ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; icra dosyası borçlusu olmadığını, kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti üzerine Zonguldak İcra Hukuk Mahkemesi 2021/144 Esas sayılı dava dosyasından verilen kararın Yargıtay incelemesinde olduğunu, kesinleşmeyen 89 haciz ihbarnameleri dayanak yapılarak, taşınmazı üzerine haciz işlemi uygulandığını, haczin kaldırılması talebinin İcra Müdürlüğünce usul ve yasaya aykırı olarak reddedildiğini ileri sürerek 15.02.2022 tarihli İcra Müdürlüğü kararının iptali ile adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
ŞİKAYET Şikayetçi/Borçlu, takibe konu tebliğ ile ilgili olarak, PTT veri tabanı tebligat sorgulamasında tebliğ yapılamadığından bahisle 19.01.2018 tarihinde Tebligat Kanunu’na aykırı olarak tebligatın muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiği, 63 KC 727 plakalı aracının üzerinde yakalama şerhi bulunduğu, aracın 09.11.2019 günü memurlar tarafından haczedildiği sırada öğrenildiği, sonrasında 12.11.2019 tarihinde icra müdürlüğünden dosya ayrıntıları öğrenilerek icra müdürlüğü dosyasına borca itiraz talebi sunulduğu, ödeme emrinin 19.01.2018 tarihinde «usulsüz olarak» borçludan ayrı oturan annesinin adresine tebliğ edilmiş olduğu ve tebligatın muhtara teslim edildiğinin öğrenildiği, dosyada ödeme emri tebliğ mazbatasının mevcut olmadığı ve UYAP sistemine de taranarak eklenmediğinin görüldüğü şikayeti ile anılan tebligatın usulsüz olduğu ve tebliği öğrenme tarihi olan 09.11.2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazın süresi içerisinde yapıldığının...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı borçluların usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ödeme emrinin davacı borçlulara tebliğ tarihinin 09.03.2020 tarihi olarak düzeltilmesine, karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Anadolu 6.İcra Ceza Mahkemesinin 22/12/2015 tarih, 2014/301 E. 2015/382 K.sayılı yargılamasında, şikayetçi Servet Şirvanoğlu vekilinin savunmasında söz konusu icra takip dosyasından şikayetçinin maaşına haciz konulduğunu beyan ettiği dolayısıyla şikayetçinin İİK 89/1 haciz ihbarnamesinden en geç maaş kesintisinin icra dosyasına gönderildiği 18/03/2013 tarihinde haberdar olduğu ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 25.12.2015 tarihinde haciz ihbarnamelerine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde; mahkemece, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken öğrenme tarihinin şikayetçinin beyan ettiği tarih dikkate alınarak tespiti sonucu eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Tahliye emrine ilişkin 11.02.2015 tarihli tebliğ işlemi, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorularak tespit edilmemiştir. Bunun yanısıra haber verilen ... 'nın imzası alınmadığı gibi imzadan imtina durumu da saptanmamıştır. Bu hali ile tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür. Öte yandan şikayetçi borçlu başvurusunda, tahliye emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş olmasına rağmen, adı geçenin İİK.nun 135/2.maddesine yönelik esasla ilgili bir iddiası bulunmadığı tesbit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle tahliye emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmekte hukuki yararı yoktur....
O halde mahkemece Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olduğuna karar verildikten sonra, bu durumda da şikayetin İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen (7) günlük yasal sürede olduğunun kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken, tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedilerek işin esasının incelenmemiş olması doğru değildir. Öte yandan borçlu malik meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Taşınmazla ilgisi olmayan ...'ın şikayet hakkı bulunmadığına göre ... yönünden şikayetin bu sebeple reddedilmemiş olması da doğru görülmemiştir. O halde mahkemece, açıklanan ilkeler doğrultusunda şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle istemin reddi yönünde hüküm tesisis isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine dair usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imza itirazın bulunduğu ve mahkemece, HMK'nun 320/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat:” başlıklı 16. maddesinde “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ...
Mahkemece; Davacının imzaya ve borca itirazı yönünden; Davacının imzaya itirazının kabulü ile, kapatılan Kayseri 6.İcra Müdürlüğünün 2019/5122 Esas sayılı takip dosyasında İİK 170/3.maddesi gereğince takibin durdurulmasına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalı alacaklıdan alınarak davacıya verilmesine, asıl alacağın %10'u oranında para cezasının davalı alacaklıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, Davacının imzaya itirazı kabul edildiğinden, borca ve faize itirazı ile ilgili olarak Karar Verilmesine Yer Olmadığına, Davacının usulsüz tebligat şikayeti yönünden; Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, kapatılan Kayseri 6.İcra Müdürlüğünün 2019/5122 Esas sayılı takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 26/06/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, davacının kambiyo vasfına ilişkin şikayetinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Sözkonusu tebligatta, muhatabın adresten taşındığını beyan eden komşunun ismi belirtilmemiş olup tebligat bu haliyle Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olmadığı gibi TK.nun 10. maddesi uyarınca önce bilinen adrese tebligat yapılmadan doğrudan doğruya TK.nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi de usulsüzdür. O halde mahkemece Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olduğuna karar verildikten sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedilerek işin esasının incelenmiş olması doğru değil ise de mahkemece dayanak bononun teminat olarak verildiği iddiasının da incelenerek yazılı olarak ispat edilemediğine dair verilen karar yerinde olduğundan yanılgılı değerlendirme bozma nedeni yapılmayarak mahkeme kararının onanması cihetine gidilmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddiyle mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
tebliğ edildiği tarihte Amerika Birleşik Devletlerinde olmadığı, icra dosyası üzerinden TK 25/a maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulünün gerektiği, icra dosyasında 23/11/2020 tarihinden önce takipten haberdar olunduğuna dair bir bilginin yer almadığı gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesine yer olmadığına, asıl dosya her ne kadar gecikmiş itiraz olarak açılmış olsa da aslında talep edilen hususun usulsüz tebligat şikayeti olduğu, birleşen dosyanın da aynı mahiyette olduğu gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulü ile 2020/488 esas sayılı doyasında ileri sürülen şikayetin kabulüne, İstanbul Anadolu 14....