WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer şikayet ve itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. Mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ edilen ...ın şirket çalışanı olmadığından tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi isteminde bulunduğu ve ayrıca takip konusu senetteki imzaya itiraz ettiği, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme ile, tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, usulsüz olsa dahi borçlunun icra müdürlüğüne 04.02.2016 tarihinde yaptığı başvuru ile takipten en geç bu tarihte haberdar olduğu gerekçesiyle imza itirazının süreden reddine karar verildiği...

      Diğer taraftan, borçlu şirketin bilahare, beyan edilen muttali tarihine göre 7 günlük yasal sürede ödeme emri tebliğ işlemi ile dosya kapsamında bulunan diğer tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin (4.12.2018 olarak) düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine şikayet yolu ile başvurduğu ve aynı sürede icra müdürlüğüne müracaat ederek takibe itiraz ettiği görülmüştür....

        usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin 13/09/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....

        Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından ise şikayetçi borçlunun bildirdiği tarih esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda, örnek 7 ödeme emrinin 25.12.2014 tarihinde, 103 davetiyesinin ise 21.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra dairesine verdiği borca itiraz dilekçesinde ve şikayetine ilişkin dilekçenin 5 numaralı bölümünde usulsüz olduğunu iddia ettiği tebligatlardan 12.08.2015 tarihinde haberdar olduğunu belirterek, tebliğ tarihlerinin düzeltilmesi istemi ile 17.08.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, satış bedelinin alacağın tamamını karşılamadığını ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece, şikayetçi borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile şikayet kabul edilerek ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır....

            ye usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek (3) adet taşınmaza ilişkin ihalenin feshi isteminde bulundukları, istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesi'nce, adı geçen davacıya gönderilen satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle her iki davacı yönünden de ihalenin feshine karar verildiği görülmektedir. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen davacının, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu husus kamu düzeninden olmadığından, mahkemece resen fesih nedeni olarak incelenemez. Davacıların 14.3.2017 tarihli şikayet dilekçelerinin incelenmesinde; davacılardan ...'e yapılan satış ilanı tebliğ usulsüzlüğünün fesih nedeni olarak ileri sürülmediği, sadece davacı ... adına gönderilen tebligatın usulsüz olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır....

              İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/616 esas sayılı dosyasından verilen 28/06/2019 tarihli karar ile takip borçlusunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile icra dosyasında davacının ödeme emrini öğrenme tarihinin 19/07/2018 olarak düzeltilmesine karar verildiği, takip borçlusu vekilinin talep açarak borca itiraz edildiğinden takibin durdurulmasını istediği, ayrıca haciz baskısı altında dosyaya yatan paranın müvekkiline iadesini, iade edilmemesi halinde nemalandırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce yatan paranın iadesi veya nemalandırılmasına yönelik talebin 08/08/2019 tarihinde reddedildiği, karara karşı borçlu vekilinin şikayet yoluna başvurduğu, her ne kadar ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine karar verilmişse de icra müdürlüğünün kararının borçlu vekiline tebliğ edildiğine dair tebligat parçası olmadığı gibi şikayetin konusu itibarı ile süreye tabi olmadığı anlaşılmış olup, takip borçlusu vekili haciz baskısı ile icra dosyasına ödenen paranın iadesini istemişse de borçlu...

              Davalı vekili cevap dilekçesinde borçlunun bilinen adresine gönderilen tebligatın tanınmadığı gerekçesi ile iade edildiğini, bunun üzerine mernis adresine yeniden tebligat gönderildiğini ve çıkartılan tebligatın muhatabın adreste tanınmaması ve adreste olmaması nedeni ile icra müdürlüğü'ne iade edildiğini, bu kez Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesi uyarınca tebligat gönderildiğini ve tebligatın teslim alınmaması nedeni ile muhtara teslim edildiğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Mahkemece 2020/241 esas 2020/455 karar sayılı kararı ile davacının usulsüz tebligat şikayetin reddine karar verilmiştir....

              Bu durumda anılan takip dosyasından borçluya gönderilipte usulsüz dahi olsa tebliğ edilen bir ödeme emri tebligatı yoktur. Borçluya ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleştirilmeden yapılan bir kısım işlemler doğru değildir.Çünkü ödeme emri tebliği ile borçlu itiraz ve şikayet hakkını kullanabilir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabidir. Borçluya usulsüz de olsa daha önce yapılmış bir ödeme emri tebligatı olmadığından olayda 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesinin uygulanma imkanı da bulunmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu