Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/3265 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde davacı borçlu T1 ödeme emri ve borç senetlerinin bizzat kendisine 24/8/2020 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya ve borca itiraz şikayetinin ise icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapıldığı, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibinde borca ve imzaya itiraz şikayetinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği, ayrıca icra müdürlüklerinin işlemlerinin adli tatilde de devam ettiği, dolayısı ile bu sebepten sürenin uzamayacağı 24/08/2020 tarihinde ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun borca ve imzaya itirazının icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapmış olması sebebiyle, 5 günlük hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu bu sebeple ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu tebligat usulsüzlüğünün...
ın icra mahkemesine başvurusunda; anılan icra dosyalarından kendisine gönderilen örnek 10 numaralı ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını, takiplerden 26.08.2014 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürdüğü, ayrıca, söz konusu takiplerin dayanağı bonoya ilişkin ödeme yapıldığı iddiası ile birlikte, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği görülmektedir. Bilindiği üzere; alacaklı tarafından seçilen takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 168. maddesinin 5. fıkrası ve yine aynı kanunun 169. maddesine göre; borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, .......
Somut olayda; davalı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 15/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu yönünde bir iddiası bulunmadığı, imzaya ve borca itirazlarını 15/05/2019 tarihinden itibaren işleyen 5 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra 22/05/2019 tarihinde ileri sürdüğü, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
CEVAP: Davalı-Alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde imzaya itiraz ettiğini ancak takip dayanağı senet metnindeki imzanın davacıya ait olduğunu, davacının haksız ve kötü niyetli olarak alacağın tahsilini geciktirmeye ve takibi durdurmaya çalıştığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Örnek 10 ödeme emrinin borçluya TK'nun 21/2 maddesine göre 28.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte imzaya ve borca itirazın İİK'nun 168/5 maddesine göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmasının gerektiği, ve borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayetinde de bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
CİRO KABİLİYETİKAMBİYO SENEDİ VASFI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 162 ] 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 688 ] 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 689 ] "İçtihat Metni" (YHGK. Kararı-2.10.1996 tarih ve E: 96/12-590, K: 96/650 s.) Mahalli mahkemesinden verilen merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından borçlular hakkında 127.507.102.000.-TL toplam alacağın tahsili için genel haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve adı geçenlere örnek 49 nolu ödeme emri tebliğ edilmiştir. Borçlular tarafından süresinde icra dairesine başvurularak takibe ve borca itiraz edildiği görülmektedir. Takip dayanağı olan 10.11.2001 vade tarihli senette tanzim yeri yazılı değildir....
İcra MahkemesiTARİHİ : 07/02/2006NUMARASI : 2006/81/57 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından, borçlu şirket hakkında (iki adet çeke dayalı olarak) kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatılmıştır. Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti yanında yetki itirazında bulunmuş ve ayrıca İİK.nun 170/a ve 58.maddelerine dayanarak ödeme emri ile takibin iptalini istemiştir. Mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilmiş, ancak, sair itiraz ve şikayetleri konusunda bir hüküm kurulmamıştır....
Mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edildiğine göre, öncelikle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekirken, bu yönde bir hüküm kurulmaması doğru değildir. Öte yandan takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmediği hususu, ancak borçlunun bu konuyu yasal sürede şikayet nedeni yapması halinde incelenebileceğinden mahkemece re'sen nazara alınamaz. Bu nedenle mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi yerine ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetsiz ise de, aleyhe bozma yasağı nedeniyle bu usulsüzlükler bozma nedeni yapılamamıştır. Ancak mahkemece ödeme emri iptal edildiğine göre, imzaya itirazın esasının incelenmesi ve esası hakkında hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....
Borçlular ... ve ...’a ödeme emri tebliği, tebliğ tarihinde yürürlükte olan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30/1. maddesine göre usulüne uygun olduğundan, borçluların takibin iptaline yönelik şikayetlerinin İİK’nun 168/3. maddesinde öngörülen yasal (5) günlük sürede yapılmadığı anlaşılmakla, Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlular ... ve ...’ın temyiz itirazlarının REDDİNE; 2-Borçlu ...'ın temyiz itirazlarına gelince; İcra dosyasının incelenmesinde; borçlu ...’a örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edilemediği görülmektedir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, borçluya "ödeme emri tebliğ edilemese" bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/482 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlanıldığını, takip dosyasından yapılan ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğundan ve buna bağlı olarak takibe konu çekin zaman aşımına uğramış olduğundan huzurdaki davayı açtıklarını, ödeme emri usulsüz olarak tebliğ edilmiş olup, tebliğ tarihinden ödeme emrinin öğrenildiği tarih olan 08/02/2021 tarihi olarak düzeltilmesi gerektiğini, takibe ihtiyati hacizle başlanmış olup ihtiyati hacze yönelik yapılan işlemlerin zaman aşımı süresini kesmediğini, icra takibinde yer alan ödeme emri usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan ve takibe karşı şikayet ve itiraz süreleri henüz dolmamış olduğundan alacaklının yapmış olduğu bütün işlemlerin yalnızca ihtiyati hacze yönelik işlemler olarak kaldığını, davaya konu icra takibi kesinleşmemiş olduğundan alacaklı tarafın hiçbir icra takip işlemi gerçekleştiremediğini, davanın kabulü ile ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğunun ve tebliğ tarihinin 08/02/2021 tarihi...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçluya ödeme tebliğ edilmediğinden ve itiraz süresi işlemeye başlamadığından borçlu hakkındaki takibin de henüz kesinleşmediği, yapılan tüm haciz ve satış işlemlerinin geçersiz olduğu, başvuru bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup, TK'nın 32. maddesine göre öğrenmeden söz edilemeyeceği, mahkemece ödeme emri gönderilmeden yapılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken tebliğ tarihi tespiti yapılmasının doğru görülmediği, henüz ödeme emri tebliği gerçekleşmediğinden, usulsüz tebligat şikayeti ve ödeme emri ekinde dayanak faturanın gönderilmediği iddiasının incelenmesinin de mümkün olmadığından bu husustaki istinaf başvurusunun yerinde olmadığı gerekçesi ile kamu düzenine ilişkin re'sen gözetilen nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına şikayetin kısmen kabul kısmen reddi ile, borçluya ödeme emri tebliğ edilip de itiraz süresi beklenmeden yapıldığı anlaşılan dosyada...