Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; icra dosyası borçlusu olmadığını, kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti üzerine Zonguldak İcra Hukuk Mahkemesi 2021/144 Esas sayılı dava dosyasından verilen kararın Yargıtay incelemesinde olduğunu, kesinleşmeyen 89 haciz ihbarnameleri dayanak yapılarak, taşınmazı üzerine haciz işlemi uygulandığını, haczin kaldırılması talebinin İcra Müdürlüğünce usul ve yasaya aykırı olarak reddedildiğini ileri sürerek 15.02.2022 tarihli İcra Müdürlüğü kararının iptali ile adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....

    Somut olayda, usulsüz tebligata ilişkin şikayete konu icra dosyasından davacı borçlu T1 14.12.2019 tarihinde kıymet takdirinin, 14.10.2020 tarihinde de satış ilanının tebliğ edildiği, borçlunun 19.12.2020 tarihinde ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayette bulunduğu, şikayetinde kıymet takdiri ve satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Usulsüz tebligat şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır (Yargıtay 12. HD'nin 31.05.2021 tarihli, 2021/1917 E, 2021/5694 K. sayılı içtihadı)....

    İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takipten 19/04/2022 tarihinde haberdar olduklarını, ayrıca takip dayanağı çekin ödeme tarihinin 15/02/2017 tarihi olduğunu, vade tarihinden itibaren 3 yıllık süre geçtikten sonra takip başlatıldığını, çekin zamanaşımına uğradığını, kambiyo senedine özgü takip yapılamayacağını söyleyerek ödeme emri tebliğ tarihinin 19/04/2022 olarak düzeltilmesine, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin 06/04/2022 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiğini, davanın süresi içerisinde açılmadığını, yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu, söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece, şikayetinin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....

      DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Anadolu Banka Alacakları İcra Dairesinin 2021/23513 E.sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, tabinin yetkili olmayan icra müdürlüğünde başlatıldığını, müvekkil şirketin Ticaret Sicil Gazetesindeki şirket adresinin Batman olduğunu, takipte Batman İcra Dairelerinin yetkili olduğunu beyanla, yetki itirazlarının kabulü ile icra dosyasının yetkili Batman İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesinin talep etmiştir....

      Uyuşmazlığın; tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte takibin iptali talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/23554 Esas (Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün 2017/3229 Esas) sayı dosyası ile davalı alacaklı lehtar T3 tarafından davacı borçlu keşideci T1 hakkında 01/12/2016 keşide tarihli 15/02/2017 vade tarihli 10.000.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak 09/03/2017 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiği, ödeme emrinin borçlu şirkete tüzel kişiliğin temsilcisinin tebliğ anında dışarıda olması sebebiyle yetkilisi Cevdet Tiren imzasına şirket kaşesi ve imzası ile 13/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nın 170/a maddesinde alacaklının takip hakkı ve senedin kambiyo vasfının, süresinde ileri sürülen itiraz veya şikayet sırasında mahkemece re’sen dikkate alınacağı düzenlenmiştir....

      Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar, aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan, bu alacaklar için TBK'nun 89/1. maddesi uygulanmaz. Yani kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde takip yapamaz. Somut olayda, borçlunun yetki itirazı, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda mahkemece incelenerek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın kabulüne karar verildiği halde, yetkisiz icra dairesinde yapılmış olan işlemler yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun yetkisiz icra dairesince yapılan işlemlere yönelik şikayeti de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin mavi zarf yerine beyaz zarfla tebliğ edilmesi, zarf üzerinde memurun, ad ,soyad ve imzasının bulunmaması, kapıya 2 nolu haber kağıdının yapıştırılmaması nedeniyle tebliğin usulsüz olduğunu, Mahkemece tebliğin usulsüz olduğunun kabul edilerek imzaya ve borca yönelik itirazlarının incelenmesi gerekirken usulsüz tebliğ şikayeti reddedilerek imzaya ve borca itirazları incelenmeden davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 7201 sayılı Kanunun 23. maddesinde, tebliğ mazbatasında yer alması gereken hususlar sayılmış olup, mazbatada tebliği çıkaran mercinin imzasının bulunması koşuluna yer verilmemiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2021 NUMARASI : 2020/511 ESAS- 2021/756 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 3 icra müdürlüğünün 2020/619 E. sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde müvekkil adına ödeme emri tebligatının "Pınar Mahallesi, 1235 Sokak, No:27/13 Esenyurt adresine 31/01/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, TK 10.maddeye göre tebligatın bilinen adrese yapılacağını, adres kayıt sisteminde bulunan adresine tebliğ yapılmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 16/06/2020 tarihi olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Sayılı dosyasında 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ şikayeti incelendiğinde; Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır ” hükmü yer almaktadır. Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır....

        UYAP Entegrasyonu