WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2021/36 2021/406 DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 27.05.2021 tarih 2021/36 esas 2021/406 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 9. İcra Müdürlüğünün 2021/63 E sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğin 21/01/2021 tarihinde uyap vatandaş portalından öğrenildiğini belirterek ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin usulünce tebliğ edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olması nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Borçlu vekili, öğrenme tarihi olarak 03.02.2015 tarihini bildirmiş olup, 11.02.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, yasal yedi günlük süreden sonradır. Bu durumda mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....

    Ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde , tebligatta sadece muhatabın adreste bulunmaması nedeni ile nerede olduğu hususunda beyanda bulunan komşu isminin olduğu haber verilen komşunun adının yer almadığı bu hali ile tebligatın denetim olanağının bulunmaması nedeni ile tebligat usulsüz olduğundan şikayetin kabulüne ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- a-)Peşin alınan harcın mahsubu ile Hazine adına gelir kaydına, b-) İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına; Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 7165 sayılı Yasa'nın 1.maddesi ile değişik İİK. 364/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacı borçlu T1 A.Ş. vekilinin usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulü ile; Gebze İcra Dairesinin 2022/3335 esas sayılı dosyasından şikayet eden borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ıttıla tarihi olan 04.03.2022 olarak tespitine karar verilmiştir....

    Durumdan D:6 Vildan Duralı'ya haber verildi” ibaresi ile TK 21.maddesine göre ödeme emrinin tebliğ edildiği, her ne kadar ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmişse de davacılara TK 21/1 maddesi kapsamında usulüne uygun olarak ödeme emrinin tebliğ edilmediği, adreste olmama nedeni, tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceklerinin tespit edilmediği bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile davacılara çıkartılan ödeme emri tebliğ tarihinin 25/06/2021 olarak düzeltilmesi gerektiği, her ne kadar davacı taraf istenilen faiz oranının ödeme emrinde açıkça belirtilmediğini ileri sürmüşse de takibin konusu itibariyle faize yönelik itirazın icra müdürlüğünde ileri sürmesi gerektiği, ayrıca ödeme emrinde icra dairesi banka hesap bilgilerinin bulunmamasının ödeme emrinin iptalini gerektirmediği, bu eksikliğin sonradan giderilebileceği anlaşılmakla davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, usulsüz tebligat...

    etmek üzere 20.02.2020 tarihinde müvekkillerinin tümü bakımından bu şekilde borca itiraz etmek taraflarınca uygun görüldüğünü, her ne kadar müvekkillerinin Süren Sezer ile Avedis Sezer, kendilerine tebliğ edilen ödeme emrini 19.02.2020 tarihinde tebellüğ etmişse de müvekkillerinin T1'e ödeme emri tebliğ edilmediğini, daha sonra 17.03.2021 tarihinde müvekkili T1 bakımından takip, hukuka aykırı olarak kesinleştirilmiş olup; 17.03.2021 tarihinde müvekkil hakkında haciz işlemi gerçekleştirildiğini, dosya ve mezkûr haciz tutanağı üzerinde yapmış olduğumuz tetkikler neticesinde müvekkili T1'e tebliğ edildiği belirtilen ödeme emrinin, usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğu taraflarınca fark edilmiş; hemen akabinde işbu dilekçemiz ile de usulsüz tebligatın ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08/07/2019 olarak düzeltilmesine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Şikayet, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı TK'nın 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Usulsüz tebliğ şikayetinin, İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Şikayet süresi, hak düşürücü nitelikte olduğundan mahkemece resen gözetilir....

    Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını ve bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, üçüncü haciz ihbarnamesine itirazın ancak menfi tespit davası ile mümkün olduğunu, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu ve yetkili mahkemenin de takibin yapıldığı yerde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu bu nedenle haksız açılan davanın usulden red edilmesi gerektiğini, haciz işleminde prosedürün tamamlanması icra dairesinde de görüleceği üzere usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, haciz ihbarnamesinin 3. Defa tekrarlanmakta olduğunu davacının itirazlarını kabul etmediklerini beyan ederek, öncelikle yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkisizlik nedeni ile usulden reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın kül halinde reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğü 2020/162 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 11/06/2021 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek , müvekkilinin Türkiye'de hiçbir adresi olmadığını, daha önce de bildirildiği gibi tüm tebligatların müvekkilinin gerçek adresi olan yurt dışı adresine yapılması gerekirken Türkiye'de, İhsaniye Mah. Gazi Mustafa Kemal Bulvarı no:125 İç Kapı no:19/Akdeniz/Mersin adresine yapılan tebligat usulsüz ve Tebligat Kanunu ve Yönetmeliğe aykırı bir tebliğ işlemi olduğundan geçersiz olduğunu bu nedenlerle: Büyükçekmece 1....

      İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen ve ilk kez istinaf dilekçesinde dile getirilen, satış ilanının davacıya usulüne uygun tebliğ edilmeden ihalenin gerçekleştirildiği, kıymet takdir raporunun ilgililer listesinde belirtilenlere usulüne uygun tebliğ edilmediği, ihale konusu taşınmaz hakkında vergi dairesi, belediye ve diğer ilgili birimlere gerekli yazıların yazılmadığı, kıymet takdirinin davacıya usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeni ile müvekkilinin kıymet takdirine zamanında itiraz edemediği, satış ilanının davacıya müvekkili ile aynı konutta oturmayan bir başka kişiye tebliği sureti ile usulsüz tebliğ edildiği, davacının satış ilanını satış tarihine çok yakın bir zamanda öğrenmesi nedeni ile ihaleye katılımı artırmak için gerekli çabayı gösteremediği iddialarının HMK'nın 357. maddesi uyarınca istinaf aşamasında değerlendirilmesine imkan bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik görülmemiştir....

      UYAP Entegrasyonu