Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Satış ilanının tebliğ edilmediği ve usulsüz tebliğ edildiği iddiası ancak ilgilisince ileri sürülebilir. Somut olayda, ihalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, vekile yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönünde bir iddia bulunmadığından mahkemece resen vekile yapılan tebliğin usulsüz olduğu gözetilemez. Hal böyle olunca, mahkemece, açıklanan nedenle ve başkaca fesih sebebi de bulunmadığı göz önünde bulundurularak ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken; şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/841 KARAR NO : 2020/1195 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BİTLİS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2019 NUMARASI : 2019/47 ESAS, 2019/54 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Bitlis İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17/12/2019 tarih, 2019/47 Esas, 2019/54 Karar sayılı kararına karşı Şikayet Eden vekilince istinaf edilmesi üzerine, 6100 sayılı HMK nun 352.maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda ; TALEP : Şikayetçi vekili, dava dilekçesinde özetle; borçlusu oldukları Bitlis İcra Müdürlüğü'nün 2019/2697E sayılı dosyasında ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine göre 28.08.2019 tarihinde muhtara tebliğ edildiğini, tebligattan 16.09.2019 tarihinde genel merkeze tebliğ olunan bakiye borç muhtırası ile haberdar olunduğunu, tebligatın temsil ve tüzel kişiliği bulunmayan T1 gönderilmesinin usulsüz olduğunu, ayrıca tebligatın muhtara tebliğ edilerek bundan ne şubenin ne de merkezin...

    Yukarıda belirtilen tüm hususlar hep birlikte değerlendirilerek ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayetin kabulü ile; şikayet eden aleyhine Ankara 24. İcra Müdürlüğü'nün 2021/4093 Esas takip sayılı dosyası ile yapılan takipte şikayet edene yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu" gerekçesi ile şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet eden yönünden 19.04.2021 olarak düzeltilmesine, borca itirazın icra dairesine yapılması gerektiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetkilisi olduğu şirket aleyhine başlatılan ilamsız tcra takihinden 19/04/2021 tarihinde haberdar olduğunu, 21/04/2021 tarihinde İİK'na göre 3 günlük yasal süre içinde gecikmiş itiraz talebinde bulunduğunu, buna dair tüm bilgi belgeleri de sunduğunu, Ankara 3....

    ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; İİK'nın 103. maddesi gereğince gönderilen davetiye ile kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebligatlarının borçluya usulsüz tebliğ edildiğini, diğer ilgililere yapılan tebligatların da usulsüz olduğunu, icra müdürlüğünce alınan kıymet takdir raporunun, şikayet konusu taşınmazlar görülmeden düzenlenmesi nedeniyle usulsüz olduğunu, satış ilanının adliye ilan tahtasına ihaleden makul bir süre önce asılmadığını, belediye ilanının da satıştan bir ay önce yapılmadığını, satış ilanında elektronik satış tarihlerinin ve taşınmazların önemli özelliklerinin yazılmadığını, mükellefiyetler listesinin hazırlanmadığını ileri sürerek tapunun 7 parselinde kayıtlı 5 ve 7 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlara ilişkin ihalelerin feshini talep etmiştir. II....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı borçlu (3.kişi) KB Efsane Pet....A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya incelendiğinde, usulsüz tebligat yapıldığının görüleceğini, müvekkili şirkete yapılan 1.Haciz ihbarnamesi, 2.Haciz ihbarnamesi ve 3.Haciz ihbarnamesinin şirket bünyesinde dahi çalışmayan müvekkili şirketle ilgisi olmayan şahıslara usulsüz olarak tebliğ edildiğini, söz konusu tebliğ parçaları incelendiğinde, TK. 12 ve 13....

      Somut olayda, davalı alacaklı tarafından dayanak bonoyu düzenleyen sıfatıyla Abbas Kahyaoğlu ve aval veren sıfatıyla T1 hakkında başlatılan takipte, T1'na gönderilen örnek 10 ödeme emrinin 22/10/2014 tarihinde takibin diğer borçlusu Abbas Kahyaoğlu imzasına tebliğ edildiği görülmüştür. Davalı alacaklı vekili, borçlular arasında baba-oğul ilişkisi olması nedeniyle menfaat çatışmasından bahsedilemeyeceğini ileri sürmüş ise de, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin takibin diğer borçlusuna tebliğ edilmesi, yukarıdaki kanun hükmü gereğince, hasma tebligat sayılır ve tebliğ işlemini usulsüz kılar. Davacı borçlunun usulsüz tebliğ işlemini bildirdiği tarihten önce öğrendiğine yönelik takip dosyasında bilgi de bulunmadığından mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilerek TK'nun 32. Maddesi gereğince, davacının bildirdiği öğrenme tarihine göre ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetli olmuştur....

      Bu cümleden olarak, Tebligat Kanunu'na göre yapılan tebliğ işlemlerinde, ödeme emri tebliğ işlemi şeklen usulüne uygun olsa dahi, tebligatı alan şahsın tebligat yapılan işyerinde çalışmadığı veya sigortalı olmasa dahi çalıştığı, şirket yetkilisinin veya şirket adresinin değişmiş olduğu, posta memurunun tebliğ mahaline gitmediği ve sair buna benzer iddiaların ileri sürülmesi durumunda, bu iddianın niteliği nazara alınarak, şikayetçiye borçluya ve karşı taraf alacaklıya anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınarak, sunulan bu delillerin değerlendirilmesi sonucu tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığına karar verilebilecektir. Eldeki ödeme emri usulsüz tebliğ şikayetinde Mahkemece; icra takibine dayalı olarak açılan tahliye davasında (Kocaeli 2....

      Mersin 2.İcra Müdürlüğü'nün 202020/4323 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından borçlu T1 hakkında toplam 100.443,84 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 23/07/2020 tarihinde Teb.K. 21/1 maddesi uyarınca tebliğ edildiği, davacı tarafından 02/09/2020 tarihinde ibraz edilen itiraz dilekçesi ile borca, faize ve ferilere itiraz edildiği ve 02/09/2020 tarihinde usulsüz tebliğ nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (Benzer yönde Yargıtay 12....

      İcra Müdürlüğü dosyasında 3. şahsa haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkarılmadığı, usulüne uygun tebligat yapılmadığı, alacaklı şikayet olunan vekilinin sunduğu tebliğ belgesinin suret belge olup, işlemlere dayanak edilemeyeceği, keza 3. şahsın itirazına ilişkin tarihsiz ve yapılan araştırmada tarayıcıdan geçmeyen 27.10.2011 havale tarihli gözüken haciz ihbarnamesi cevabının da suret belge olup işlemlere dayanak edilemeyeceği, 30. İcra Müdürlüğü'nce aslı olmayan belgelere dayanılarak düzenlenen sıra cetvelinin usulsüz olduğu, 30. İcra Müdürlüğü dosyasında 3. şahsa usulüne uygun haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğinin ve borçlu alacağı üzerine haciz konulduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Şikayet olunan... Yemek ve Ziyafet Hizmetleri Ltd. Şti'nin alacaklı olduğu ... 30....

        Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğ işlemini usule uygun olduğunu, takibin kesinleştiğini, takip kesinleştikten sonra bu itirazda bulunulamayacağını, tebligat ve senetteki imzanın davacıya ait olduğunu, delil olarak dayanılan ıslak imzalı belge asıllarının toplanmadığını beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emri tebliğ işleminin usule uygun olup olmadığı ve takibe konu bonodaki keşideci imzasının davacı borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır. Davacı borçluya ödeme emrinin 19/11/2018 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, iş bu davanın ise 10/01/2019 tarihinde açıldığı görülmektedir. Belirlenen uyuşmazlık konusuna ve tebliğ ile dava tarihine göre öncelikle tebliğ işleminin usule uygun olup olmadığı üzerinde durulmalıdır....

        UYAP Entegrasyonu