Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Abdülhamit Han Bulvarı No: 83/1 Merkez/Bilecik” adresine tebliğe çıktığı ve şirketin adresten ayrıldığı şerhiyle 17.01.2022 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, sonrasında aynı adrese (ticaret sicil adresine) çıkarılan ödeme emrinin, 23.02.2022 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre, (6) numaralı örneğe göre düzenlenen tebliğ evrakının bir nüshası adresin kapısına asılarak tebliğ edildiği anlaşılmış olup, bu durumda, yapılan tebligat;7201 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile Yönetmeliğin 57/2. maddesi hükümlerine ve aranan şekil şartlarına göre şeklen usulüne uygundur. Bunun dışında, bu maddede öngörülen usule göre yapılacak olan tebliğ işlemlerinde, tebliğ evrakında komşu ismi ya da muhtarlığa bırakıldığına dair şerh bulunması gerektiğine ilişkin yasal düzenleme bulunmamaktadır. O halde, İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular ... ve ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçluların usulsüz tebliğ şikayeti kabul ediliğine ve borçluların da yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğine göre, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca borçlular vekili lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu konuda olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlular ... ve ...'...

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusu yerinde görülmemekle birlikte, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yerine davacı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayetinin sübut bulmadığından reddine ve davacının borca itirazını takibin şekline göre icra dairesine yapması gerektiğinden, istemin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayetine, kambiyo şikayetine ve imzaya itiraza ilişkindir. İzmir 6. İcra Müdürlüğü'nün 2017/3961 Esas sayılı dosyasının incelemesinde, alacaklının davalı tarafından borçlu davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü yol ile başlatılan takip olduğu, ödeme emrinin 15/03/2017 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı taraf ödeme emri tebliğ mazbatası üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek usulsüz tebligat iddiasında bulunmaktadır. Dosya arasında mevcut adli belge inceleme uzmanı Nedim Uçar tarafından düzenlenen 31/01/2020 tarihli raporda da tebligat üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Kaldı ki davalı vekili cevap dilekçesinde ve 12/02/2020 tarihli beyan dilekçesinde tebligatın birlikte evde bulundukları sırada davalı tarafından alındığını beyan ve kabul etmektedir....

      DELİLLER: Ş.Urfa 1.İcra Müdürlüğünün 2022/34293 Es s. dosyası, imza incelemesi, bilirkişi, keşif, adres kayıt sistemindeki kayıtlar, cezaevi kayıtları, kanuni ve takdiri her türlü delil. SONUÇ VE İSTEM : Açıklanan ve mahkemece müvekkil lehine resen nazara alınacak nedenlerle: 1)TENSİPLE BİRLİKTE; Ş.Urfa 1.İcra Müdürlüğünün 2022/34293 Esas sayılı dosyasındaki tüm işlemlerin takdiren teminatsız olarak durdurulmasına, bunun mümkün olmaması halinde satış işlemlerinin durdurulmasına, 2)Davanın kabulü ile Ş.Urfa 1.İcra Müdürlüğünün 2022/34293 Esas sayılı dosyasındaki tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespitine, öğrenme tarihi olan 22.12.2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek itirazın süresinde olduğunun kabulüne, müvekkilin malvarlığına işlenen tüm hacizlerin kaldırılmasına..." talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle: "... Dava tebligatın usulsüz olduğuna ilişkindir....

      Somut olayda; ödeme emri tebligatının 17.01.2021 tarihinde borçlu şirkete elektronik yolla tebliğ edildiği, tebliğ tarihinde borçlu limited şirketin tek yetkilisinin... olduğu ve...'in tebliğ tarihinden önce 30.10.2020 tarihinde vefat ettiği ve tebligat tarihinde şirketin başka temsilcisinin bulunmadığı dosyada mevcut ticaret sicil kayıtları ve veraset ilamından anlaşılmıştır. Tek ortaklı limited şirkete elektronik yolla çıkarılan tebligat, tebliğ tarihinde limited şirket yetkilisinin ölü olması ve yeni yetkilisinin bulunmaması nedeni ile yok hükmündedir. Dosya arasına alınan Malatya Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 27.04.2023 tarihli ticaret sicil yazısından anlaşılan ve...'in ölümünden sonra atanan şirket yetkililerinin bulunduğu gözetildiğinde, şirkete yeniden tebligat çıkarılarak takibin kesinleştirilmesi gerekir....

        Ayrıca belirtmek gerekir ki, hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması TMK'nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer. Somut olayda, alacaklı tarafça, genel kredi sözleşmesine dayanılarak asıl borçlu ve ipotek maliki şikayetçi aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılmış, borçlu vekili, usulsüz icra emri tebliği şikayeti ile birlikte öğrenme tarihine göre yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda; diğer şikayetleri ile birlikte hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle icra emri gönderilemeyeceğini de ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. İpotek borçlusu ... adına çıkartılan ihtarnamenin muhatabın 2.adresine gönderilen tebliğ evrakının adresin kapalı olması nedeniyle 11 numaralı komşusuna haber verilerek muhtar imzasına tebliğ edildiği açıklaması ile 23.01.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

          Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçluların, usulsüz tebliğ şikayeti, dayanak belge şikayeti, kambiyo vasfına ilişkin şikayet, imzaya itiraz ve bononun protesto edilmediğine ilişkin şikayet şeklinde itirazlarının bulunduğu görülmektedir. Dairemizce daha önce " Mahkemece; diğer şikayetlerle ilgili olarak değerlendirmede bulunulmasına rağmen, davacıların takip dayanağı belgelerin ödeme emri zarfına eklenmediği ve tebliğ edilmediği şikayeti konusunda herhangi bir hükme yer verilmediği görülmektedir." gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmış, söz konusu kararda, davacıların, takip dayanağı belgelerin ödeme emri zarfına eklenmediği ve tebliğ edilmediği şikayeti konusunda da değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucu, bu kez, söz konusu şikayet değerlendirilmiş ise de, yapılan inceleme yeterli değildir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, icra dosyasında vekil varken asile yapılan 103 davetiyesi tebligatının Tebligat Kanunu 11. maddesi uyarınca geçersiz olduğunu, haciz işlemi uygulanan gayrimenkulün müvekkili ve ailesinin aile konutu olarak kullandığı haline münasip tek evleri olduğunu, haczi, icra dosyasından bilirkişi raporlarının 11/12/2020 tarihinde e-tebliğ ile tebliğ edilmesi ile öğrendiğini, kullanılan evin gerek aile birliğinin devamı için yaşam ve barınma, gerekse müşterek çocuklarının okul ve sosyal hayatlarının devamı için gerekli olduğunu, yerel mahkeme tarafından usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili karar verilmediğini, yerel mahkemenin taleplerden sadece biri hakkında karar verdiğini ve verilen kararın eksik ve yanlış olduğunu, Yargıtay içtihatlarında da kabul gördüğü üzere dosyada vekil var iken asile yapılan tebligatın hukuken geçersiz olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun kendisine tebliğ edilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu bu hali ile İİK.nun 16.maddesine dayalı tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayeti olup, şikayetin aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca göre haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı...

            UYAP Entegrasyonu