Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Borçlu temyiz dilekçesinde; şikayet ve istinaf dilekçelerini tekrarla, adı geçen vekilin sadece ceza davasında avukat olduğu, şikayete konu icra dosyasına vekaletin sunulmadığı iddiaları ile kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrinin ve takibe konu senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla takibin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK 16, İİK 54/1., TMK 407., TK 32., ve sair ilgili madde hükümleri 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2022 NUMARASI : 2022/37 ESAS 2022/177 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/41209 esas sayılı dosyasından yapılan usulsüz tebligat nedeniyle müvekkilinin ödeme emrinden haberdar olduğu 27/10/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili icra dairesi olan Develi İcra Dairesine gönderilmesine, borca itiraz ettiklerini, senette tahribata itiraz ettiklerini, itiraz ettikleri kambiyo senedinden doğan ana para, faiz, vekalet ücreti, masraf, harç ve diğer alacak türlerine itiraz ederek söz konusu itirazlarının kabulü ile müvekkili aleyhine haksız...

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. Soma İcra Müdürlüğünün 2017/483 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 17.500,00 TL asıl alacak üzerinden başlatılan kambiyo takibinde borçlunun "Manisa T Tipi kapalı Ceza İnfaz Kurumu/Manisa" adresine çıkarılan 10 örnek ödeme emri tebliğinin bizzat kendisine 30/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, takip bu şekilde kesinleştirilmekle haciz işlemlerine başlandığı anlaşılmıştır. Davacının dava dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelemenin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, borçlunun başvurusu bu hali ile usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca,Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 sayılı Kanunun 32. ve benzer düzenlemenin yer aldığı Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Bu durumda, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur....

    Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Elmadağ İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz dolayısıyla yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulüne, yetki ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Muteriz borçlular İcra Mahkemesine başvurularında; borçlu ...'...

      Maddesi uyarınca borçlunun imzaya, borca, yetkiye ilişkin itirazlarını, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayetlerini ve alacaklının kambiyo takibi yapma hakkı bulunmadığına ilişkin şikayetlerini ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesinde açacağı dava ile ileri sürmesi gerekmekte olup, birleşen dosyada davacı borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden ve davacı T1'ya gönderilen ödeme emri 22/12/2018 tarihinde tebliğ edildiğinden, 25/07/2020 tarihinde açılan davanın süre yönünden reddine " dair karar verildiği görülmüştür....

      Anılan süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkeme tarafından re'sen göz önüne alınmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir ( Yargıtay 12. HD'nin 10.11.2022 tarihli, 2022/5391 E, 2022/11867 K. Sayılı içtihadı). Her ne kadar davacı borçlu vekili ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin 05.10.2021 tarihli ek beyan dilekçesi sunmuş ve bu hususu istinaf başvurusunda ileri sürmüşse de, en geç dava tarihi itibariyle usulsüz tebligat işleminden haberdar olup ek beyan ile ileri sürdüğü usulsüz tebligat şikayeti süresinde değildir....

      tarihinde tebligat yapıldığının gözüktüğünü, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkil T1 açısından usulsüz tebligatın iptali ve takip dayanağı belgelerin müvekkile tebliğ edilmemesi sebepleri ile ödeme emrinin iptali ile süresinde itiraz edildiğinden, çek ve senetler zamanaşımına uğradığını ve bu sebeple takibin iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir....

      O halde, yapılan tebliğ işlemi usulsüz olduğuna göre, duruşma açılarak davalı alacaklının takibe ve usulsüz tebliğe muttali olduğu tarihin tesbiti ile buna göre icra mahkemesinin başvurusunun süresinde olup olmadığının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile şikayetin reddine dair karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/07/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe konu ödeme emrinin Cevdet Tiren isimli kişiye tebliğ edildiğini, ancak Cevdet Tiren'in tebliğ tarihinde şirket yetkilisi olmadığını ve Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları ile de bu durumun ortaya çıkacağını, Tebligat yönetmeliğinin 21.maddesine göre tebligatın usulsüz ve geçersiz olduğunun açık olduğunu ve açtıkları davanın süresinde olduğunun kabulünün gerektiğini, emsal Yargıtay kararında da belirtildiği üzere tebligatın usulsüz ve geçersiz olduğunun açık olduğunu, takibe dayanak senedin taraflar arasında akdedilmiş olan 09/03/2017 tarihli protokolün 2.8 maddesinde düzenlendiğini ve sözleşme ekinde takibe konu senedin teminat senedi olarak davalıya teslim edildiğini, protokolde açıkça yazılı olduğu üzere söz konusu senedin teminat senedi olduğunu ve senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılmasının mümkün olmadığını...

        UYAP Entegrasyonu