Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin süre aşımından reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365/1. maddesi gereğince; istinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir....
Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir.'' Bu yönetmeliğe göre, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2.maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani, tebligatı çıkaran merci tarafından yukarıda belirtildiği şekilde şerh verilmeden tebliğ memuru tarafından 21/2. maddeye göre tebliğ işlemi yapılamaz. Somut olayda; şikayetçi borçlu adına çıkartılan satış ilanının, 11.09.2015 tarihinde ''Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup tebliğ imkansızlığı nedeniyle Teb. K....
Haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet konusu yapılmalıdır. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....
İtirazın iptali davasında vekile yapılan tebligat, asile yapılmış bir tebligat olarak kabul edilemez. Bu halde davalı asile doğrudan dava dilekçesinin Tebligat Kanunu 10 ve devamı maddeleri hükmüne göre tebliği bundan sonra asilin tevkil edeceği vekilin huzurunda davaya devam edilmesi gerekir. Dava dilekçesinin davalı asile tebliğ edilmemesi savunma hakkını kısıtlar. Şu halde, mahkemece konusunda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Bu itibarla; davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde bilirkişiden ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti, gecikmiş itiraz, ödeme emri ekinde dayanak belgenin gönderilmediği ve ödeme emrinin imzasız ve mühürsüz olduğu iddialarına dayalı ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve ödeme emri iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk HMK'nın 114/1-ı, 115/1. maddeleri, İİK’nın 16, 18, 58, 60, 61 ve 65. maddeleri, Tebligat Kanunu'nun 32 ve 35. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
in temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibine karşı borçlunun, diğer itirazları yanında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa, muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” düzenlemesi mevcuttur. Şikayetçi ...'e çıkarılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, muhatabın dışarı gittiğinden bahisle aynı konutta daimi ikamet eden ve ehil olan takibin diğer borçlusu ... imzasına tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlu ...'e yapılan tebliğ işlemi hasma tebliğ yasağı kapsamında 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olup usulsüzdür. O halde, mahkemece, şikayetçi ...'...
a haber verildi" açıklaması ile 03/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış olup; yukarıda açıklandığı biçimde borçlunun tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği saptanıp tevsik edilmediğinden bu hali ile tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür. O halde mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihe göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda bu davacı borçlulara yapılmış herhangi bir ödeme emri tebligatı bulunmadığından ve haklarındaki takip kesinleşmediğinden usulsüz tebligat şikayeti bakımından hukuki yararları bulunmadığından şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı borçlular T4 ve T2 tebligata şikayetleri bakımından ise; davacı borçlular adına çıkartılan ödeme emri ekli tebligatların 13.02.2017 tarihinde bila tebliğ iade edilmesi üzerine bu borçluların adres kayıt sisteminde kayıtlı adreslerine çıkartılan ikinci tebligatın 21.02.2017 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, bu hali ile tebligatların TK'nun 23/1- 8. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddeleri uyarınca usulüne uygun olduğu anlaşılmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2265 KARAR NO : 2022/1072 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2021/132 ESAS, 2021/312 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ- GECİKMİŞ İTİRAZ KARAR : Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/132 Esas, 2021/312 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Bodrum 2....
Evrak tebliğ imkansızlığından muhatabına iade" şeklinde yazıldığını, yapılan tebligatın Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü'ne aykırı olduğunu, tüzüğün 128.maddesine ve yönetmeliğin 30.maddesine rağmen bila dönen tebligatta beyanına başvurulduğu belirtilen Canpolat Kaya'nın imzası olmadığı gibi imzadan imtina ettiğine dair herhangi bir ifadenin de bulunmadığını, bu sebeple bila dönen tebligatın ve buna bağlı olarak TK 21/2 hükmüne göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu açık olmasına rağmen davanın reddine karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, bu durumun müvekkilinin hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve imzaya itiraza ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde; ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....