WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Lütfi ERDAL a tebliğ edildi" açıklamasıyla 07/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ipotekli taşınmazların birlikte satışının talep edildiği, şikayete konu 43 nolu bağımsız bölümün ilanda belirtilen yer gün ve saatte (24.06.2019) 45.000,00 TL bedelle alacağa mahsuben ihale edildiği, diğer taşınmazlara alıcı çıkmadığından 2. Artırmaya bırakıldığı görülmüştür. Davanın 01/07/2019 tarihinde açıldığı görülmüştür. İhaleye fesat karıştırıldığı iddiası yönünden inceleme; Şikayetçi, ihaleye fesat karıştırıldığını ispatlamak için şikayet dilekçesinde Ahmet Şafak'ın dinlenmesini talep etmiştir. İcra Mahkemesince tanığın şikayet dilekçesinde belirtilen adresinde tebligat yapıldığı, tanığın duruşmaya gelmediği, sonrasında çıkartılan zorla getirme emirlerinin bila ikmal iade edildiği görüldüğünden dinlenmesinden vazgeçilerek karar verilmesinde usulsüzlük bulunmamaktadır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;Davacıya 103 davet kağıdının 22.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik herhangibir şikayetin bulunmadığı, davacının ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 22.11.2018 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceği, bu duruma göre de tebliğ işleminin usulsüzlüğünün öğrenme tarihine göre 7 günlük hak düşürücü sürede ileri sürümediği gerekçeleri ile şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine 27/01/2020 tarihinde ilamsız icra takibine gidildiği, ödeme emrinin 30/01/2020 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı takip borçlusu vekilinin 29/09/2020 tarihinde icra dosyasına itirazlarını içerir dilekçe verdiği, icra müdürlüğünce takibe itiraz nedeni ile 30/09/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, 02/10/2020 tarihli karar ile de borca itiraz süresinin geçmiş olmasına rağmen dosyanın sehven durdurulduğu anlaşıldığından takibin devamına şeklinde karar oluşturulduğu görülmüş olup, davacı şirkete ödeme emri 30/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini takipten daha sonra haberdar olduğunu ileri süren davacının takipten haberdar olduğunu iddia ettiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurması gerektiği, icra dosyasına...

ŞİKAYET Borçlular şikayet dilekçesinde; borçlu şirket adına, şirket çalışanı olmayan...'a ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, diğer borçlu ...'a yapılan tebligatın da...'a usulsüz tebliğ edildiğini, ...adında bir çalışanının bulunmadığını, tebliğ almaya yetkili kişi olup olmadığının tespiti gerektiğini, takipten 26.11.2019 tarihinde haberdar olduklarını, takip talebinde 1.057.331,56 TL masraf alacağı talep edildiğini, böyle bir masraf borcu bulunmadığını, takip alacaklısının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 26.11.2019 tarihi olarak belirlenmesine, takibin iptaline, alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

    Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." Borçluların kendilerine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurmaları “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Borçlu vekilinin, şikayet dilekçesinde müvekkilinin takipten 05.04.2015 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiğine göre ıttıla tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi geçirildikten sonra 26.05.2016 tarihinde mahkemeye başvurulduğu anlaşılmaktadır. O halde, şikayetin yukarıda belirtilen nedenlerle süreden reddi gerekirken işin esastan görülerek reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

      Hukuk Dairesi 2020/2151 Esas sayılı dosya üzerinden verdiği 27/09/2021 tarihli kesin nitelikli karar ile şikayetin kabulü ile davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 24/07/2020 olarak düzeltilmesine karar verdiği, şikayetçi borçlu tarafın usulsüz tebligata yönelik şikayet davası devam ederken 04/08/2020 tarihinde ihtirazı kayıtla icra dosyasına ödeme yaptığı, daha sonra 26/10/2021 tarihinde talep açarak müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine kesin olarak karar verildiğinden 04/08/2020 tarihinde dosyaya ödenen 80.300,00- TL'nin takip durduğunda müvekkilinin hesabına iadesinin istendiği, icra müdürlüğünce talebin reddedilmesi üzerine bu karara karşı şikayet yoluna başvurduğu görülmüş olup ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin devamı sırasında takip konusu borca karşılık olarak borçlu tarafça icra dosyasına rızai olarak yatırılan paranın tahsilat niteliğinde olması ve ödeme tebliğ tarihinin düzeltilmesi nedeni ile...

      Kat: 3 B.B sayılı taşınmazın haczedildiğine ilişkin 103 davet kağıdının 13/03/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, tebliğden itibaren haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük süre geçtikten sonra 08/08/2017 tarihinde yapıldığı, davacının 19/12/2017 tarihli cevaba cevap dilekçesinde usulüz tebligat iddiasında bulunduğu, dava dilekçesinde 103 davetiye tebliğinin usulsüz olduğuna dair herhangi bir beyanda bulunmadığu, usulsüz tebligata ilişkin şikayet süresinin 7 gün olduğu, davacı tarafça usulsüz tebligata ilişkin süresinde yapılmış bir itiraz olmadığı, süresinde olmayan usulsüz tebliğ itirazının kabul edilemeyeceği bu durumda meskeniyete ilişkin şikayetin süresinde olmadığı anlaşılmakla şikayetin süreden reddine karar verilmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2020/14346 Esas sayılı dosyasında ilamsız takip yapıldığı, örnek 7 ödeme emrinin 30/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasıyla 12/08/2020 tarihinde icra dosyasına dilekçe yazarak itirazda bulunduğu, dava dilekçesinde de davacının tebligattan 11/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu açıkça belirtildiği, bu durumda tebligatın yapıldığının öğrenildiği 11/08/2020 tarihinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunulması gerekirken, yasal 7 günlük şikayet süresi geçirildikten sonra 28/09/2020 tarihinde şikayette bulunulduğu gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiğinden sair talepler hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

      Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, 08/03/2021 tarihli şikayet dilekçesi ile davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebligatı öğrenme tarihinin 30/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesini ve Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/3509 Esas sayılı dosyasında yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerinin tespitine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davacı vekilinin usulsüz olduğunu iddia ettiği tebligatları avukat portal üzerinden 18/02/2021 tarihinde saat:12.22.44 ve 12.22.25 saatlerinde gördüğü anlaşılmakla 7 günlük süre içerisinde şikayet yoluna başvurulmaması nedeniyle hak düşürücü süre sebebiyle şikayetin usulden reddine karar verildiği ,karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. 7201 sayılı Kanun'un 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline gönderilen tebligat evrakının, adresinin kapalı olması sebebiyle tebligat yapılamadığı gerekçesiyle muhtara teslim edilmiş olduğunu, muhatabın nereye gittiği ve dönüp dönmeyeceği hususlarında herhangi bir şerh düşülmediğini, tebliğ memurunca, muhatabın neden adreste bulunmadığı, kısa ya da uzun süreli veya geçici olarak mı adresten ayrıldığı, tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği araştırılarak, araştırma sonucunu tebliğ evrakına yazıp ilgilisine imzalattırılması gerektiğini, bu yükümlülük yerine getirilmeden TK 21/1 prosedürü tebligat işlemini usulsüz bir şekilde gerçekleştirildiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu