Serik İcra Hukuk Mahkemesince ise, İcra İflas Kanunu 128/a-1 maddesinde; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler." düzenlemesinin yer aldığı, bu nedenle İİK 128/a-1 maddesi gereğince şikayete bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Araç İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır....
Davalı savunmasında binayı sözleşmede belirtildiği gibi hatta daha üstün vasıflarla günün şartlarına ve kullanımına daha elverişli bir şekilde imâl ve teslim ettiğini, sözleşmede olmamasına rağmen bina dış yüzeyinin mantolama ile kapatıldığını, davacıların teslimin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra davayı açmalarının iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığını, davacıların daireleri teslim alırken herhangi bir konuda itirazi kayıt koymaksızın teslim alması sebebiyle cezai şart hakkından vazgeçmiş bulunduğununda kabulü gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacıların teslim anında itirazi kayıt koymamış olması nedeniyle ceza şartına yönelik taleplerinin reddine, eksik imalât bedelinden belirlenen müteahhitlik karı düşürülerek 6.889,36 TL eksik malzeme 2.952,58 TL işçilik olmak üzere toplam 9.841,94 TL bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesince, gecikmiş itirazının ve yetki itirazının kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ödeme emrinin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazın usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirilmesi gerektiği, genel haciz yolu ile takipte her türlü itirazın İİK’nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılmasının zorunlu olduğu, icra mahkemesine yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 15.11.2021 olarak düzeltilmesine, borca ve yetkiye itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. İİK'nın 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965-538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2021 NUMARASI : 2020/571 ESAS, 2021/62 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI, TAKİBİN İPTALİ KARAR : Karşıyaka 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/571 Esas, 2021/62 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının reddi, şikayetin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili hakkında Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2020/3315 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte ödeme emrinin müvekkilinin mernis adresine 08/12/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığını, takibe konu senette düzenleme yeri bulunmadığını, takibe konu senette kayıtsız şartsız borç ikrarı olmadığını, takibin yetkisiz yerde açıldığını belirterek, takibin iptali ile takip dosyasının yetkili İzmir İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiştir....
İİK'nun 82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı kanunun 16/1. maddesine göre haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise, şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlayacağı aşikardır. Dava konusu taşınmaza, takip dosyasından 09/10/2019 tarihinde haciz konulmuş, davacıya 103 davetiyesi 20/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacının, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti de mevcut değildir....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı şikayetçi/ borçlu dava dilekçesinde; satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini, ihaleden haberdar olmadığını, tebligatı alan annesinin okuma yazma bilmediğini, aynı konutta oturmadığını ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiştir. II....
Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir....
Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olup, borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, tebliğ tarihinde ve halen annesinin rahatsızlığı sebebiyle Nevşehir ilinde olduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda, borçlu kendisine gönderilen 103 davetiyesine ilişkin tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüş olmayıp, talebi gecikmiş itiraz niteliğindedir. 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime ait olduğundan, mahkemece, borçlunun 103 davetiyesi tebliğ usulsüzlüğü şikayeti bulunmaması ve tebliğin usule uygun olması nazara alınarak, meskeniyet şikayetinin süresinde olup olmadığının İİK'nun 65. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir iken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Sözleşmenin konusunun ticari iş olması, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir. Somut olayda; takip dayanağı senette, Karacabey Mahkemelerinin yetkisinin kararlaştırıldığı, alacaklı tarafından yetki sözleşmesine istinaden icra takibine Karacabey İcra Dairesinde başlandığı, borçluların dava ve istinaf dilekçesinde, yetki anlaşmasının geçerli olmadığını iddia ettiği anlaşılmaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2020 NUMARASI : 2020/264 ESAS- 2020/474 KARAR DAVA KONUSU : |YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle : İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2010/11657 E.sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, çek hakkında Gökçebey AHM'nin 2020/11 E.sayılı dosyasında görülen dava nedeniyle ödeme yasağı kararı bulunduğunu, bu nedenle çekin arkasının yazılmadığını, arkası yazılmayan çekle ilgili olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılamayacağını, takipte Gökçebey İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu beyanla, öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, bu talepleri kabul edilmediği taktirde şikayetlerinin kabulü ile ödeme emri ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....