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri tebliğ işlemlerinden kıymet takdir raporunun tebliğ tarihi olan 05/07/2021 tarihinde haberdar olduğu kabul edilecektir. (benzer yönde; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2021/1184 E 2021/5206 K sayılı kararı) Bu haliyle, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin öğrenme tarihi olan 05/07/2021 tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde yapılmadığı anlaşıldığından süre aşımı nedeniyle reddine, usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden, usulsüz tebliğ iddiasına dayalı diğer taleplerin esastan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış olup, mahkemece tüm taleplerin esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Hak düşürücü süre kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilecektir....
İcra Dairesinin 2020/16625 esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip nedeniyle kendisine gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, öncelikle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emrini öğrenme tarihinin 12/11/2020 tarihi olarak değiştirilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Şikayetin süresinde olmadığını belirterek usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Tüm dosya kapsamında yapılan incelemede her ne kadar davacı tarafa yapılan tebliğ tarihinde e tebliğ adresi aktif olmasa da; tebligatların incelenmesinde 28/09/2020 tarihli tebliğ mazbatasında davacıya yapılan tebligatın tanınmıyor şerhi ile iade edildiği, sonrasında ise TK 35....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2020/186 ESAS 2021/109 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) KARAR : Silifke 3.Asliye Hukuk Hukuk Mahkemesi'nin 27/04/2021 tarih ve 2020/186 Esas 2021/109 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı/davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Davalı hakkında 09/08/2017 tarihinde 219598 nolu tutanak ile abonesiz olarak 225461 nolu sayaçtan usulsüz su kullanımı nedeniyle kaçak su tüketim tutanağının düzenlenmiş olduğunu, bedelin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Silifke İcra Müdürlüğü'nün 2019/4518 esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu beyan ederek, davalının itirazının iptali ile takibin devamını, dava değeri alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin...
kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, karar verildiği görülmüştür....
Davacı T1 İstinaf Başvurusu Yönünden Davacı istinaf sebebi olarak (I)birleşen dosya davacısına tebligatların usulsüz yapıldığını, (II) kıymet takdiri ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini, (III)kıymet takdirinin hatalı yapıldığını, (IV) ulusal gazetede ilan yapılmamasının doğru olmadığını, (V)ihale tutanağının usulsüz tutulduğunu, (VI)tellal görevlendirilmesinin doğru yapılmadığını ileri sürmüştür. (I)Davacı borçlunun, kendisini dışındaki kişilere yapılan tebligatların usulsüzlüğünü ileri sürmesi mümkün olmadığından, davacının bu istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. (II)Satış ilanı davacı borçlu vekiline elektronik tebligat ile gönderilmiştir. Bu durumda borçlu asile yapılan tebligatın usulsüz olması sonuca etkili olmayıp, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği yönündeki iddialar yerinde değildir. Usulsüz tebliğ şikayeti, usulsüzlük öğrenildiği andan itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır....