Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/402 Esas sayılı dosyasıyla vekil marifetiyle itiraz edildiğini, itirazdan sonra müvekkiline yeniden icra emri tebliğ edildiğini, bu tebligatın 24.06.2019 tarihinde muhtara tebliğ edildiğini, vekil marifetiyle takibe itiraz edildiği halde asıla yapılan tebliğin usulsüz olduğunu, ayrıca borçlunun mernis adresine çıkarılıp dönen bir tebligat bulunmadığını, tebliğ memurunun müvekkilinin neden adreste olmadığını araştırmadığı gibi en yakın komşununa haber verilmediğini, ayrıca kapıya haber kağıdının yapıştırılmadığını, usulsüz tebliğden 31.01.2020 tarihinde haberdar olunduğunu, ipoteğin faizsiz ve süreli olarak kurulduğunu, faiz talebinin yasal dayanağının bulunmadığını, faize ve oranına itiraz ettiklerini, müvekkilinin alacaklıya borcunun bulunmadığını, alacaklı tarafından alınan kiraların ipotek borcundan mahsubunun gerektiğini ileri sürerek usulsüz tebliğ edilen icra emrinin iptaline, geçerli borç ilişkisi bulunmadığından takibin iptaline, takip öncesi faiz yönünden...

T2 17/10/2017 tarihinde takip dosyasına UYAP üzerinden aynı tarihte harçlandırılmış vekaletnamesini sunduğu anlaşılmış olup, bu halde borçlunun en geç 17/10/2017 tarihinde takipten ve dolayısı ile ödeme emri tebliğinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, 24/11/2017 tarihinde yapılan usulsüz tebliğ şikayeti süresinde olmadığı, bu nedenle icra emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi karar vermek gerektiği(İstanbul BAM 23. H.D nin 03/10/2019 tarih 2018/2783 esas, 2019/1861 karar sayılı emsal ilamı), usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmekle davacı borçlunun yetkiye borca ve imzaya yönelik itirazların da süresi geçmiş olmakla bu itirazların da süre yönünden reddine dair karar vermek gerektiği gerekçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin ve imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün usulsüz tebligatı inceleme yetkisi olmadığından dolayı itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere 30.10.2020 tarihinde taleplerinin reddine karar verdiğini, söz konusu icra dosyasına taraflarınca 28.10.2020 tarihinde vekalet sunulmuş olup yine aynı tarihte vekalet harcı yatırıldığını, 18.11.2020 tarih ve saat diliminden sonra icra dosyası içeriğinden bilgi sahibi oluklarını, usulsüz tebligat ve usulsüz tebligata bağlı diğer itirazlarının icra müdürlüğünce itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere reddedildiğinin 18.11.2020 tarihinde öğrenildiğini, 7 günlük şikayet süresinin bu tarihten başlatılması gerektiğini, müvekkiline ödeme emrinin Tebligat Kanunun 21. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, Bakırköy 11....

Öte yandan, haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

Somut olayda; davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının 25.08.2020 tarihinde icra müdürlüğünce oluşturulduğu ve 27.08.2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, alacaklının talebi bulunmadan 26.08.2020 tarihinde düzenlenen ödeme emrinin borçluya 31.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07.09.2020 tarihinde borca itiraz ettiği, alacaklının talebi bulunmadan gönderilen ödeme emrinin borçluya yeni itiraz hakkı vermeyeceği, borçlunun ilk ödeme emri tebligatına göre süresinden sonra itirazda bulunduğu, davalı ilk tebliğ edilen ödeme emri mazbatasının usulsüz düzenlendiğine ve usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin süresinde şikayette bulunmadığı, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK.353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2020/454 ESAS 2020/523 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligata İlişkin Şİkayet ve Borca İtiraz KARAR : Mersin 1....

Somut olayda, ödeme emrinin “ ..temsilcisi tebliğ anında işyerinde bulunmaması sebebiyle daimi işçisi/memuru Nurdan Sönmez imzasına tebliğ edilmiştir." şerhi ile 23.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği ancak muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit ve tevsik edilmeksizin tebligat doğrudan çalışana yapılmakla yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve yönetmelik hükümlerine göre usulsüz olup dosya kapsamında alacaklı vekilinin, ödeme emrinin borçlu tarafından öğrendiğini beyan ettiği tarihten önce öğrenmiş olduğuna dair herhangi bir delili de bulunmadığından, öğrenme tarihine göre usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin bildirilen 06.08.2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesi isabetli olup, HMK.'nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin ancak istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususun resen gözetilebileceği, HMK.'...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebligatın usulsüz olduğu ihtimalinde İİK'nın 65. madde hükmü kapsamında tebligatın usulsüz olması nedeniyle icra mahkemesinde icra takibine itiraz edilmesinin mümkün olmadığını, gecikmiş itiraz iddiasında bulunabilmek için tebligatın usulüne uygun şeklilde gerçekleştirilmesine rağmen borçlunun bir engel nedeniyle icra takibine itiraz edememiş olması gerektiğini, davacı yanın tebligatın usulsüz olduğunu iddia edip gecikmiş itiraz talebinde bulunduğunu, mahkeme gerekçesinde davacının talebinin hukuki niteliğinin incelenmediğini, davacı yan vekilinin dava dilekçesindeki beyanına göre davacının icra takibini 02/07/2021 tarihinde öğrendiğini, söz konusu icra takibinin durması için davacının 02/07/2021 tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra dairesine itiraz etmesi gerektiğini, 7 günlük itiraz süresi niteliği itibariyle hak düşürücü süre olup, davacı yanın Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2021/89086 esas sayılı...

İİK'nın 65. maddesinde "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya, tebliğin usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebliğin varlığıdır. Bu nedenle davacı usulsüz tebliğ şikayetinde bulunmasa dahi -ki bu dosyada usulsüz tebliğ şikayeti de bulunmaktadır- öncelikle borçluya ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği araştırılmalı ve tebliğ usulüne uygun kabul edildiği takdirde borçlunun gecikmiş itirazı incelenmelidir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin usulsüz olarak yapılan tebligattan ve takipten 03/09/2020 tarihinde haberdar olduğunu, bir gün sonra takibe itiraz ettiğini, itiraz süresi geçtiğinden bahisle takibin kesinleştirildiğini, ödeme emrinin müvekkilinin durumu araştırılmaksızın TK 21/1 maddesine göre direk muhtara tebliğ evrakının teslim edilmesinin usulsüz olduğunu, tebligatın usulsüz olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

UYAP Entegrasyonu