WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Erol Kırıtoğlu'na vekaletname verdiğini, şikayetçinin vekaletnamedeki, ipotek senedindeki ve kredi sözleşmesindeki adresinin aynı adres olduğunu ve ödeme emrinin bu adreste tebliğ edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve tebliğ zarfına dayanak belgelerin eklenmediği ileri sürülmüş ise de, şikayetçiye gönderilen kıymet takdir raporunun 13/10/2020 tarihinde tebliğ edildiğinden İİK 16 ve devamı maddeleri uyarınca yasal yedi günlük süresi geçirildikten sonra şikayetin yapılmış olduğu gerekçesiyle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Takipteki tüm tebligatların usulsüz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Diğer taraftan davacı borçlular vekili tarafından icra müdürlüğüne 06/01/2020 tarihinde bu amaçla sunulan itiraz dilekçesi davacılara ödeme emrinin tebliğ tarihine göre 7 günlük süreden sonra olduğu gerekçesiyle icra müdürlüğünce reddedilmiştir. Davacı taraf yapılan ödeme emri tebligatlarının usulsüz olduğunu ileri sürdüğüne göre mahkemece yapılması gereken bu iddianın doğru olup olmadığını araştırmak ve sonucuna göre usulsüz tebligat şikayeti hakkında bir karar vermekten ibarettir. Her ne kadar karar gerekçesinde bu hususa yer verilmiş ise de tüm dosya kapsamından takip nedeniyle haczedilen murise ait taşınmaz hissesine yönelik olarak Aydın 1. Sulh Hukuk Mahkemesine açılan 2019/1982 esas sayılı ortaklığın giderilmesi davasının bulunduğu tarafların kabulünde olduğundan bu dosya Uyap'tan incelenmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün usulsüz tebligatı inceleme yetkisi olmadığından dolayı itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere 30.10.2020 tarihinde taleplerinin reddine karar verdiğini, söz konusu icra dosyasına taraflarınca 28.10.2020 tarihinde vekalet sunulmuş olup yine aynı tarihte vekalet harcı yatırıldığını, 18.11.2020 tarih ve saat diliminden sonra icra dosyası içeriğinden bilgi sahibi oluklarını, usulsüz tebligat ve usulsüz tebligata bağlı diğer itirazlarının icra müdürlüğünce itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere reddedildiğinin 18.11.2020 tarihinde öğrenildiğini, 7 günlük şikayet süresinin bu tarihten başlatılması gerektiğini, müvekkiline ödeme emrinin Tebligat Kanunun 21. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, Bakırköy 11....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebligatın iptali talebi ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin kabulü ile ödeme emrinin davacı borçluya tebliğ tarihinin 24.03.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Usulsüz tebligat şikayetinde bulunulması halinde TK 32....

kesinleşmediğinden hacizlerin de usulsüz olduğunu, aynı zamanda asıl alacağın, fer’ilerini ve takip giderlerini çok büyük ölçüde aşan haciz uygulandığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, imzaya ve borca itiraz talebinin kabulüne, takibin durdurulmasına, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri kesinleşmediği için hacizlerin iptaline, bilahare borcu çok aşan aşkın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

İİK'nun 168/4-5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya ve yetkiye itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle tüm hususların yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının incelenmesinde; "muhatabın çarşıda olması nedeniyle aynı adreste sürekli çalışan ... imzasına tebliğ edildiği" şerhi mevcuttur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, örnek 9 numaralı ödeme emrinin borçlu vekiline 26.6.2014 tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine 03.7.2014 havale tarihli dilekçesiyle yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu şikayeti ile beraber takip konusu kredi sözleşmesinde kredi tutarının 50.000,00 TL olmasına rağmen takipte 98.590,00 TL istendiğini, bu tutarın içinde faiz, masraf vb. kalemler varsa bunların da açıkça gösterilmesi gerekmesine karşın gösterilmediğini ileri...

      Alacaklının, kira alacağına dayalı olarak kiracı ve müteselsil kefile karşı başlattığı genel haciz yoluyla ilamsız takipte müteselsil kefil borçlu vekili, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, yenileme emrinin de tebliğ edilmediğini ileri sürmüş, hacizlerin kaldırılmasını istemiş, ayrıca borca itirazda bulunmuştur. İlamsız takipte borca itirazların ödeme emrinin tebliği üzerine yasal 7 günlük süre içerisinde icra dairesine sunulması gerekir. Ancak, takip dosyasında ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun iddia edilmesi halinde 7 günlük itiraz ve gerek ödeme emrine gerekse tebliğ işlemlerine yönelik şikayet süresi; tebliğin usulsüz olup olmadığı ve borçlunun takipten daha önce haberdar olup olmadığı ve buna göre yasal süresi içerisinde şikayette bulunup bulunmadığının tespitine bağlıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, 10 örnek ödeme emrinin borçlu ...'ya 03.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının borçlu ... yönüyle takibin kesinleştiğini belirterek haciz talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle haciz talebinin reddedildiği, vaki şikayet üzerine mahkemenin icra müdürlüğü işleminin yerinde olduğunu belirterek şikayetin reddine karar verdiği anlaşılmaktadır....

        GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı şikayeti ile birlikte borca itiraz nedeniyle takibin iptali taleplidir. Dava dilekçesinde açıkça ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve öğrenme tarihinin 06/03/2019 olduğu ileri sürüldüğünden ve hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan şikayetin ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti olduğu, ilk derece mahkemesince bu yönde bir hukuki nitelendirme yapılmasının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, davalı tarafça istinaf dilekçesinde, tebligatın usule uygun olduğu ve tebliğ tarihi olarak, aksini gösterir delil olmadığı gerekçesiyle davacının bildirdiği tarih kabul edilmiş ise de bu hususta taraflarına delil sunma hakkı verilmediği ileri sürülmüştür. Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği; tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir....

        UYAP Entegrasyonu