İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2022/154 ESAS 2022/264 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2019/36058 esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, 18.02.2022 tarihinde icra takibinden haberdar olduğunu, takip talebinde ve ödeme emrinde takip dayanağı evraklar eklenmeden tebligatlar yapıldığını bu nedenle şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 18.02.2022 tarihi olarak düzeltilerek, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde şikayetçi üçüncü kişi, icra mahkemesine verdiği dilekçede, kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerinin tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve ıttıla tarihinin 08.01.2016 tarihi olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve haciz ihbarnamelerinin iptalini talep etmiş, mahkemece; şikayetin kabulü ile İİK.nun 89/1, 89/2, 89/3. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmiştir....
Ancak davacı - borçlunun icra müdürlüğüne yapmış olduğu 25/03/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi sunulduğunda henüz icra takip dosyasına yurt dışı tebligatına ilişkin belgelerin dönmediği, Londra Başkonsolosluğunun davacı borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemine ilişkin 10/05/2021 tarihli cevabi yazısının icra dosyasına Uyap ortamından 15/05/2021 tarihinde aktarıldığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak; her ne kadar davacı - borçlu tarafından takipten 25/03/2021 tarihinde haberdar olunmuş ise de; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünün dava tarihi olan 31/08/2021 tarihinden daha önce öğrenildiği konusunda dosyada bir bilgi ve belge bulunmadığı sabittir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.)....
Davacı yan işbu dava ile, icra dosyasında taraflarına yapılan ödeme emri tebligatına ilişkin bulundukları usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne dair verilen kesin karar da göz önünde bulundurularak icra dosyasına ihtirazi kayıt ile depo ettikleri paranın taraflarına iade edilmesine ilişkin müdürlüğe bulundukları taleplerinin reddine dair verilen kararın kaldırılması isteminde bulunmuştur. İcra dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 10/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı yanın mezkur tebligat işlemine ilişkin olarak usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, şikayet yargılamasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25....
yapılabileceği, bu bağlamda, icra dosyasında davacı üçüncü kişinin menfi tespit davası açtığına ilişkin bir bildirimde bulunduğuna ilişkin bir belge görülmediği gibi davacının dava dilekçesinde menfi tespit davası açıldığına ilişkin bir açıklama bulunmadığı, bu nedenle, ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ işlemine karşı süresi içinde şikayette bulunmayan ve üçüncü haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden başlayarak yirmi günde menfi tespit davası açıldığına ilişkin olarak icra müdürlüğüne bildirimde bulunmayan davacının borçlu olarak eklenmesi ve kendisine karşı karşı takip işlemleri yürütülmesinde, hukuka aykırı bir yön görülmediği gerekçesiyle usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süre yönünden; borçlu sıfatının kaldırılması istemine ilişkin şikayetin esastan reddine karar vermiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takip sonrası zamanaşımı itirazı ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet olup,emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Somut olayda borçlu, şikayet dilekçesinde ve icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde 17/04/2019 tarihinde yapılan kıymet takdir raporu tebliği ile usulsüz tebliği öğrendiğini beyan ettiğine göre, 25/02/2020 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, anılan maddede öngörülen yasal süreden sonradır. Bu durumda mahkemece ödeme emri usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin istemin süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli ise de; Kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takipte takip sonrası zamanaşımı iddiası İİK'nun 33/a ve 71. maddeleri uyarınca borçlu tarafından süresiz olarak her zaman icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılabilir....
dolayı dosya üzerinde inceleme yapılarak icra müdürlüğü işlemine ilişkin şikayetin reddine, icranın durdurulması ile ilgili tedbirin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2022/7962 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Şikayetçi borçluya dosyadan 103 davetiyesinin de tebliğ edildiği, davacının 103 davetiyesinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin herhangi bir iddiası olmadığından takipten 103 davetiyesi tebliğ tarihi olan 07/12/2022 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerektiğinden, 20/03/2023 tarihinde yapılan şikayetin hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve dava dilekçesinde tüm tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun kabulü gerekir şeklinde beyanın söz konusu olması sebebiyle tüm tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun ileri sürüldüğü belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 170/a maddesi uyarınca senedin kambiyo vasfını taşımadığına ilişkin şikayettir....
nin 2017/2585 esas, 2017/6156 karar sayılı ve 2016/6374 esas, 2016/12543 karar sayılı ilamları) Somut olayda, borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrinin vekil yerine borçlu asile tebliğ edilmesinin geçersiz olduğunu beyan ederek ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan, ödeme emrinin tebliğine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulama yeri yoktur. Bu durumda asile yapılan tebligat yok hükmünde olup iptali ile davacının imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazlarının esas yönünden incelenmesi gerekirken davanın süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir....