nun 21/1. maddesi uyarınca tebliğ edilmeye çalışıldığı, süresi içerisinde itiraz edilmemesi üzerine takibin davacı borçlu yönünden kesinleştirildiği,19/04/2021 tarihinde alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın yenilendiği ve 2021/8519 Esas numarasını aldığı, alacaklı vekilinin talebi ile davacı borçlunun adresine yenileme emri gönderildiği ancak 04/05/2021 tarihinde bila tebliğ iade döndüğü, borçlu vekilince 05/06/2021 tarihinde icra dosyasına dilekçe sunularak borca itiraz edildiği, 06/06/2021 tarihinde usulsüz tebliğ şikayeti ile huzurdaki davanın açıldığı, tebliğ mazbatası üzerindeki şerh incelendiğinde, beyanına başvurulan komşunun ismi ve soyadı yazılmadığı gibi, kendisine haber verilen komşunun da kimlik bilgilerine yer verilmediği, muhatabın adresten sürekli mi geçici mi ayrıldığı, tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği hususunun beyanına başvurulan kişiden araştırılıp tebliğ zarfına yazılmadığı, tebliğ işlemleri TK.nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin...
İcra Müdürlüğünün 2020/27 Esas sayılı takip dosyasının İptaline, Davacının usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili Karar Verilmesine Yer Olmadığına,..." karar verildiği anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince: " Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra dosyası, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın, usulsüz tebliğ şikayeti ile yetki ve borca itiraza ilişkin olduğu, davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı, yukarıda ayrıntılarıyla açıklandığı üzere davacı borçlu şirkete yapılan tebliğ işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının beyan edilen tarihten önce takibi öğrendiğinin ispat edilemediği, öte yandan İİK'nun 269/d maddesinin atfıyla 62. maddesi gereğince ilamsız icra takibinde ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlunun, itirazını, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine bildirmesi gerektiği, icra dairesi yerine İcra Mahkemesine yapılan itirazın geçersiz, fuzuli bir talep olup herhangi bir sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Bakırköy 9....
Gazi Mustafa Kemal Bulvarı no:125 İç Kapı no:19/Akdeniz/Mersin adresine yapılan tebligat usulsüz ve Tebligat Kanunu ve Yönetmeliğe aykırı bir tebliğ işlemi olduğundan geçersiz olduğunu bu nedenlerle: Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğü 2020/162 sayılı dosyasından yapılan usulsüz ödeme emri öğrenme tarihi itiraz tarihi olan 11/06/2021 tarihi kabul edilerek daha önce usulsuz yapılan tebligatının iptali ile itirazın geçerli sayılarak takibin durdurulmasına, ödeme emrinin tekrar düzenlenerek müvekkilin gerçek adresi olan 901 E 2nd Avenue Suite/206 Spokane, 99202 USA adresine tebliğ yapılmasına karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Dava usulsuz tebliğ şikayeti ve ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle öğrenme tarihinin TK 32 mad gereği 11/06/2021 olarak düzeltilmesi, takibin durdurulması, ABD'de de ki adrese tebligat yapılması davası olup, tarafların taraf sıfatına haiz mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmıştır....
Dava usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraza ilişkindir....
Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresi içerisinde şikayet konusu edilmediği dikkate alındığında ödeme emrinin tebliğ tarihinin 16/12/2019 tarihi olduğu, davacı borçlunun icra dosyasında takibe, borca ve ferilere itirazlarının 27/12/2019 tarihli olmakla İİK. 62 maddesi uyarınca 7 günlük yasal süresi içerisinde olmadığı dikkate alındığında icra müdürlüğünce itirazın süresinde olmadığından reddine dair kararı usul ve yasaya uygundur. Yine itiraz süresinde yapılmadığından davacının takibin durdurulmasına yönelik talebi yerinde olmadığı gibi takibin kesinleşmesinden sonra uygulanan maaş haczinin kaldırılmasına yönelik talebi de yerinde değildir. Bu nedenle davacının bu yöndeki şikayeti ve taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekir....
a 12.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ... adına çıkan tebligatın ise iade edildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 58-61. maddeleri uyarınca ödeme emri iptal edildikten sonra borçluya yeniden ödeme emri tebliğ olunmuş ve borçlular süresinde imzaya ve borca itiraz etmiştir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçluların borca ve imzaya itiraz hakkı yeniden doğar. Kaldı ki; İcra Hukuk Mahkemesi 2014/506-523 sayılı kararında ödeme emri iptal edilmiş olup sair itirazlar da incelenmemiştir. O halde mahkemece, 12.12.2014 tebliğ tarihine göre süresinde olan itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile ve süre aşımı nedeniyle istemin reddi isabetsizdir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yetkiye ve borca itirazını icra dairesine sunması gerektiğini, bu nedenle yetkiye itiraz davasının reddi gerektiğini, ayrıca ileri sürülen hususların 7 günlük süre içinde sunulmadığını, davacı borçlunun ıttıla tarihi hakkında birbiriyle çelişen beyanlarda bulunduğunu, mahkememiz dosyasında tebliğ tarihinin 24/09/2021 tarihi olarak baz alınmasını talep etmiş ise de, icra müdürlüğüne borca itiraz dilekçesini 23/09/2021 tarihinde sunduğunu, davacının borca itiraz dilekçesinde kabul ettiği adresin mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde reddettiğini, davacının bizzat kendi sunduğu yerleşim yeri belgesinde yer alan yerleşim yeri adresinin tebligat adresi olmadığını iddia ettiğini, davacının itirazlarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek şikayetin reddini talep etmiştir....
No:20 Merkez/ ERZİNCAN" adresinin gösterildiğini, bu adreste bulunan başka bir şahsa tebliğ esnasında muhatabın çarşıya gittiği beyanı geçilerek tebligat yapıldığını, müvekkilinin tek adresinin yurt dışı adresi olan "Ahosnstr 34 XX 814 Münchenstein İSVİÇRE" adresi olduğunu, müvekkilinin ikamet etmediği ve hiç oturmadığı bu adrese yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, tebligatı alan kişinin de müvekkili adına tebligatı almaya yetkili kişi olmadığını, açıklanan nedenlerle Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2017/1443 Esas sayılı dosyasında 10.12.2019 tarihli usulsüz tebligat ve borca itirazlarının kabulü ile usulsüz tebligat ve borca itiraz taleplerinin kabulü ile taleplerinin reddine dair 10.12.2019 icra memur işleminin ortadan kaldırılmasına, 13.02.2017 tarihli usulsüz tebligatın iptali ile usulsüz tebligatı öğrendikleri tarih olan 10.12.2019 tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi sayılmasına ve bu nedenle süresinde yapmış oldukları itirazın kabulü ile takibin durdurulması ve tüm hacizlerin kaldırılmasına...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde tebligatın iptalini talep ettiğini, fakat öğrenme tarihlerinin tebliğ tarihi olarak kabulünü talep etmediğini, mahkemece davacının talebinde olmayan bir şeyin kabulüne karar verilemeyeceğini, bu nedenle mahkemece tebligat tarihinin düzeltilemeyeceğini, davacının borca itirazının olmadığı, herhangi bir talebinin bulunmadığını, tebligat tarihinin değişmesinde borçlunun hukuki bir menfaati bulunmadığını, borca itiraz sebebi içermeyen dava dilekçesi nedeni ile dava açmakta borçlunun hukuki menfaati bulunmadığını, memur muamelesi şikayeti nedeni ile aleyhlerine vekalet ücreti takdir edilemeyeceğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....