Dava, borçlunun çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası yanında icra dairesinin yetkisine, çekin kambiyo vasfına, imzaya, borca ve takip öncesi/sonrası zamanaşımına ilişkin itiraz ve şikayete ilişkindir. Kendisine ödeme emri gönderilen 3. kişinin tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nın 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince 3. kişinin bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Yozgat İcra Dairesi'nin 2021/1047 Esas sayılı takip dosyasıyla davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçluya örnek 10 ödeme emrinin 10/05/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı borçlunun borca ve imzaya itiraz ederek iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlunun asıl dosyada imzaya ve borca itiraz ettiği, birleşen dosyada ise ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayette bulunduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin ve imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....
Her ne kadar mahkemece borçlunun, 15.03.2010 tarihinde takip konusu çeke ilişkin olarak karşılıksız çek keşide etmek suçundan şüpheli sıfatı ile ifadesinin alındığı ve bu tarihte icra takibini ve usulsüz tebliği öğrendiği kabul edilerek sonuca gidilmiş ise de dosya içinde mevcut ifade zaptının incelenmesinde, icra takibinden bahsedilmediği ve borçlunun icra dosyasına ilişkin her hangi bir beyanının bulunmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle belirtilen tarihte borçlunun icra takibin ve usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmezse tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 26.05.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulünü ile borca ve imzaya itirazının kabulunü istediği, mahkemece istemin, hem usulsüz tebligat şikayeti hem de gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ile tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise kabulü ile ödeme emrinin 26.05.2016...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece tebligatın usulsüz olduğuna ve ödeme emri tebliğ tarihinin 15/10/2021 olarak tespitine karar verildikten sonra, imzaya itirazlarının esası da incelemeli ve karar verilmesi gerektiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin: ''Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatap tebliğe muttali olmuş ise muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna yönelik şikayetin kabulüyle tebliğ tarihinin tebligattan haberdar olunduğu ileri sürülen tarih olarak düzeltilmesi ve imzaya itirazın esasının incelenmesi gerektiği...'' şeklinde karar verildiğini, ayrıca ilk derece mahkemesinin yargılama giderlerini tarafların kendi üzerlerine bıraktığını ve karşı vekalet ücretine karar vermediğini, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına ve karşı vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
bir imzası bulunmadığını, çekteki imzaya itiraz ettiklerini, müvekkilinin davalı/alacaklıya ne takip konusu çekten kaynaklanan ne de başka bir sebepten dolayı borcu olmadığını ileri sürerek, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
bir imzası bulunmadığını, çekteki imzaya itiraz ettiklerini, müvekkilinin davalı/alacaklıya ne takip konusu çekten kaynaklanan ne de başka bir sebepten dolayı borcu olmadığını ileri sürerek, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
yetki itirazının kabulüne, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine, usulsüz tebligatın iptaline, borca, fer'ilerine ve imzaya itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
imzanın ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalılara bir borcu olmadığını, herhangi bir ticari ve hukuki ilişkisi olmadığını belirterek öncelikle usulsüz yapılan tebligatın geçersiz sayılarak 28/11/2016 tarihinin tebliğ tarihi kabul edilmesine, süresi içerisinde yapılan itiraz nedeniyle imzalara, borca ve takibe itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....