İcra Müdürlüğünün 2013/21654 esas sayılı takip dosyaları ile çeke dayalı olarak kambiyo takibi başlatıldığını, usulüne uygun olarak iş bu alacak dosyalarından borçluya tebligat yapıldığını, alacağın kesinleştiğini ve ... İcra Müdürlüğünün 2013/5347 esas sayılı dosyası ile sıra cetveli yapıldığını ancak 1. sırada yer alan ... İcra Müdürlüğünün 2013/5347 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğini ve bu nedenle bu dosyada haczin kesinleşmediğini, davalı ile aynı gün ihtiyati haciz tatbik edilmiş olması nedeni ile garameten paylaşım yapılması gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ......
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, 27/09/2021 tarihinde takipten haberdar olduklarını, icra dosyası incelendiğinde ödeme emrinin 18/08/2021 tarihinde komşuya tebliğ edildiğini, müvekkili işyeri bünyesinde çalışmayan ve müvekkili firmada hiçbir temsil yetkisi olmayan şahısa usulsüz bir şekilde tebligat yapıldığını, ayrıca müvekkili T2 çıkartılan tebligatın da usulsüz olduğunu, TK 21 ve tüzüğün 28- 30.md göre tebligat yapılmadığını söyleyerek borca ve ferilerine itiraz ettiklerini beyan ederek ödeme emri tebliğ tarihinin 27/09/2021 olarak düzeltilmesini, borçlu olmamaları nedeni ile takibin iptalini istemiştir....
Bu durumda ilgilinin kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin itiraz, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olup, şikayetçi borçluya satış ilannın 10/11/2021 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği de göz önünde bulundurularak yasal 7 günlük süre içerisinde bu işlemler şikayet konusu yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Öyleyse, süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemeyeceğinden. davacı vekilinin bu iddiaları ihalenin feshi nedeni olarak görülmemiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde ihale askı tutanağında ilanın hangi tarihler arasında asıldığının yazılmadığından ihalenin usulsüz olduğunun iddia etmiş ise de, davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği hususlar, ihalenin feshini gerektirir nitelikte değildir. Aksinin kabulü aşırı şekilcilik olup, hak kaybına yol açabileceği tabidir....
Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Madesi uyarınca usulsüz tebligatı öğrendikleri 17/08/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne, borçlunun ağır hastalığı nedeni ile İİK madde 55 kapsamında talik hali sayılmasına ve yapılan takip işlemlerinin ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süre yönünden reddine, karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Dairesi tarafından, tebligatın usulsüz olduğunu belgeleyen icra mahkemesi tarafından verilmiş bir karar olmadan, yetki sınırları aşılarak tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin karar verildiğini ve takibin durdurulduğu, ayrıca davalı tarafın da 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde usulsüz tebligata ilişkin icra mahkemesinde her hangi bir dava açmadığının görüldüğünü, bu nedenlerle şikayetin kabulü ile İzmir 21. İcra Müdürlüğü tarafından durdurulan takibin devamına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
O halde mahkemece, duruşma açılması, tarafların diyecekleri sorularak (mümkün ise) şikayete konu ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının aslının incelenmesi ve sonucuna göre usulsüz tebliğ şikayeti ve sair itirazları hakkında karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca ...’in icra takip dosyasının tarafı olmaması sebebiyle gerekçeli kararın karar başlığında davalı olarak gösterilmesi doğru olmamıştır. Ancak Mahkeme tarafından düzeltilebilecek bir durum olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tebligatın usulsüz olduğu ve tebliğ tarihinin davacının öğrendiği tarih olarak mahkemece düzeltilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davalı alacaklı vekilinin bu yöndeki istinaf isteminin yerinde olmadığı, istihkak davası yönünden yapılan incelemede ise; 25.09.2018 tarihinde davaya konu olan haciz işlemi İİK'nın 99. maddesine göre yapılmış, alacaklı tarafa 7 gün içinde istihkak davasını açması için süre tanındığı, alacaklı taraf, İcra Mahkemesinde memurun muamelesini şikayet ederken diğer taraftan istihkak davasını açmadığı, şikayet ile yetinildiğinden istihkak iddiası kabul edilmiş sayıldığı, dolayısı ile menkuller üzerindeki haczin kalktığı, 3. kişi tarafından açılan davanın artık görülmesinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına,usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, istihkak davasının hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, karar davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir...
şeklide başlatılarak müvekkile icra emri gönderilmek sureti ile ve usulsüz bir şekilde takip kesinleştirildi ise o zaman takibe borca faize ve faiz oranını fahiş olması nedeni ile faiz oranına itiraz ettiklerini, müvekkilinin adresinin İstanbul ili Ferhat Paşa Ataşehir ilçesi olduğunu, İstanbul 10....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/23562 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, bu takibe istinaden İstanbul 18. İcra Hukuk Mahkemesinde 2020/1070 E. sayılı dosyası ile ikame etmiş olunan davada yetkiye itirazları ile diğer itirazların ilişkin açılan davada ilgili Mahkemece yetki itirazlarını öncelikle değerlendirilerek yetki itirazının kabulü ile istem halinde icra dosyanın Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiğini, icra dosyası talep üzerine Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderildiği ve tevzi ile Bakırköy 13. İcra Müdürlüğü 2021/ 7335 numarası ile kaydı yapıldığını, Bakırköy 13....