Tebligat Kanunu'nun “Elektronik Tebligat" başlıklı 7/a maddesinin 2. fıkrasında, birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri halinde elektronik tebligat adresi verileceği, bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu, 3. fıkrasında ise; elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılabileceği düzenlemeleri yer almaktadır. Somut olayda, davacıya çıkartılan ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle davacının elektronik tebligat adresi açık ve aktif olduğundan, tebligatın elektronik yolla yapılması yasal zorunluluktur. Dolayısıyla, davacıya yapılan ödeme emri tebliğ işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, usulsüz tebliğ şikayeti yerinde değildir. İİK'nın 58. maddesi gereğince, takip belgeye dayandığı takdirde, belge aslı veya örneğinin takip talebine ve ayrıca aynı kanunun 61. maddesi uyarınca da ödeme emrine eklenmesi gerekmektedir....
in yokluğunda verilen hükmün, katılanın beyanının alındığı 27/06/2012 tarihli duruşmada verdiği adrese herhangi bir tebligat yapılmadan doğrudan katılanın MERNİS adresine tebliğ imkansızlığı nedeniyle Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre mahalle muhtarına tebliğ edildiği, Tebligat Kanunu Uygulama Yönetmeliği 16. maddede yer alan "bilinen en son adrese tebligat yapılmasının mümkün olmaması halinde muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan adresi en son adresi olarak kabul edilerek tebligat bu adrese yapılır ve muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" şeklindeki düzenleme doğrultusunda sözü edilen hükmün katılanın duruşmada beyan ettiği adrese tebliği, bu adreste tebliğin mümkün olmaması halinde mernis adresine belirtildiği şekilde tebliği ile buna ilişkin belge ve vermesi halinde temyiz dilekçesi de eklenip, ek tebliğname yazılmak suretiyle dosyanın iadesinin sağlanması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına...
Tebligat Kanunu’nun 17. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 26. maddesi gereğince, ilgilinin o yerde geçici olarak bulunmadığı hususu dağıtıcı tarafından tesbit edilerek, tebligat mazbatasına şerh verilmesi gerekir. Somut olayda ödeme emri tebliğ mazbatasında "muhatap gösterilen adreste bulunmadığından kendisiyle birlikte çalışanı ...e" şerhiyle tebliğ edildiği, tebligatın şeklen usule uygun olduğu anlaşılmıştır. Ancak şikayetçi, tebligatı alan "...", çalışanı olmadığını ileri sürmüş mahkemece şikayetçi borçlunun beyanına göre düzenlenen 06/03/2015 tarihli polis tutanağı esas alınmak suretiyle Yüksel Bilgin'in muhatabın çalışanı olmadığından bahisle tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilmiştir. Hükme esas alınan söz konusu tutanak gerekli araştırmayı içermediği, itiraz eden borçlunun beyanına göre düzenlendiği dikkate alındığında şikayetin kabulünü gerektirecek mahiyette bir belge değildir....
maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir.İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır. Madde bu haliyle iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin ikamet etmediği İnegöl adresine ödeme emri gönderildiğini, Tebligat Kanunu'na aykırı olarak tebligat yapılarak takibin kesinleştirildiğini oysaki müvekkilinin daimi olarak Lechner STR. 2- 417170 1030 Viyana-Avusturya adresinde yaşamakta ve çalışmakta olduğunu, bir iki yılda bir tatil için Türkiye'ye geldiğini, Türkiye'de iken tesadüfen iş bu icra dosyasından haberdar olduğunu, davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, o adreste olmadığı bilindiği halde tebligat yapıldığını, 2011 tarihinden itibaren alacağı tahsile yönelik icra takip işlemi yapılmadığını, alacak ve bononun zaman aşımına uğradığını, borca yönelik itirazlarının da süresinde yapıldığını, bu nedenler ile ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir....
un bu belgeleri kullanarak icra takibi yaptıkları, ödeme emrinin sanık tarafından usulüne uygun olmayacak şekilde tebellüğ edildiği, geminin yabancı bayraklı olması nedeniyle gemiden ayrılıp karaya çıkılmasında liman başkanlığından izin alınması gerektiği, bu tebligatın usülsüz yapıldığına dair İcra Mahkemesinin kararının bulunduğu, takibin kesinleştirilerek Geminin haczedilip bağlandığı, bu suretle sanığın gemi işletmecisi veya donatanı olmadığı halde gemide çalışan personelin talebi üzerine kendisinin görevli olmadığı dönemleride kapsayacak şekilde beyana dayalı olarak alacak belgesi düzenleyerek personele dağıttığı, personelin yaptığı icra takibi ile ilgili tebligatı usülsüz olarak tebbellüğ edip katılana bildirmeyerek takibin kesinleşmesini sağladığı ve daha sonra da geminin haczedilerek bağlatıldığı, gemi işletmecisine veya donatanına bilgi vermediği sebebiyle özel belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını işlediği iddia edilen olayda; Sanığın sözlü yapılan...
İcra Müdürlüğünce yapılmış olsa da uyuşmazlığın davacının usulsüz tebligat şikayetine ilişkin olduğu anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi İstanbul 42. İcra Hukuk Mahkemesine aittir. III. KARAR Açıklanan sebeplerle; 6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince İstanbul 42. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.02.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi....
un komşu, kapıcı, yönetici gibi kimselerden olup olmadığının belirtilmediği, bu nedenle anılan tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine aykırı olmakla usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayetinin yukarıda açıklanan nedenle kabulüne karar verilmesi gerekirken, mernis adresinin ödeme emri tebliğ edilen adres ile aynı olmadığı gerekçesiyle hüküm tesisi yerinde değil ise de; sonuçta usulsüz tebligat şikayeti kabul edildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
Bu hali ile tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür.O halde mahkemece Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olduğuna karar verildikten sonra, bu durumda da şikayetin İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen (7) günlük yasal sürede olduğunun kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken, tebligat usulüne uygun kabul edilerek istemin süresinde olmadığından reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 02.12.2011 tarih 2010/10 E-2011/31 K. sayılı ilamında davanın reddine karar verildiği, Dairemizin 28.05.2012 tarih 2012/5144 E-2012/17923 K. sayılı ilamında şikayeti incelemeye ... İcra Mahkemesi yetkili olduğundan bahisle bozulmasına karar verildiği, bozma kararına uyularak yetkili mahkemede yapılan yargılamada Keşan İcra Hukuk Mahkemesi'nin 28.01.2016 tarih 2013/79 E.- 2016/21 K. sayılı ilamında HMK’nun 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tüm tebligatlar vekile yapılır. Yasa'da belirtilen süreler de vekile yapılan tebligat ile başlar....