Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

şikayet olunanın haczinin 28.08.2017 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir....

    GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK'nun 150/ı maddesi gereğince borçluya icra emri gönderilebilmesi için icra müdürlüğüne verilmesi gereken belgelerin verilmediği ve hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle takibin/icra emrinin iptaline karar verilmesi talebine ve icra emri ile kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Adana 1. İcra Müdürlüğünün 2020/1243 E sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı banka tarafından şikayetçi aleyhine İİK'nun 150/ı maddesine göre ilamlı takip başlatıldığı görülmüştür. İİK'nun 16/2.maddesi gereğince Kat ihtarı tebliği usulsuz ise süreli şikayete hiç yapılmamış ise süresiz şikayete tabidir (Yargıtay 12 HD'nin 2021/8374 E, 2022/3649 K sayılı emsal kararı). Somut olayda, ilk derece mahkemesince, şikayet sebeplerinden sadece hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet sebebinin incelendiği, diğer şikayet sebeplerinin ise incelenmediği anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğünün 2019/ 1811 E. sayılı dosyası kapsamında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, takip dosyası kapsamında gönderilen ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edilmek suretiyle kesinleştirilmiş ve takibin satış aşamasına geldiğini belirterek, usulsüz tebliğ nedeni ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin davanın açıldığı tarih olarak düzeltilmesine, yasal süresi içerisinde ödeme emrine, takibe, borca ve tüm ferilerine itirazlarının kabulü ile öncelikle ve ivedilikle satışın akabinde takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının maddi yönden temelsiz hukuki yönden geçersiz olmakla reddi gerektiğini, huzurdaki davanın usulsüz tebligat nedeni ile şikayet olduğunu, davacı tarafın 06.07.2022 tarihli dilekçesi ile ödeme emrinin tebligat kanununa aykırı olarak tebliğ memuru tarafından muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiğini iddia ettiğini, şikayetin süresinde olmadığını, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 16. Maddesinin 1. Fıkrası "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir....

    Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde diğer şikayet ve itirazların süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre şikayet ve itiraz süresinde ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir....

      İlk derece Mahkemesi dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; davacının usulsüz tebliğ şikayeti yönünden tebliğ tarihi olan 21/12/2021 tarihinden itibaren 5 gün içinde itirazların sunulması gerektiği 5. günün 26/12/2021 pazar gününe geldiği, davacının 27/12/2021 tarihi itibariyle davayı süresinde açtığı, bu nedenle usulsüz tebliği şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, yetki itirazı yönünden senet üzerinde İstanbul da yazılı olduğu, ayrıca davacının İstanbul adresine tebligat yapıldığı, bu sebeple yetkisizlik talebinin reddine karar verilerek, kambiyo vasfı yönünden yapılan itirazın incelenmesine geçildiği, bonoda düzenleme yerinin hüküm altına alındığı TTK m. 776/1- f bendinde kullanılan "yerini" ibaresinin tekil olması, düzenleme yerinin birden fazla gösterilmesine engel teşkil ettiği, nitekim bonoda birden fazla düzenleme yerinin gösterilmesinin TTK m. 777/4 hükmünün öngörülme mantığıyla tezat teşkil ettiği, bu yüzden, düzenleyicisi tek olan...

      Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. Maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. HGK.nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan ettiği tarihin aksi tarih beyanıyla ispat edilemez....

        İcra Müdürlüğü tarafından buna ilişkin muhtıranın hazırlandığını, ancak söz konusu muhtıranın, 15.01.2020 tarihinden beri davacı idarenin vekilliğini yapmayan Av. ...ye tebliğ edildiğini, taraflarınca muhtıranın 17.06.2021 tarihinde öğrenildiğini,10 günlük sürenin de bu tarihten itibaren başlaması gerektiğini belirterek tebliğin usulsüz tebliğ olduğunun tespitine, usulsüz tebligat nedeni ile mal beyanına ilişkin süre verilmesine dair muhtıranın tebliğ tarihinin idarenin muhtırayı öğrenme tarihi olan 17.06.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Dosya üzeri karar verildiğinden cevap dilekçesi bulunmamaktadır. III....

          sebebi ile usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, adı geçen borçlu vekiline yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olması nedeni ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsiz ise de sonuçta istem kabul edildiğinden, sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...

            İcra Müdürlüğüne aynı borç için süresinde itiraz edildiğini, davalının itirazın kaldırılması talebinde bulunmadan, dosyanın yetki yönünden Ortaca İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, takibin Tebligat Kanununa ve hukuka aykırı şekilde devam ettiğini belirterek, kararın bozulmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

            UYAP Entegrasyonu