Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyalarından davacı müvekkili şirkete yapılan ödeme emri tebliğinin tebligat yönetmeliğine aykırı olduğunu, davacı müvekkil şirkete yapılan ödeme emri tebligatları, kanun, yönetmelik ve yerleşik Yargıtay kararlarına açıkça aykırı olduğunu, davaya konu icraya dosyasından yapılan ödeme emri tebliğ tarihinin davacının öğrenme tarihi olan 22/10/2019 tarihi olarak düzeltilmesini gerektiğini, bu nedenlerle ödeme emri tebliği tarihinin 22/10/2019 tarihi olarak düzeltilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tebligat parçası incelendiğinde, tüzel kişiliğin temsilcisinin tebliğ anında adresinde bulunmaması sebebiyle şirketin daimi işçisine 08/10/2019 tarihinde tebliğin gerçekleştirildiği görüleceğini, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 2017/8358 Esas 2018/8541 Karar sayılı ilamı ile, "...ödeme emrinin borçlu şirketin ... adresine"…Şirket yetkilisi ...'...

İcra Müdürlüğü'nün 2018/46047 esas sayılı dosyasında müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini takipten 06.05.2019 tarihinde haber olduklarını ayrıca davalı taraf icra dosyasında talep açarak bila dönen adresle mernis adresinin aynı olması halinde icra emrinin TK 21/2 maddesine göre tebliğe gönderilmesini istediği halde talep ile bağlı kalınmayarak müvekkiline ödeme emri gönderildiğini söyleyerek ödeme emri tebliğ tarihinin 06.05.2019 tarihi olarak düzeltilmesini ve ödeme emrinin iptalini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini ayrıca TK 21/2. maddeye göre tebligat gönderilmesi talep edilirken sehven ödeme emri yerine icra emri ifadesinin yazılmasının maddi hata olduğunu bu durumun ödeme emrinin iptalini gerektirmeyeceğini söyleyerek davanın reddini istemiştir....

Ancak takip dosyasında düzenlenen örnek 10 ödeme emri bulunmamakta olup icra müdürlüğünce ilk derece mahkemesine verilen 18/06/2020 tarihli cevapta da tebligat zarfı üzerinde örnek 10 ödeme emri yazılmış ise de, takibe ilişkin ödeme emrinin sehven örnek 7 olarak düzenlendiği, örnek 10 ödeme emri bulunmadığı bildirilmiştir. Takip dosyasından düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin alacaklı yanın şikayeti üzerine iptal edildiği de iddia ve ispat edilmediğinden davacı yanın imzaya itirazları hususunda artık dikkate alınması gereken örnek 7 ödeme emridir. İlamsız takip yolunda da borca, yetkiye ve imzaya dair itirazların İİK 62. Maddesi gereğince icra müdürlüğüne yapılması gerektiği açıktır. Davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ zarfı üzerinde örnek 10 ödeme emri ekli olduğunun yazılması takip dosyasından düzenlenen örnek 10 ödeme emri bulunmaması karşısında sonuca etkili değildir....

Bu halde yukarıda değinildiği üzere ödeme emrinin tebliğ işleminin iptali sebebiyle borçluya yeniden ödeme emri tebliği takip işlemlerinin devamı için zorunludur. Yeniden gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine ise borçlunun yasal süre içerisinde itiraz hakkı mevcuttur. Bu nedenle usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borçlunun ilamsız takibe itirazda bulunmamış olması itiraz haklarının ziyaına sebebiyet vermez. Somut olayda; davalı tarafından dayanılan İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 22/10/2018 tarih 2018/1206 Esas, 2019/619 Karar sayılı dosyasında verilen kararda bir taraftan ödeme emri iptal edilirken, diğer taraftan ödeme emrinin iptali sonrasında borçlunun yeniden tebliğ edilecek ödeme emrine itiraz hakkı mevcut olduğu halde süresi içerisinde itiraz olmadığı yolundaki gerekçeye dayalı olarak takibin durdurulması talebinin reddedilmesi çelişkili olup kararın işbu uyuşmazlığa sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır....

İlk derece mahkemesi; şikayetçi borçlu ve diğer borçlular hakkında alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibinde, şikayetçi borçluya ödeme emri tebliğ edilen "Sahrayıcedit Mah. Mümin Deresi Sk. No:31 İç Kapı No:8 Kadıköy/İstanbul" adresine çıkartılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edildiği, alacaklı tarafından daha önce ödeme emri gönderilen tebligat adresi ile borçlunun adres kayıt sistemindeki bilgilerinin aynı olması nedeniyle TK'nın 21/2. maddesine göre ödeme emri gönderilmesinin talep edildiği, TK'nın 21/2. maddesine göre düzenlenen ödeme emrinin 29/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, takibe dayanak yapılan belgelerden 12/12/2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, Kahramanmaraş 2. Noterliğinin 21/09/2018 tarih ve 28941 yevmiye numaralı kredi borcuna ait kat ihtarnamesi ve takip dosyasında bulunan 18/11/2020 tarihli yenileme emrinde borçlu T1 adresinin "Sahrayıcedit Mah. Mengü Sk....

İcra Dairesinin 2020/3603 sayılı dosyasında müvekkili aleyhine ilamsız icra yoluyla başlatılan takipte gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebligat yapılan adresin kiraya verip tebliğ tarihinden iki ay önce boşalttığı işyeri adresi olduğunu takipten 20/02/2020 tarihinde, kiracısının tebliği bildirmesi üzerine haberdar olduklarını belirterek, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile öğrenme tarihinin 20/02/2020 tarihi olarak düzeltilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 09.02.2016 tarih ve 2015/27260 Esas, 2016/3157 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından adi kira ve hasılat kiralarına dayalı olarak örnek 13 nolu ödeme emri ile başlatılan takipte borçlunun, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, borçlu ...'...

    DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık; ödeme emrinin usulsüz tebliği ve takibin iptali talebinden ibarettir. Genel haciz yoluyla başlatılan takiplerde asıl olan ödeme emrinin tebliğinden itibaren kanuni süresi içinde itirazın icra müdürlüğüne yapılmasıdır. Kanuni süreden kasıt ise, ödeme emrinin usulsüz tebliğine dair iddianın öğrenilmesi tarihinden itibaren 7 gün içinde usulsüz tebligat şikayetinin icra mahkemesinde İİK. 16/1 maddesi gereğince dava ikamesi ile olacağı aşikardır. O halde, davacı asıl tarafından icra takip dosyasına ibraz edilen borca itiraz dilekçesinde takipten 12/01/2021 tarihinde haberdar olduğunun bildirilmiş olması anılan tarihten itibaren 7 günlük süre içinde dava açması halinde usulsüz tebligat iddialarının yargılaması yapılacağı aşikardır. Ancak, davacı tarafça davanın açılma tarihi nazara alındığında kanuni süresi içinde öğrenme tarihinden itibaren açılmış davanın bulunmadığı sabittir....

    Borçlunun şikayeti, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK.nun 16/1. maddesi gereğince; şikayetin bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun, .... İcra Müdürlüğünce gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine 10.11.2014 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunduğu görülmektedir. Bu durumda borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini 10.11.2014 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden 31.12.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir....

      Ayrıca dava dilekçesinde borçluya ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilmiş olup, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde de belirttiği üzere icra takip dosyasında ilk çıkarılan ödeme emrinden sonra ikinci kez ödeme emrinin davacı borçluya tebliğe çıkartıldığı ve TK'nun 21/1 maddesine göre 13/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmekte olup, ikinci kez ödeme emri tebliğinin alacaklı vekilinin talebi üzerine mi yoksa icra müdürlüğünce re'sen ikinci kez mi çıkarıldığı tespit edilerek buna göre ikinci ödeme emri tebliğinin de usulsüz olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Yine ilk derece mahkemesince şikayetin davacı borçlu vasisi vekili tarafından yapılmış olmasına rağmen yazılan gerekçeli karar başlığında davacı borçlunun vasisinin gösterilmediği de anlaşılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu