Maddesine göre tebliğ edildiğini, müvekkilinin sicilde kayıtlı adresinin 355. Sokak, No:20/2, Bahçelievler/İzmir adresi olduğunu, müvekkili şirkete TK'nın 35. Maddesine göre tebliğ yapılabilmesi için öncelikle ticaret sicil adresine normal yol ile tebligat çıkartılması gerektiğini, usulsüz tebliğ işlemi ile uygulanan hacizlerin de yasal olmadığını beyanla, davanın kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 10/07/2020 tarihi olarak kabulüne, usulsüz tebliğe dayalı hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT :Davalı vekili 01/09/2020 tarihli duruşmada davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile Uşak 1. İcra Dairesinin 2019/6036 Esas sayılı takip dosyasındaki ödeme emrinin tebliğ tarihinin 16/07/2020 olarak düzeltilmesine, usulsüz tebliğe dayalı olarak konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2022/44788 Esas sayılı takip dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kira sözleşmesinden kaynaklı icra takibi başlatıldığı, borçluya örnek 13 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından usulsüz tebligat şikayeti ile iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İcra dairesince borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ mazbatasının incelemesinde "“Tebligat adresine gidildi....
Usulsüz tebligatta ise, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamış olup, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurulur. Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi ve tebligatın usulsüz olduğunun saptanması halinde de aynı Kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesinden ibarettir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine 30.12.2015 tarihinde yaptığı başvuruda, gecikmiş itiraz sebebi olarak bildirilen borçlunun hastanede yatışı sebebiyle engelin 28.10.2015 tarihinde kalkmış olmasına rağmen yasal üç günlük süre içerisinde gecikmiş itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir....
Evrak ... muhtarlığına tebliğ edilerek 2 nolu haber kağıdı muhatabın adresinin kapısına yapıştırıldı. Komşusu ...'a haber verildi, imzadan imtina etti'' kaydı ile 11.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmekte olup; tebligat parçasında borçlunun tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının belirlenmediği ve muhatabın tevziat saatinden sonra adrese döneceğinin tespit edilmediği, anlaşılmaktadır. Bu haliyle, ödeme emri tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi koşullarına göre usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İcra kefili olan borçlunun, 79 parsel sayılı taşınmaz hissesine konulan hacze ilişkin olarak 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, bu nedenle meskeniyete ilişkin şikayetin de süresinde olmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Kural olarak tebliğ usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi varken posta yolu ile tebligat gönderilmesi, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan, süresiz olarak şikayet konusu yapılabilir. Somut olayda; Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.'nin yazı cevabından, davacı borçlunun elektronik adresinin 08/01/2020 tarihinde aktif hale getirildiğinin anlaşıldığı, davacıya ödeme emrinin posta yoluyla 29/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinde davacının elektronik tebligat adresi aktif olduğundan TK'nın 7/a maddesi gereğince tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından, posta yoluyla yapılan tebliğ işlemi yok hükmünde olup, TK'nın 32. maddesinin uygulanması mümkün olmadığından, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi isabetlidir....
yaptığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz yapıldığını, takipten 22.03.2021 tarihinde haberdar olduklarını, borçlunun faal olduğu adresine gönderilen tebligatın "muhatabın adreste ikamet edip etmediğinin tespit edilemediği" belirtilerek iade edilmesi üzerine TK'nın 35. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, borçlunun adresten ayrılmış ya da taşınmış olmaması nedeni ile adreste bulunmama halinde TK'nın 21.maddesine göre tebligat yapılması gerektiğini, ayrıca arabuluculuk sürecinde borca da itiraz eden vekilleri olduğu halde vekile tebligat yapılmadığını ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde, tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2019 NUMARASI : 2018/290 ESAS 2019/1073 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 14/02/2018 dava dilekçesinde özetle : müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin 14/02/2018 günü tebligattan haberdar olduğunu, takibe konu senetlerin protesto olmadığını takipte takip öncesi hem de takip içi zaman aşımının gerçekleştiğini belirterek öğrenme tarihlerinin 14/02/2018 olarak kabulü ile zaman aşımına yönelik itirazları nedeni ile takibin iptalini talep etmiştir İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın kabulü ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 14/02/2018 olarak kabulü ile zaman aşımı nedeni ile takibin İİK 170/a maddesi gereğince iptaline karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından ''İcra dosyası kapsamından ve Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.nin 21.09.2020 tarihli cevabı yazısından davacılar T1 T5 ve T3 adına çıkartılan ödeme emri ekli tebligatların 13.02.2017 tarihinde bila tebliğ iade olduğu, dosya kapsamında bu borçlulara sonrasında çıkartılan ve tebliğ edilen herhangi bir ödeme emri tebligatı bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda bu davacı borçlulara yapılmış herhangi bir ödeme emri tebligatı bulunmadığından ve haklarındaki takip kesinleşmediğinden usulsüz tebligat şikayeti bakımından hukuki yararları bulunmadığından şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir....