Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu haliyle en geç 28/06/2018 tarihinde haberdar olduğu anlaşılmış olup, 16/08/2021 tarihinde mahkememize yapılan usulsüz tebliğ başvurusu İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçirildikten sonra olduğundan, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca borçlu vekilinin ileri sürdüğü imzaya itiraz ile kambiyo senedine dair olmadığına yönelik iddialar 5 günlük yasal süreden sonra yapıldığından şikayet ve itirazlarında süre aşımından reddine karar verildiği" şeklindeki gerekçe ile " Usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine, Sair şikayet ve itirazların süre aşımından reddine, Yasal şartlar bulunmadığından davalı lehine tazminat ve para cezası takdirine yer olmadığına," karar verilmiştir....

A.Ş şeklinde yazıldığını, gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, davalının TK 35 maddesine göre tebligat yapılmasını icra müdürlüğünden talep ettiğini, 16.05.2018 tarihli TK 35 tebligatı ile takibin usulsüz şekilde kesinleştiğini, müvekkilinin usulsüz yapılan tebligattan 16.05.2019 tarihinde gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğunu öğrenmesi ile haberdar olunduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, çek üzerindeki imzaya müvekkil şirket yetkililerinin eli mahsulü olmadığını, ciro silsilesinde kopukluk bulunduğunu bildirmiş, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptali ile tebliğe 16.05.2019 tarihinde muttali olduklarının tespiti ile usulsüz tebligat talebinin kabulüne, imzaya itiraz ve takibe ve borca yönelik sair itirazların kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini, davalının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....

Davacının Usulsüz tebligat şikayetinin reddedildiğinden, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren İİK'nun 168/5 maddesinde yazılı olan 5 günlük itiraz süresinin 19/01/2021 tarihinde mesai saati sonunda sona erdiği, borçlunun imzaya itirazının süresinde olmadığı anlaşıldığından borçlunun imzaya itirazının süre yönünden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle; 1- Davacının Usulsüz Tebligat Şikayetinin REDDİNE, 2- Davacının imzaya itirazının süre yönünden REDDİNE karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hatalı hukuki değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

Davacı borçlu her şeye itiraz ettiği gibi imzaya da itiraz etmiştir. İmzalar kendisinin olmasına rağmen bu şekilde itiraz etmesi amacının ne olduğunu ortaya çıkarmaktadır.Tüm yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde; öncelikle davacının dava dilekçesindeki aleyhe olan hususları kabul etmediğimizi belirterek , davacı borçlunun gecikmiş itiraz süresi olan 3 günlük hak düşürücü süreyi geçirmiş olduğu Sayın Mahkemece göz önünde bulundurularak takibe yapılan gecikmiş itirazın usülden reddine , eğer Sayın Mahkeme gecikmiş itirazın süresinde yapıldığı kanaatinde ise diğer itiraz talepleri bakımından esastan reddine karar verilmesini talep ediyoruz. " şeklinde beyanda bulunmuştur. İlk derece mahkemesi kararında özetle; UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada, davacının mernis adresinin, 20/03/2017 tarihden 14/05/2018 tarihine kadar "Yeşilköy Mh. Yeşilköy Halkalı Cd....

İcra Dairesi 2018/20232 Esas sayılı icra takibinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23/07/2019 olarak düzeltilmesini, aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığını, senetler üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, işlemiş faizin fahiş olduğunu ileri sürerek, usulsüz tebligat nedeniyle müvekkili şirkete icra emrinin tebliğ tarihinin 23.07.2019 olarak kabulüne, yetkiye itirazımızın kabulüne, dosyanın yetkili Büyükçekmece İcra Müdürlüğüne gönderilmesine; imzaya ve faize itirazlarımızın kabulüne, müvekkili açısından takibin iptaline, alacaklının %20' den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatıyla cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ödeme emrinin muhtara tebliğ edildiğini, pandemi koşulları sebebiyle müvekkilinin tebligattan çok geç haberdar olduğu için elinde olmayan sebeplerle imzaya itiraz için gereken süreyi kaçırdığını, Mahkemece bu husus yeterince araştırılmadan ret kararı verildiğinden, müvekkilinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, usulsüz yapılan tebligat sebebiyle imza müvekkiline ait olmamasına rağmen, mahkemece gerekli incelemenin yapılamadığını, icra takibine konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkiline ait imza örneklerinin ilgili kurumlardan istenilmediğini, imza örnekleri istenildiğinde, icra takibine konu senetteki imza ile karşılaştırılarak, bilirkişi incelemesi sonucunda da imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşılacağını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir....

GEREKÇE: Bir adet unsurları tam bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte , tanzim eden borçlu tarafından usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 24.05.2018 olarak düzeltilmesi talep edilmiş ayrıca yetkiye, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz edilmiş olup ilk derece mahkemesince davacının imzaya itiraz etmediği belirtilerek, DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE ,Hatay İcra Müdürlüğünün 2018/11883 Esas sayılı dosyasında davacı borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihinin 24/05/2018 olarak düzeltilmesine, Davacının yetki itirazının reddine,Davacının borca itirazının reddine,karar verilmesi üzerine davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; imzaya itirazlarına ilişkin herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı, imzaya itirazları sebebiyle dosyanın adli tıp kurumuna gönderilmesi gerektiği ileri sürülmüştür....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; takip borçluları T1 ve Hüseyin Şahin aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, takip borçluları vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, ayrıca senetteki imzaların T1'e ait olmadığı, takibe konu 90.000,00- TL bedelli senetteki imzanın davacı Hüseyin Şahin'e ait olmadığı, takibe konu diğer senedin de Hüseyin Şahin'e zorla imzalattırıldığı iddiasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince davanın süresinde açılmadığından davanın usulden reddine karar verildiği, davacı T1'e çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK 21/1.maddeye uygun ödeme emrinin tebliğ edilmediği, beyanı alınan komşunun ve haber bırakılan komşunun isminin açıkça yazmadığı, daire 5'ten sorularak daire 5'e haber bırakıldığı, bu nedenle davacı T1 yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile beyan ettiği tebliğ tarihi olan 18/07/2022 tarih itibari ile borca ve imzaya yönelik itirazın süresinde olduğu anlaşılmakla...

İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket aleyhine başlatılan takiple ilgili ödeme emrinin Muammer Sancaklı'ya tebliğ edildiğini, takipten 11/09/2019 tarihinde haberdar olduklarını, şirketin yetkilisinin Hüseyin Sancaklı olduğunu, tebligatı alan kişinin şirketin yetkilisi olmadığını, bu isimde sigortalı bir çalışanın bulunmadığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle tebliğ tarihinin 11/09/2019 olarak düzeltilmesini istediklerini, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, çekin imzasız olarak kaybedildiğini, çekten dolayı davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, çekteki imzaya itiraz ettiklerini söyleyerek itirazlarının kabulüne, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti incelenmeksizin icra takibinin itiraz eden borçlu açısından iptaline karar verildiği görülmektedir....

    UYAP Entegrasyonu