Bu haliyle, ödeme emri tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi koşullarına göre usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu gözetilerek, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi olan 25.11.2014 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi ile öğrenme tarihinden itibaren İİK'nun 168/5.fıkrası gereği 5 günlük yasal sürede yapılan zamanaşımı itirazının esasının incelenmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu durumda borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatı Tebligat Kanunu'nun 21/1-2 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri gereğince usulsüzdür. Usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gözetilerek, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 23.02.2016 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Somut olayda, borçluya tebliğ edilen ödeme emri tebliğ mazbatasının incelenmesinde; muhatabın tevziat saatlerinde bulunmaması nedeniyle tebligatın muhtara bırakıldığının bildirildiği, ancak Tebligat Kanunu 21. maddesi gereği gerekli araştırmaların yapılmadığı anlaşıldığından, tebliğ işleminin usulsüz olduğu görülmektedir. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, tebliğ tarihinin 10.12.2014 olarak düzeltilmesini ve bono bedelinin ödendiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu, borca itirazın 5 günlük sürede yapılmadığı gerekçesiyle borçlunun itirazlarının reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres...
HGK.nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere muhatabın beyan ettiği tarihin aksi tarih beyanıyla ispat edilemez. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, borçlu vekili icra müdürlüğüne verdiği 21.07.2014 tarihinde havalesi yapılan itiraz dilekçesinde, müvekkilinin ödeme emrine 15.07.2014 tarihinde muttali olduğunu beyan ettiğine göre borçlunun bu tarihte Şikayete konu edilen ödeme emri tebliğinden haberdar olduğunun kabulü gerekir....
Somut olayda, davacı borçlu Zen Makina Teknoloji Sanayi T2 İçmeler Mah., Aydınlı Yolu Cad., Erdoğan Sok., No: 14/1 Tuzla/İstanbul adresine çıkarılan ödeme emri tebligatının "...tanınmadığından..." şerhi ile iade edildiği, akabinde ticaret sicilinde kayıtlı adresinin de ödeme emrinin tebliğ edilip de iade edilen adresle aynı olması nedeniyle, bu durumda ticaret sicil adresine çıkartılan ve iade gelen bir tebligat mazbatası olduğundan bu adrese ödeme emrinin TK.35.maddeye göre tebliği TK'nun 35/4. maddesine göre usulüne uygun olduğu, Davacı borçlu T2 İçmeler Mah., Aydınlı Yolu Cad., Erdoğan Sok., No: 14/C Tuzla/İstanbul adresine çıkarılan ödeme emri tebligatının "...tanınmadığından..." şerhi ile iade edildiği, akabinde ticaret sicilinde kayıtlı adresinin de ödeme emrinin tebliğ edilip de iade edilen adresle aynı olması nedeniyle, bu durumda ticaret sicil adresine çıkartılan ve iade gelen bir tebligat mazbatası olduğundan bu adrese ödeme emrinin TK.35.maddeye göre tebliği TK'nun 35/4. maddesine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun aleyhinde başlatılan iflas yolu ile adi takipte, örnek 11 numaralı ödeme emri tebliği işleminin usulsüz olduğunu ve öğrenme tarihinin tespitiyle, takip dosyasına yapılan itirazın süresinde olduğunun kabulüne karar verilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. İİK. nun 155. maddesine göre iflas yolu ile takiplerde her türlü itiraz ve şikayetin icra dairesine yapılması gerekir. Borçlunun iflas ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetini de icra dairesine yapması zorunludur. Anılan şikayetin itirazın iptali ve iflas davası açılması üzerine ticaret mahkemesince inceleneceği tabidir....
Ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlu borcu olmadığından bahisle takibe itiraz etmiştir. İtiraz üzerine alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye talep etmiş, mahkemece davanın kabulü ile davalının taşınmazdan temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Davalıya gönderilen örnek 13 ödeme emri 29.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/727 Esasına kayıtlı dosyasında şikayet yoluna başvurmuş, yapılan yargılama ile ödeme emri tebligat tarihinin 21.11.2014 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Ne var ki dosya kapsamından usulsüz tebligata ilişkin şikayet dosyasının kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece ... 2....
Bu nedenle borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 27/07/2020 tarihi olarak düzeltilerek 27/07/2020 tarihinde yapılmış olan itiraz doğrultusunda icra takibinin durdurulmasına karar vermek gerekmiş ve davacının davasının kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " şeklindeki gerekçelerle 1- Davacının şikayetinin KABULÜNE 2- Borçka İcra Müdürlüğünün 2020/127 Esas sayılı dosyasında, davacı- icra dosyası borçlusuna ödeme emrinin tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile davacının ödeme emrine 27/07/2020 tarihinde muttali olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ilişkindir. İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün 2021/5487 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin TK 21/2. maddesi uyarınca 30.04.2021 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği görülmektedir. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir....