WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, 5809 sayılı Kanun'a aykırılık ... Müşteki ...'ın babası olan ...'ın cezaevinde olması nedeniyle vasisi olduğundan şikayeti ile soruşturmaya başlandığı, ancak ...'ın daha sonra tahliye olarak duruşmalara katıldığı, katılanın yokluğunda verilip usulüne uygun olarak 28.06.2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen kararı temyiz etmediği, bu tarihte ...'ın cezaevinde olan katılanın vasisi de olmadığı anlaşıldığından, yüklenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve 5809 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından doğrudan zarar görmeyen şikayetçi ...'...

    Kabule göre de, ödeme emri ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliği şikayeti yönünden davacı ödeme emri ve 103 davetiyesi tebliğ tarihlerinde eşi ve kızı ile birlikte oturmadığını, "Ayvalık/Balıkesir" adresinde oturduğunu, bilinen adresinin bu adres olduğunu belirtmiş, nitekim icra dosyasından daha önce tebligat yapılan "Bayraklı/İzmir" adresine çıkan kıymet takdir raporu tebliği muhatabın adreste tanınmadığı şerhi ile iade edilmiş olup, davacının tebligatın yapıldığı adreste oturup oturmadığı hususunda delillerinin toplanması ve gerektiğinde zabıta araştırması yapılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi nedeniyle de, karar usul ve yasaya aykırıdır....

    Hukuk Dairesi 2018/3109 Esas sayılı ilamı ile davacı yanın usulsüz tebliğ yapılmadığına ilişkin istinaf talebinin reddine karar verdiği anlaşılmış olmakla,"Davacı vekili tarafından 27/03/2018 havale tarihli dilekçe ile takibe, borca, faize ve fer'ilerine itirazda bulunulduğu"nun yazılı olduğu ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 29/05/2018 tarih ve ... E, ... K, sayılı gerekçeli kararının, ... AŞ vekiline 05/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Davacı tarafından İcra mahkemesi kararına karşı 07/06/2018 tarihinde istinaf yoluna başvurulduğu ve İşbu itirazın iptali davasının ise 02/09/2020 tarihinde açılmış olduğu görülmektedir....

      GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı şikayeti ile birlikte borca itiraz nedeniyle takibin iptali taleplidir. Dava dilekçesinde açıkça ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve öğrenme tarihinin 06/03/2019 olduğu ileri sürüldüğünden ve hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan şikayetin ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti olduğu, ilk derece mahkemesince bu yönde bir hukuki nitelendirme yapılmasının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, davalı tarafça istinaf dilekçesinde, tebligatın usule uygun olduğu ve tebliğ tarihi olarak, aksini gösterir delil olmadığı gerekçesiyle davacının bildirdiği tarih kabul edilmiş ise de bu hususta taraflarına delil sunma hakkı verilmediği ileri sürülmüştür. Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği; tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ve diğer talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Öncelikle belirmek gerekir ki; davacı tarafça dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetinin yanında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemi de yer almakta ise de davacı vekilinin yargılama sırasındaki yazılı ve sözlü beyanlarında davalarının yalnızca usulsüz tebligat şikayetine yönelik olduğunu beyan etmesi karşısında artık davaya usulsüz tebligat şikayeti olarak devam edilmesi gerektiğinden mahkemece davacı tarafın menfi tespit istemi hakkında hüküm kurulması yerinde değildir. Öte yandan taraf teşkili dava şartı olduğundan, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Şikayet, İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup, Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir....

        DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;İstanbul 24. İcra Müdürlüğü'nün 2019/9615 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan takipte, ödeme Emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek Şikayetin Kabulü ile usulsüz tebligat nedeni ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin 03.04.2019 tarihi olarak kabulüne ve Usulsüz tebligat sebebiyle öğrenme tarihinden önceki işlemlerin hükümsüzlüğüne ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 14/06/2019 gün 2019/626 E. 2019/587 K sayılı kararla " Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile davacıya çıkan ödeme emri tebliğ tarihinin 03/04/2019 olarak TESPİTİNE, davacının 03/04/2019 tarihinden sonra, icra dosyasına yapmış olduğu itirazı var ise icra müdürlüğünce dikkate alınmasına," karar verilmiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2021 NUMARASI : 2021/204 ESAS- 2021/273 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket adına yapılan ödeme emri tebligatının önce şirket yetkililerine, şirket yetkilileri bulunmadığı taktirde de bu hususun tebliğe şerh edilerek ikinci sırada olan görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işte görevlendirilmiş kimseye yapılması gerektiğini, takipten 19/02/2021 tarihinde haberdar olduklarını, müvekkil aleyhine Bakırköy 5. İcra Mahkemesinde tahliye davası açıldığını, tebliğin usulsüz olması sebebiyle tahliye davası açılmasının mümkün olmadığını, Bakırköy 5. İcra Mahkemesi kararının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 19/02/2021 tarihi olarak belirlenmesine, Bakırköy 5....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Davacının, tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

        İcra Müdürlüğünün 2018/13202 E. sayılı takip dosyasından ödeme emrinin 16/11/2018 tarihinde daimi çalışan sıfatıyla Süleyman Akkurt'a tebliğ edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin işyerinde Süleyman Akkurt isimli bir çalışanının bulunmadığını, SGK kayıtlarından bu durumun ortaya çıkacağını, müvekkilinin bu tebliğden 17/05/2019 tarihinde tesadüfen haberdar olduğunu belirterek, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptaline, şikayet tarihini kadar anılı icra dosyasında yapılmış olan tüm işlemlerin ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT :Davalı vekiline dava dilekçesinin ve duruşma gününün usulüne uygun tebliğ edildiği, ancak davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır....

        UYAP Entegrasyonu