DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Malatya İcra Müdürlüğünün 2016/28444 E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmeksizin takip kesinleşerek haciz işlemlerinin uygulandığını, ıttıla tarihinden itibaren yasal süresinde İcra Hukuk Mahkemesine usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiyi ve borca itirazda bulunduklarını, Malatya 1....
Somut olayda, takip dosyasından borçlulara gönderilen ödeme emrinin 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 26/10/2020 tarihinde olduğu, başvuranın dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir şikayetinin bulunmadığı, dolayısıyla yetkili icra dairesince çıkarılan ödeme emrinin kesinleştiği ve tebliğ tarihine göre yapılan imza itirazının süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti de bulunmadığına göre istemin süreaşımı nedeni ile reddi kararı usul ve yasaya uygun olup, HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; İstanbul 1....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 30/12/2020 tarihli 2020/319 Esas 2020/486 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yerine; "a-Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin KABULÜ ile; Konya 9....
Somut olayda, borçluların senet aslının icra kasasına alınmadığı yönünde bir şikayeti olmadığı gibi, borçluya çıkartılan ödeme emri tebliğ evrakının incelenmesinden, takip dayanağı senet suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin şerh bulunduğu görülmektedir. İcra ve İflas Kanunu'nda takip öncesi alınan ihtiyati haciz kararının ayrıca borçluya tebliği zorunlu olmadığı gibi, takip talebi içeriğinde bu karara ilişkin bilgilerin de bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, mahkemece şikayetin reddi ile borçlunun ödeme emri tebliğ tarihine göre süresinde olan yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, ödeme emri tebligatının iptali şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
Mahkemece borçlunun gecikmiş itiraza ilişkin başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 24/06/2014 olarak düzeltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ise de, düzeltilen ödeme emri tebliğ tarihine (24/06/2014) göre borçlunun, takibe konu senetteki keşideci imzasının murisi ...'ya ait olmadığı yönündeki imzaya itirazı süresinde olup, imzaya itirazın esasının incelenmesi gerekmektedir. O halde mahkemece imzaya itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile borçlunun bu konudaki talebinin de reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.'nın 16/1. maddesidir. Bu yöndeki şikayetin ise, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerekmektedir. İİK.'nın 168/5.maddesi hükmü gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takiplerinde borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Bu süreler hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda ödeme emri, kıymet takdiri ve satış ilanına dair tebligatların usulsüzlüğünün ileri sürmüş, şikayeti yerinde görülmez ise gecikmiş itiraz beyanlarının dikkate alınmasını talep etmiştir. O halde, mahkemece şikayetin esası incelenerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeden hacizli malın dava tarihinde satıldığı gerekçesi ile eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kaldı ki, ihale için belirlenen tarih 28/03/2016 günü saat 15:00 olduğu halde, dava tarihinin aynı gün saat 11:22 olduğu gibi; ihalenin aynı gün yapılmış olması usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmemektedir....
Somut olayda; davacının istinafa konu davada usulsüz tebliğ şikayetinin bulunmamasına, başka bir dosyada tebliğin usulsüz olduğu iddiasında bulunduğunu bildirmesine karşın, Mahkemece davacı talebinin dışında tebliğin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının incelenmesi HMK'nın 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gibi, davacının usulsüz tebliğe ilişkin şikayeti mevcut olduğu halde şikayet sonucu verilen kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davanın süre yönünden reddine karar verilmesi HMK'nın 166/1. maddesine aykırı ve isabetsizdir. O halde davacının aynı Mahkemede açtığı 2018/941 Esas sayılı dosyada usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair karar İstanbul BAM 20....
Bu durumda mahkemece; HMK'nın 297. maddesi uyarınca öncelikle davacının ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti bakımından değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü halinde ise kambiyo takibine yönelik borca, faize ve fer'ilerine itirazın da yasal 5 günlük süresinde olduğunun anlaşılması durumunda bu itirazların esasının incelenmesi gerekirken, davacının usulsüz tebliğ şikayeti bakımından hiçbir değerlendirme yapılmadan, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden doğduran borca itiraz bakımından karar verilmesi yerinde olmamıştır. Mahkemenin kabulüne göre de; davacının borca itirazı reddedildiği halde faize yönelik itirazları bakımından da bir değerelendirme yapılmaması yerinde olmamıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2019/135 ESAS- 2021/1056 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİ İLE ŞİKAYET- YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 2018/4434 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından yetkilisi olduğu şirket hakkında takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, takipten 28/01/2018 tarihinde haberdar olduklarını, süresi içinde yetki itirazında bulunduklarını, takip dayanağı senetteki yetki şartının tarafların tacir olmaması nedeni ile geçerli olmadığını, takipte Ankara icra dairelerinin yetkili olduğunu beyanla, 28/01/2018 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile icra takibinin yetkisizlik nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili yargılama aşamasında vekaletname sunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 2....