Tüm dosya kapsamına göre, davacıya çıkartılan tebligat parçası incelendiğinde, tebligatın TK 21/1 maddesi gereğince yapılmış olduğu, ancak 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırıldıktan sonra haber verilen komşunun kapıcı veya yöneticinin isminin tutanağa yazılmadığı, bu haliyle yapılan tebligatın TK 21/1 maddesi gereğince usulsüz olduğu anlaşılmakla, davacının tebligatın usulsüzlüğüne yönelik istinaf istemi isabetli görülmüştür. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” denilmektedir. İİK'nun 8/son maddesi gereğince icra tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir....
Somut olayda ise borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Ayrıca Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa bile alacaklının takibi ve uyuşmazlığı sürdürme iradesinin bulunması halinde itiraz hakkının bulunduğu kabul edilmektedir. Şu hale göre borçluya tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından, şikayeti İİK.nun 168/3.maddesinde öngörülen yasal sürede olup, şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süre aşımı nedeniyle reddi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, örnek 9 numaralı ödeme emrinin borçlu vekiline 26.6.2014 tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine 03.7.2014 havale tarihli dilekçesiyle yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu şikayeti ile beraber takip konusu kredi sözleşmesinde kredi tutarının 50.000,00 TL olmasına rağmen takipte 98.590,00 TL istendiğini, bu tutarın içinde faiz, masraf vb. kalemler varsa bunların da açıkça gösterilmesi gerekmesine karşın gösterilmediğini ileri...
Maddesi uyarınca borçlunun imzaya, borca, yetkiye ilişkin itirazlarını, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayetlerini ve alacaklının kambiyo takibi yapma hakkı bulunmadığına ilişkin şikayetlerini ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesinde açacağı dava ile ileri sürmesi gerekmekte olup, birleşen dosyada davacı borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden ve davacı T1'ya gönderilen ödeme emri 22/12/2018 tarihinde tebliğ edildiğinden, 25/07/2020 tarihinde açılan davanın süre yönünden reddine " dair karar verildiği görülmüştür....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti, gecikmiş itiraz, ödeme emri ekinde dayanak belgenin gönderilmediği ve ödeme emrinin imzasız ve mühürsüz olduğu iddialarına dayalı ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve ödeme emri iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk HMK'nın 114/1-ı, 115/1. maddeleri, İİK’nın 16, 18, 58, 60, 61 ve 65. maddeleri, Tebligat Kanunu'nun 32 ve 35. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, dava dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğinin usulsüzlüğünün açıkça ileri sürüldüğünü bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....
Dava İİK'nun 16,21 ve TK'nun 24.maddesi uyarınca açılmış usulsüz tebliğ şikayeti davasıdır....
Şti. tarafından Aquaesmar Plastik Denizcilik San ve Tic. ismine düzenlenen 07/01/2017 tanzim 25/04/2017, 10/05/2017 ve 25/05/2017 ödeme tarihli 3 adet senedin oluşturduğu, 10 örnek ödeme emrinin borçlu davacıya T.K'nın 21/1 maddesine göre 06/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, Turgut Özal Cad., No:97/1A, Kaynaklar, Buca/İzmir adresinde borçlu davacının huzurunda 22/03/2018 tarihinde haciz işlemine başlandığı ve borçlu davacının haciz mahallini terk ettiğinin tutanağa yazıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 22/03/2018 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebligat şikayeti yasal süresindedir....
Aynı kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Somut olayda borçlu şirkete yapılan tebligat, Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddelerine aykırı olarak tebligatı almaya yetkili olan şirket temsilcisinin nerede olduğu tespit edilmeden, çalışan olduğu belirtilen personele yapıldığından, yapılan bu tebliğ işlemi usulsüzdür. Tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemenin de kabulündedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, davacının usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz istemi ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği tespit edilmiş ancak ödeme emrinin tebliğinden sonra 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, buna ilişkin usulsüzlük iddiasının bulunmadığı, bu haliyle borçlunun ödeme emrinin usulsüzlüğünü en geç 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 04/11/2019 tarihinde öğrendiği, bu tarihten sonra süresinde şikayet yoluna başvurmadığı gerekçesiyle süre aşımından talebin reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....