Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, tebligatın şirket adresine yapıldığını ve takibe itiraz edilmediğini, tebliğ usulüne uygun olduğundan davanın reddi gerektiğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. Maddesine dayalı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayete ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresine çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edilmiş olması zorunludur....

Davacı ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle ödeme emirlerinin iptali ile tüm hacizlerin kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkiline ait olan Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, Kavakyazısı Mevkiinde bulunan, 2496 ada, 3 parsel 4 numaralı bağımsız bölümün müvekkilinin haline münasip evi olması nedeniyle hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece ödeme emirlerinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin ve meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir. Ortaköy (Aksaray) İcra Müdürlüğünün 2011/594 Esas sayılı dosyasındaki ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü ve meskeniyet şikayeti ile ilgili istinaf talebinin incelenmesinde; Davacıya her üç icra dosyasından çıkartılan 103 davetiyeleri 11/03/2019 tarihinde, tebliğ edilmiştir. Davacı 18/03/2019 tarihinde yasal 7 günlük süre içinde meskeniyet şikayeti davası açmıştır....

Usulsüz tebligatta ise, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamış olup, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurulur. Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi ve tebligatın usulsüz olduğunun saptanması halinde de aynı Kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesinden ibarettir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine 30.12.2015 tarihinde yaptığı başvuruda, gecikmiş itiraz sebebi olarak bildirilen borçlunun hastanede yatışı sebebiyle engelin 28.10.2015 tarihinde kalkmış olmasına rağmen yasal üç günlük süre içerisinde gecikmiş itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir....

    Somut olayda borçluya 19/11/2014 tarihinde yapılan 103 davetiyesinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının incelenmesinde; isim ve imzadan imtina eden komşunun beyanına göre muhatabın dışarıda olduğu tespit edilerek TK'nun 21/1. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır. Tebliğ memurunun, 103 davetiyesi tebliğ işleminde; muhatabın adreste bulunmama sebebini, borçlunun adresinden geçici mi, yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden "dışarıda" şeklindeki tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Kanun'un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince usulsüzdür. Ayrıca tebliğ memurunun araştırma yaptığı komşunun adını tespit etmesi, en azından belirlenebilir şekilde ifade etmesi gerekmektedir. Zira bu belgeleme işlemi, devamı işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve hakimin denetimini sağlayacaktır....

      Evrak ... muhtarlığına tebliğ edilerek 2 nolu haber kağıdı muhatabın adresinin kapısına yapıştırıldı. Komşusu ...'a haber verildi, imzadan imtina etti'' kaydı ile 11.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmekte olup; tebligat parçasında borçlunun tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının belirlenmediği ve muhatabın tevziat saatinden sonra adrese döneceğinin tespit edilmediği, anlaşılmaktadır. Bu haliyle, ödeme emri tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi koşullarına göre usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle ödeme emri tebliğ tarihinin davacının usulsüz tebliğ işlemine muttali olduğu 05.07.2022 tarih olarak tespitine ve icra takibine yapılan itirazın süresinde olduğuna karar vermesi gerekirken, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme tarafından tebligatın usulsüzlüğüne ve itirazın süresinde olduğuna karar verilmesi halinde varsa hacizlerin kaldırılması ve takibin durdurulması işleminin icra dairesi tarafından yapılacak işlemler olduğunu, ayrıca şikayet konusu olmamasına rağmen mahkemenin re'sen takibin iptaline karar vermesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine vekalet ücretine karar verilmesinin de hatalı olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        yaptığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        Taraflar arasındaki usulsüz tebligat ve hacizlerin kaldırılması şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine, haczin kaldırılması şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu ve davalı alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde maaş haczi müzekkeresinin usulsüz tebliği şikayeti, davacı yetkililerin borçlu olarak eklenmelerine ilişkin memur işlemini şikayet ve ödenen paranın iadesi istemlerine ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....

          İcra Müdürlüğünün 2021/10474 Esas sayılı takip dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacıya çıkartılan 08/03/2022 tarihli tebliğ mazbatasının incelenmesinde aynı konutta oturduğu Ertan Nazik'e tebliğ edildiği Ertan Nazik'in ise dosya borçlusu olduğu, Bu haliyle yapılan tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesinde belirtilen hasma tebliğ yasağına aykırı olup usulsüz olduğu gerekçesiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin ıttıla tarihinin 12/09/2022 olduğunun kabulüne ile 89/1 ihbarı kesinleşmeden gönderilen 89/2 ve 89/3 ihbarnamelerinin iptaline ve şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılması ve borçlu sıfatının silinmesine karar verildiği görülmüştür....

          UYAP Entegrasyonu