Borçlunun tahsil harcı ve vekalet ücreti hesaplanmasına ilişkin iddiası ve ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik başvurusu İİK. nun 16.maddesine dayalı şikayet olup, çek tazminatından sorumlu olmadığına dair iddiası İİK. nun 168/5.maddesi kapsamında borca itirazdır. Takibe konu borcun bir kısmının ihtiyati haciz sırasında haciz baskısı altında ödenmesi ve kalan miktarında itirazi kayıtla ödenmiş olması, şikayet ve itirazdan açıkça feragat edilmediği sürece esaslarının incelenmesini engellemez. O halde mahkemece borçlunun tahsil harcı ve vekalet ücretine ilişkin şikayetinin esasının ve ödeme emri tebliğ işlemine yönelik şikayetlerinin esası incelenerek, tebliğ işleminin usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde ise çek tazminatına yönelik borca itirazın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetsizdir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169. maddesine dayalı yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2021/9736 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı vekili tarafından davacı borçlu T1 ve diğer borçlu Ali Seliz aleyhine 30/09/2020 vade tarihli senet 16/07/2020 tanzim tarihli, 40.816,33 TL bedelli senet dayanak gösterilerek kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçlu T1'e 22/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Ödeme emri tebliğ mazbatası incelendiğinde, aynı çatı altında yaşayan yeğeni Selim Seliz imzasına Yeniköy/Kale/Denizli adresinde tebliğ edildiği görülmüştür....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ VE ZAMANAŞIMI İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 1. İş mahkemesine ait karara istinaden Bakırköy 3. İcra müdürlüğünün 2019/23881 E.sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, icra dosyasından 15/01/2020 tarihinde haberdar olduklarını, tebliğ alan Mehmet Güler'in müvekkilin çalışanı olmadığını, takibin dayanağı olan mahkeme kararı bakımından 10 yıllık takip süresinin takip tarihi itibariyle dolduğunu, İİK 39/1, TMS 156/2 gereğince ilamlar için 10 yıllık zamanaşımı bulunduğunu, ilamın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı adına icra emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, söz konusu ilamın Bakırköy 1....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Davacı vekili dava dilekçesinde, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin takipten 06.07.2020 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ise de, usulsüz tebliğ şikayetini 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 17.07.2020 tarihinde ileri sürdüğünden usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine karar vermek gerekmekte iken, Mahkemece şikayetin esası incelenerek reddine karar verilmesi isabetsizdir. İlama aykırılık şikayeti süresiz olarak ileri sürülebilir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. Davacının, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğinde olup, davacı borçlu takibi 25/01/2019 tarihinde öğrendiğini bildirdiğinden, dava yasal süresinde açılmıştır. İİK'nın 65. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için, borçluya usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayanıldığından, gecikmiş itirazdan söz edilmesi mümkün değildir....
Tüzel kişiliğe sahip davacı borçlu şirketin İstasyon Cad., No:18, Tire/İzmir adresine çıkartılan ödeme emrinin muhatabın adreste tanınmadığı gerekçesiyle bila tebliğ iade edildiği, davacının ticaret sicilde kayıtlı adresinin sorgulandığı ve ticaret sicilde kayıtlı Kurtuluş Mah., Gelin Sok., No:15/A, Tire/İzmir adresine normal usulle çıkartılan tebligatın da muhatabın taşındığı gerekçesiyle bila tebliğ iade edilmesi üzerine, aynı adreste TK'nın 35. maddesine göre tebliğ edildiği, tebligatın davacı şirket yetkilisine yapılmasının gerekmediği, davacıya yapılan tebliğ işleminin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında toplanması gerekli başkaca delil bulunmadığından, davacı vekilinin bu konudaki istinaf nedeni de yerinde değildir....
Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, takip dosyasında 7 örnek ödeme emrinin davacıya 28/05/2013 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında davacı şirket yetkilisi tarafından 15/11/2017 tarihli dilekçe ile hacizlerin kaldırılması isteminde bulunulduğu, icra müdürlüğünce bu talebin 20/11/2017 tarihli işlem ile reddedildiği görülmüştür. Bu durumda davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi 15/11/2017 tarihinde başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 09/11/2020 tarihidir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/06/2020 NUMARASI : 2019/52 ESAS- 2020/757 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI-USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden T3 ve T3'a ödeme emrinin 10/01/2019 tarihinde tebliğ olduğunu, diğer müvekkillerinin başlatılan takipten usulsüz tebligatlar nedeniyle 10/01/2019 tarihinde muttali olduğunu öncelikle müvekkillerinden T4.ve T5 T1 Ece Hatimoğlu'nun tebliğ tarihinin 10/01/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiğini, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılmış olduğunu, yetkili icra müdürlüğü Büyükçekmece İcra Müdürlüğü olduğunu, Ece hatimoğlu açısından yetkili icra müdürlüğü Silivri İcra Müdürlüğü olduğunu, T4 T5 yetkili icra müdürlüğü Bakırköy İcra Müdürlüğü olduğunu, bu sebeple T4 T5 T1 Ece Hatimoğlu'na yapılan usulsüz ödeme emri tebligatının iptali ile ödeme emrinden muttali tarihinin 10/01/2019 olarak tespitini, yetki itirazının kabulünü...
Maddesine göre usulsüz olduğu anlaşılmakla usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin kabulü ile icra dosyasındaki tebliğ tarihinin başkaca bir iddia ve dosyada aksine delil bulunmadığından beyan edilen öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine" karar verilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu, Mahkemenin, haciz tutanağındaki takipten bayramdan önce haberdar olunduğu yönündeki beyanı dikkate almadığını beyanla Mahkemenin usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne ilişkin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece dosyaya getirtilen davacı şirkete ait İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları incelendiğinde, ödeme emrini tebliğ alan Müzeyyen Yetimoğlu'nun tebliğ tarihinde davacı şirket yetkilisi olmadığı, yine 12.06.2019 tarihli haciz sırasında ödeme emrinin bayramdan önce geldiği şeklinde beyanda bulunan Ökmen adlı kişinin de haciz tarihinde davacı şirket yetkilisi olmadığı anlaşılmıştır....