Bu itibarla; ...’ye yapılan tebligat usulsüz olduğundan, davalının mernis adresi araştırıldıktan sonra bulunması helinde Yargıtay düzelterek onama ilamının adı geçene usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, karar düzeltme süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ya çıkarılan gerekçeli karara ilişkin tebligatların, amcaları ve yeğeni olduğu belirtilerek muhatap ile aynı çatı altında birlikte oturan yakınına yapıldığı, ancak muhatabın tebligat saatinde adreste bulunmama nedeninin tebliğ memurunca tespit edilmediği, bu nedenle adı geçen davalılara yapılan tebliğatların usulsüz olarak tebliğ edildiği anlaşıldığından, gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilerek, temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu itibarla; davalı vekiline yapılan tebligatlar usulsüz olduğundan, gerekçeli karar ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın temyiz incelemesine esas olmak üzere Dairemize gönderilmesi için mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur. 1- Şikayetçi-Borçlu vekilinin istinaf başvurusu bakımından yapılan incelemede; Davacı vekili , icra(ödeme) emrinin iptali sebeplerini ve takibin iptali sebeplerini ayrı ayrı göstermemiştir. Borçlu şirket vekili, hesap kat ihtarının müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, beyan etmiş ise de; bozma ilamında belirtildiği üzere, hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik başvurunun 7 günlük şikayet süresine tâbi bulunduğu , somut olayda, borçlu şirket tarafından en geç 01.10.2019 olan icra emri tebliğ tarihinde bu husustan haberdar olunduğu dikkate alındığında, 01.11.2019 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olmadığı anlaşıldığından bu husustaki şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken ilk derece mahkemesince söz konusu şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
Dava; kadastro tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/1. maddesi; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” 6.2.2....
Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi addolunur." Hukuk Genel Kurulu’nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü, icra mahkemesi önüne getirmesi gerekli olup, usulsüz tebliğ şikayeti yedi günlük süreden sonra yapılırsa icra emri tebliğ işlemi kesinleşir....
icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emri, kıymet takdiri raporu ve 103 davetiyesi tebliğlerinin usulsüz olduğu, tebliğ tarihlerinin iptali ile ıttıla tarihi olan 21.12.2015 olarak düzeltilmesine, kıymet takdiri davasının ve meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....
Hukuk Dairesinin 2013/1607 Esas ve 2014/2960 Karar sayılı ilamı ile onandığı, 13/11/2014 tarihli kesinleşme şerhine göre de davacıya onama kararının 07/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve kararın 09/09/2014 tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Buna nedenlerle usulsüz tebligat, haciz uygulaması, aciz vesikası ve takip talebine eklenmemiş belgelere ilişkin şikayet sebepleri bakımından 7 günlük şikayet süresi geçmiştir. Faize ve hesap özetinin tebliğ edilmemesine ilişkin itirazlar ise borca itiraz olarak süresi içinde icra müdürlüğüne bildirilmesi gerektiğinden usulen yerinde olmadığından sonuç olarak tüm taleplerin reddine" dair karar verilmiştir. Kararın temyiz edildiği ancak henüz Yargıtay'dan dönmediği görülmüştür.Yargılamanın iadesini talep eden davalı, tasarrufun iptali davasında borçludan taşınmazı devralan 3.kişidir....
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Kararın düzeltilmesi isteminin kabulüyle; kamu alacağına dair ihbarnamelerin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde öngörülen usule göre tebliğ edilmediği, usulsüz tebliğ nedeniyle de aynı Kanun'un 114. maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresinin işlemeye devam edeceği, en son 31/12/2015 tarihinde ihbarnamenin tebliğ edilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ nedeniyle bu tarihte tebliğ işlemlerinin tamamlanamadığı dikkate alınarak, varsayım ve eksik incelemeye dayalı olarak yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemlerin iptaline karar veren mahkeme kararına yönelik temyiz isteminin, belirtilen gerekçeyle reddi gerektiği düşünülmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2022/49 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle gönderilen örnek 7 nolu ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bila tebliğ iade edilen tebligat şerhi incelendiğinde tebliğ memurunun isimden imtina edildiğini belirttiği kişinin sadece sözlü beyanından anlaşıldığını belirtmiş olmasına karşın imzadan imtina edildiğine dair şerh düşülmediğinden TK.'nun 35.maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ edilemeyeceğini, müvekkili şirketin takipten 07/03/2022 tarihinde haberdar olduğunu, bila tebliğ iade evrakı usulsüz olduğundan devamına sebebiyet veren TK.'...