DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Van icra daireleri yetkili olduğundan yetki itirazının kabulüne, çek aslı kasada olmadığı için ödeme emrinin iptaline, çek üzerindeki imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını, çekin zamanaşımına uğradığını, her hangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosya borcunun ödendiğini, her hangi bir haciz bulunmadığından davanın konusuz kaldığını, borcun götürülecek borç niteliğine dönüştüğü için yetki itirazının yerinde olmadığını, davacının sair itirazlarının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve %10 para cezasına hükmedilmesine karar verilmesinin talep etmiştir....
O halde, mahkemece, şikayetin niteliği itibariyle duruşma açılarak taraf teşkili sağlandıktan ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan sonra borçlunun ödeme emrinin tebliğine ilişkin şikayeti hakkında karar verilerek, tebliğ tarihine göre borçlunun kambiyo vasfına ilişkin şikayetinin süresinde olduğunun anlaşılması halinde işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, Gebze İcra Müdürlüğü’nce Ardahan İcra Müdürlüğü’ne yazılan haciz talimatı , şikayete konu ... parsel sayılı taşınmazların parsel ve üzerindeki taşınmazın kıymet takdirinin yapılmasının istendiği, bu talimat uyarınca konulan haczin yukarıda açıklanan şekilde "nokta haczi" niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İcra Mahkemesi’ne ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğundan Mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. Bu nedenle şikayeti inceleme yetkisi Gebze 1. İcra Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince; Gebze 1. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. İİK'nın 79. maddesi gereğince, haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. Anılan husus, kesin yetki kuralı olup, mahkemece re'sen uygulanmalıdır. Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Somut olayda, ... İcra Dairesince ... 10....
İcra Hukuk Mahkemesince ise, şikayetin kıymet takdirine yönelik olmayıp kıymet takdiri tebliğ işlemine yönelik olduğu, kıymet takdiri Denizli 1. İcra müdürlüğünün 2019/27 talimat sayılı dosyasından yapılmış ise de kıymet takdiri tebliğ işleminin Bakırköy 6.İcra Müdürlüğünün 2016/18242 esas sayılı dosyasından yapıldığı, İİK'nun 4. maddesine göre usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin yargılamanın usulsüz tebliğ işlemini yapan Bakırköy 6. İcra dairesinin bağlı bulunduğu Bakırköy 10. İcra Hukuk Mahkemesinin yetki alanına girdiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, takibe konu senet ile İzmir Mahkemelerinin yetkili kılındığını, yetki sözleşmesinin kefiller için de bağlayıcı olduğunu, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığını, takibe konu senette İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunun yazılmasının yetki sözleşmesi niteliğinde olduğunu, müvekkilinin davacının murisinden alacaklı olduğunu, kredi borcunun ödenmesi için keşide edilen senede istinaden kambiyo takibine başlandığını, davacının aksi yöndeki iddialarının dayanaksız olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve İzmir İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu yönünde karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca yetki itirazı ve İİK'nın 170/a maddesi uyarınca takibe konu senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği iddiasıyla takibin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, ödeme emri tüm takip borçlularına Tire/İzmir adresinde tebliğ edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz ititrazları yerinde değil ise de;Genel haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borca, faize ve yetkiye itiraz etmiş, mahkemece borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatının öğrenme tarihinin düzeltilmesine ve ... İcra Dairelerinin yetkisiz olduğuna dair yetkisizlik kararı verilmiştir. Hüküm davacı vekilince temyiz etdilmiştir....
DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkilleri aleyhine İstanbul 29....
-K. sayılı ilamı ile 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya kıymet takdir raporunun 10.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre de icra mahkemesine 06.05.2019 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, diğer taraftan aynı tarihte ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/403 E. sayılı dosyasında, ihalenin feshine yönelik şikayetinde, aynı takip dosyasındaki kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır....
Somut olayda, takip dosyasında ödeme emrinin davacıya 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafın bu tebligatın usulsüzlüğüne dair bir iddiasının bulunmadığı, dava tarihinin ise 01/07/2020 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. O halde dava tarihi itibarı ile davacının yetkiye ve borca itiraz ve kambiyo şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır. Bu hal karşısında mahkemece davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, davanın süresinde olup olmadığı değerlendirilmeksizin esası hakkında değerlendirme yapılarak yetki itirazının kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olduğu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekmiştir....